21 Haziran 2025, Cumartesi
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 14.06.2025 16:35 | Son Güncelleme: 14.06.2025 16:51
Makaleyi sesli dinle • 0:00

Pazardan cumaya böyle fikir değiştirdi: Trump, ilk başta karşı olduğu İsrail’in İran saldırısına nasıl ve neden destek verdi?

İsrail, İran’ın vurmaya başladığında Trump, Kongre üyeleriyle piknik yapıyordu. Hafta başında Netanyahu’yla yaptığı konuşmada saldırının başlamasını istemediğine işaret etti. Günler içinde ise fikir değiştirdi. Wall Street Journal, o 6 günde neler yaşandığını böyle anlattı
Pazardan cumaya böyle fikir değiştirdi: Trump, ilk başta karşı olduğu İsrail’in İran saldırısına nasıl ve neden destek verdi?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, İran konusunda hızlıca konuşmak için Başkan Donald Trump’ı köşeye çektiğinde Washington’daki Kennedy Center’da “Sefiller”in ilk perdesi yeni bitmişti.

Graham, Trump yönetiminin nükleer meseleyi kimse ölmeden çözmesini övdü. Trump, İran’la açmaza giren müzakerelere ithafen, “Evet, deniyoruz. Ama bazen yapman gereken şeyi yapman gerekir” dedi. Graham, bu sözlerle Trump'ın İsrail'in uzun süredir düşmanı olan ülkeye saldırı olasılığından bahsettiğini düşündü.

Bu konuşma, Trump'ın İsrail'in saldırısını engellemeye çalışmaktan, İran'ın nükleer tesislerini ve üst düzey askeri ve sivil liderlerini hedef alan ani hava saldırılarını desteklemeye geçmesi ile anlaşma ihtimalinin zayıfladığını gösteren ani bir dönüşün yaşandığı haftanın ortasında gerçekleşti.

Trump cuma günü İsrail’in saldırı planlarından haberdar olduğunu ve bu sert saldırının nükleer anlaşmayı daha olası kılacağını söyledi. Ancak İran, pazar günü yapılması planlanan müzakerelerin 6. ayağından çekildiklerini söyledi. Trump, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “Anlaşmayı kabul etmelilerdi, ellerinde bir şey kaldıysa hala bir anlaşma yapabilirler” dedi. Trump, hafta başında ise bu kadar iyimse durmuyordu.

Pazar günü, ulusal güvenlik ekibini Camp David'e çağırdı ve Orta Doğu hakkında yapılan bir toplantı sırasında, Tahran'la bir anlaşmaya varacakları konusunda giderek daha karamsar olduğunu söyledi.

Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ertesi gün bir görüşme yapacaktı.ABD'li yetkililer, başkanın İsrail liderine özel elçi Steve Witkoff'un diplomatik çabaları sonuçlanana kadar saldırıları ertelemesini söyleyeceğini belirtti.

Mart ayında İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'e gönderdiği mektupta Trump, müzakerelerin başlamasından itibaren anlaşmaya varılması için iki aylık bir süre tanıyacağını belirtmişti. Bu süre bu hafta dolacaktı. Ancak Hamaney, İran'ın nihayetinde ülkedeki santrifüj faaliyetlerini durdurmayı kabul etmesi halinde uranyum zenginleştirmeye geçici olarak devam etmesine izin veren ABD'nin önerisini reddetti.

Bu süreçte arka planda ise her zaman Netanyahu’nun İran’ın nükleer tesislerine saldırmak için yaptığı baskı vardı. Bu tehdit hiç olmadığı kadar gerçekçi hale gelmeye başlamıştı.

ABD’li yetkililere göre Trump, pazartesi günü Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde İran’la diplomasi için biraz daha süre istedi. Ancak Trump bile mevcut stratejiye olan inancını kaybediyordu. Yetkililer, Netanyahu'nun sık sık dile getirdiği, İran'ın Trump'ın istediği anlaşmayı yapmayacağı ve İsrail'in saldırı hazırlıklarına devam etmesi gerektiği yönündeki itirazını yinelediğini de ekledi. Trump bu mesajı içselleştirmiş gibi görünüyordu.

Çarşamba günü New York Post gazetesinde yayınlanan röportajda İran ile nükleer anlaşmanın geleceği hakkında “Bu konuda giderek şüphem artıyor” dedi; “Görünüşe göre anlaşmayı erteliyorlar, birkaç ay öncesine göre şimdi daha az eminim.”

Netanyahu, İran'ın nükleer programı konusunda ABD öncülüğünde yürütülen müzakereleri yıllardır engellemeye çalışıyordu. İran'ın gizlice bomba geliştirmemesini ancak geniş çaplı zenginleştirme santrallerinin ve diğer tesislerinin imha edilmesiyle garanti edilebileceğini savunuyordu.

İsrail lideri, Trump'ın ilk döneminde, dönemin Başkanı Barack Obama'nın arabuluculuğunda imzalanan 2015 nükleer anlaşmasını yırtıp atmasını sevinçle karşıladı, ancak Trump'ın ikinci döneminde daha sert bir anlaşma için bastırması karşısında geri adım attı.

Planı ABD istihbaratı öğrendi

ABD istihbarat kurumları Ocak ayında İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırı planladığını tespit etti. İstihbarat analizine göre İsrail, yeni başkanın eski başkan Joe Biden'dan daha fazla saldırıya katılma olasılığı yüksek olduğunu düşünerek Trump'ın yeni ekibini saldırıyı desteklemeye zorlayacaktı. Değerlendirmeye göre İsrailliler, Tahran'ın nükleer silah geliştirme çabalarını durdurmak için zamanın daraldığını düşünüyordu.

İsrail'in saldırısı ve İran'ın karşılık verme ihtimali konusunda artan endişelerin bir göstergesi olarak, Dışişleri Bakanlığı Çarşamba günü Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğindeki tüm zorunlu rolde olmayan personelin ayrılmasını emretti ve Bahreyn ve Kuveyt'te aynı rolde olanlar ile aile üyelerinin ayrılmasına izin verdi. Aynı zamanda, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Orta Doğu'daki tüm askeri personelin ailelerinin gönüllü olarak ayrılmasına izin verdi.

Orta Doğu'daki en üst düzey ABD komutanı Erik Kurilla, ertesi gün için planlanan Kongre ifadesini iptal etti ve Tampa'daki Merkez Komutanlığı karargahına geri döndü.

Orta Doğu’da ve Washington’da anksiyete arterken Trump, çarşamba günü Graham ve diğer destekçileriyle beraber Kennedy Center’da favori müzikalini izliyordu.

“Daha fazla bekleyemeyiz”

Trump ve Netanyahu Perşembe günü tekrar görüştüklerinde, İsrail lideri Trump'a İran'ın anlaşma yapması için verdiği 60 günlük sürenin son gününe geldiklerini söyledi. Görüşmeye yakın yetkililere göre Netanyahu, İsrail'in daha fazla bekleyemeyeceğini belirtti. İsrail kendini savunmak ve Trump'ın kendisi tarafından belirlenen son tarihi uygulamak zorundaydı.

Yönetim yetkililerine göre Trump, buna karşılık olarak ABD’nin İsrail’e engel olmayacağını, ancak herhangi bir saldırıya ABD ordusunun destek vermeyeceğini vurguladı.

Trump Beyaz Saray’da gazetecilere “saldırıların her an başlayabileceğini” düşünmediğini, ancak “Bir şeylerin olabileceğini” söyledi. ABD ve İran'ın anlaşmaya yakın olduğunu iddia eden Trump, İsrail'in saldırılarının “anlaşmayı bozabileceğini” belirtti.

İsrail, Trump Perşembe akşamı Beyaz Saray bahçesinde Kongre üyeleri için düzenlenen piknikteyken operasyonu başlattı. Trump daha sonra, olayları takip etmek için Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hegseth, Genelkurmay Başkanı Dan Caine ve diğer üst düzey yetkililerle birlikte Durum Odasına gitti.

Rubio, İsrail'in tek taraflı hareket ettiğini ve ABD'nin saldırıda hiçbir rol oynamadığını belirten bir açıklamada, İsrail'in operasyon başlamadan önce Washington'a haber verdiğini de kabul etti.

Saldırı anında ABD'den gelen tek yorum buydu. Bombalar, Natanz'daki önemli bir İran nükleer tesisini vurdu ve hasar verdi. İran İslam Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hossein Salami de dahil olmak üzere üst düzey askeri liderler öldürüldü.

Toplamda İran, İsrail'in ilk saldırısında 78 kişinin öldüğünü ve çok sayıda İsrail saldırısında yaklaşık 320 kişinin yaralandığını iddia etti. Netanyahu, operasyonun gerekli olduğu sürece devam edeceğini vurguladı.

Hafta başında İran'a yönelik bir saldırıya karşı direnç gösteren Trump, kısa sürede bunu diplomatik çabalarını güçlendirebilecek başarılı bir kampanya olarak benimsedi. Cuma günü sosyal medyada “İran, geriye hiçbir şey kalmadan bir anlaşma yapmalı ve bir zamanlar İran İmparatorluğu olarak bilinen şeyi kurtarmalıdır” yazdı.