13 Temmuz 2025, Pazar
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 01.07.2025 10:54 | Son Güncelleme: 01.07.2025 11:21
Makaleyi sesli dinle • 4:02

Trump, 1917 tarihli yasayı medyaya karşı kullanmak istiyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran’a yönelik gizli operasyonlara dair bilgilerin medyaya sızdırılmasının ardından, gazetecilerin de Casusluk Yasası kapsamında yargılanabileceğini söyledi. Uzmanlar, bu söylemin basın özgürlüğü açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor
Fotoğraf: Shutterstock
Fotoğraf: Shutterstock
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
email [#52C1F5] Created with Sketch. Her gün aynı saatte, en önemli gelişmeler e-posta kutunda! Şimdi ücretsiz üye ol, gündemi kaçırma!

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran’a yönelik son saldırıların etkisine dair basında çıkan haberlerin ardından, gazeteciler ve bilgi sızdıranlar hakkında yasal işlem başlatılmasını istiyor. Trump’ın bu konuda gündeme getirdiği araçlardan biri ise ABD tarihinin en sert yasalarından biri olarak bilinen 1917 tarihli Casusluk Yasası.

Fox Business kanalında konuşan Trump, saldırıların başarısız olduğu yönündeki istihbaratın medyaya sızdırılmasından Demokratları sorumlu tutarak, “Bunlar yargılanmalı” ifadelerini kullandı. Trump ayrıca gazetecilerin kaynaklarını açıklamaya zorlanabileceğini belirterek, “Ulusal güvenlik” gerekçesinin öne sürülebileceğini dile getirdi.

ABD medyası da yasa kapsamında

Trump ve yakın çevresindeki bazı isimlerin, Casusluk Yasası’nın sadece devlet görevlileri ve muhbirler için değil, aynı zamanda gizli bilgileri yayımlayan medya kuruluşları için de kullanılabileceği yönünde fikir alışverişinde bulunduğu bildiriliyor.

Bu görüşmeler hakkında bilgisi olan iki kaynak, Trump’ın “Neden basın değil?” diye sorduğunu aktarıyor. Trump’a göre, yasanın yalnızca bilgi sızdıran kişilere uygulanması ama o bilgileri yayımlayan gazetecilere dokunulmaması anlamsız.

Trump’ın bu konudaki yaklaşımı, ikinci başkanlık döneminin altıncı ayında daha da sertleşmiş durumda. CNN ve The New York Times gibi kuruluşların, İran saldırılarına dair gizli istihbarat bilgilerini yayımlamasının ardından Trump, Casusluk Yasası’nın gazeteciler için de uygulanması fikrini yeniden gündeme getirdi.

“Basına gözdağı olacak ilk dava aranıyor”

Bir Trump yönetimi yetkilisinin Rolling Stone'a aktardığına göre, Beyaz Saray ve Adalet Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililer, gazetecilere yönelik ilk Casusluk Yasası davası için “örnek bir vaka” arayışında. Hedef ise sadece ilgili gazetecileri değil, aynı zamanda tüm medya kuruluşlarını gizli bilgi yayınlama ya da kaynaklarını koruma konusunda caydırmak.

Trump’ın ekibi, eğer gazeteciler anayasal hakları olan Basın Özgürlüğü kapsamında kaynaklarını gönüllü olarak açıklamazsa, Casusluk Yasası’nı devreye sokma konusunda istekli görünüyor.

Yetkililer, sızdırılan İran saldırısı istihbaratıyla ilgili devam eden federal soruşturmanın böyle bir fırsat sunup sunmayacağından emin değil. Ancak Trump’a yakın Cumhuriyetçi isimler, içlerinde Trump’a bağlılığıyla bilinen Kash Patel’in de bulunduğu FBI soruşturmasının titizlikle yürütüldüğünü belirtiyor.

Üst düzey bir yetkiliye göre, “Bir gazetecinin bir kaynağa ‘Benim için bir belge bulabilir misin?’ gibi bir mesajı bile, onu sıradan bir basın mensubundan potansiyel bir suç ortağına dönüştürebilir.”

Rolling Stone’un sorusu üzerine Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Gizli bilgi sızdırmak bir suçtur ve Amerikan ulusal güvenliğini bu şekilde tehlikeye atan herkes hesap vermelidir” açıklamasında bulundu.

Obama döneminde başladı, Trump’la hız kazandı

Trump’ın Casusluk Yasası’nı gazetecilere karşı kullanma fikri, yeni değil. Bu yasa, Obama döneminde de  sıkça kullanılmıştı.

The Intercept’in 2019’da yayımladığı bir rapora göre, “Obama yönetimi, sekiz yıl boyunca bu yasayı kullanarak sekiz gazeteci kaynağını yargıladı. Bu sayı, kendisinden önceki tüm başkanların toplamından fazlaydı.”

Trump, göreve gelmesinden sonraki iki yıl içinde bu sayıyı aşmayı başardı.

"İlk dört yıl yeterince sert geçmedi"

ABD'li medya kuruluşları, Trump'ın süregelen politikaları ve Casusluk Yasası'nın birleşimi konusunda oldukça endişeli. Rolling Stone'a göre, bir gazetecinin yalnızca hükümet karşıtı haberler yayımladığı için Casusluk Yasası kapsamında yargılanması, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü açısından ciddi bir kırılma anlamına gelebilir. Bu tür bir dava, kaçınılmaz olarak Anayasa’nın Birinci Maddesi kapsamındaki haklara yönelik hukuki itirazlara konu olacaktır.

Yine de Trump’a yakın isimler, ilk dört yılın “yeterince sert geçmediğini” savunuyor ve ikinci dönemde bunu telafi etmek istediklerini dile getiriyor. Aralık ayında konuşan muhafazakar bir hukukçu, “Bu sefer sert olacak” dedi. “İlk dönemden gereken dersi aldık: Daha da saldırgan olmak gerekiyor.”

Kaynak: Gazete Oksijen