05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 07.05.2025 11:34 | Son Güncelleme: 08.05.2025 10:46

Üç soruda Hindistan-Pakistan çatışmaları

Güney Asya'nın iki nükleer gücü Hindistan ve Pakistan arasında haftalardır devam eden yüksek tansiyon dün gece fiili çatışmaya dönüştü. İki ülkenin birbirine düzenlediği saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Peki çatışmalar neden başladı ve iki nükleer güç nasıl karşı karşıya geldi?
Üç soruda Hindistan-Pakistan çatışmaları
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Haftalar süren gerilimin ardından Hindistan ile Pakistan, dün gece karşılıklı olarak birbirlerini vurdu.

Çatışmalar TSİ 23.30'da Hindistan'ın, Pakistan ve Pakistan yönetimindeki Keşmir'deki bazı bölgelere füze saldırısı düzenlemesiyle başladı.

Hindistan hükümetinde yapılan açıklamada Pakistan sınırları içindeki 9 bölgenin hedef alındığı ve bu bölgelerde "terör kamplarının" yer aldığı ifade edildi. Pakistan ise vurulan tüm bölgelerin sivil yerleşimler olduğunu savunuyor.

Yeni Delhi'den yapılan açıklamada saldırıların "hedefli, ölçülü ve tansiyonu yükseltmeyecek türde" olduğu öne sürüldü.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise saldırıların ardından yaptığı açıklamada, "Yalancı düşman Pakistan'daki 5 bölgeye korkakça saldırılar düzenledi. Düşmanla nasıl baş edeceğimizi çok iyi biliyoruz. Düşmanın alçak emellerine ulaşmasına asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

İlk saldırıların üzerinden yaklaşık 12 saat geçmişken Pakistan tarafı saldırılarda biri çocuk 26 kişinin öldüğünü açıklarken, Hint yetkililirse Pakistan tarafından açılan ateş nedeniyle 8 sivilin öldüğünü ve 30 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Pakistan hükümeti gece boyu Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait 5 savaş uçağının düşürüldüğünü öne sürerken, bu iddia Hindistan tarafından doğrulanmadı. Ancak Hindistan yönetimindeki Keşmir'den 4 yerel yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada farklı bölgelerde 3 savaş uçağının düştüğünü söyledi.

1. Hindistan, Pakistan'ı neden vurdu?

Hindistan ile Pakistan arasında onlarca yıldır kronikleşen gerilim, 22 Nisan'da Hindistan idaresindeki Keşmir'de yer alan turistik Pahalgam kasabasına düzenlenen saldırıyla tırmanmıştı.

22 Nisan'da bir grup militan Pahalgam'da düzenledikleri saldırıyla 26 kişiyi öldürdü. Görgü tanıkları militanların, kalabalık içindeki Hindu erkekleri özellikle seçerek hedef aldıklarını söyledi.

Son 20 yılda bölgedeki sivillere yönelik gerçekleşen en büyük katliam olan saldırı Hindistan'da geniş çaplı öfke yarattı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesinin saldırganları 'hayal güçlerinin ötesinde cezalandıracağını' söylese de saldırıyla ilgili herhangi bir örgütü suçlamadı. Bunun yerine saldırganlardan ikisinin Pakistan vatandaşı olduğu belirtilerek, Pakistan'ın militanları desteklediği ve saldırıların planlayıcısı olduğu öne sürüldü.

Pakistan'dan yapılan açıklamalardaysa bu iddialar net bir dille yalanlandı.

Aradan geçen iki haftada her iki tarafta içlerinde diplomatların sınır dışı edilmesin, sınır geçişlerinin kapatılması ve vizelerin askıya alınması gibi önlemlerin de olduğu bir dizi adım attı.

2. Keşmir neden Hindistan-Pakistan geriliminin merkezinde?

Hindistan ve Pakistan'ın kuzeyindeki Keşmir bölgesinde her iki ülkede hak iddia ediyor. Hem Yeni Delhi hem de İslamabad yönetimleri bölgenin tamamının kendilerine ait olduğunu öne sürse de fiili olarak bölgeyi paylaşmış durumdalar.

Bu paylaşımın temeliyse İngiltere'nin bölgeden ayrıldığı ve her iki ülkenin de bağımsızlığını kazandığı 1947'de çizilen sınıra dayanıyor.

Kontrol Hattı adı verilen bu sınırla Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler Pakistan'a, Hinduların yoğun yaşadığı yerler ise Hindistan'a bırakıldı ancak aradan geçen 78 yılda iki ülke Keşmir için iki kez savaştı.

Zaman içinde bölgedeki militan gruplar, Keşmir'deki gerilimin ana aktörü haline geldi.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yer alan militan gruplar 1989'da bölgedeki Hint yönetimine karşı silahlı mücadeleye başladı. Yıllar içinde düzenlenen sayısız silahlı saldırıda hem güvenlik güçleri hem de siviller hedef alındı.

2016'da bölgedeki Uri kentinde düzenlenen saldırıda 19 Hindistan askeri öldürüldü. Bunun üzerine Hindistan Kontrol Hattı boyunca "hassas saldırılar" düzenleyerek militan kamplarını vurdu.

2019'da 40 Hint paramiliter personel Pulwama'da düzenlenen bombalı saldırda hayatını kaybederken, saldırı sonrası Hindistan 1971'de beri ilk kez Pakistan içlerine hava saldırıları düzenledi. Gerilim Pakistan'ın misillemeleriyle devam etti.

Aynı yıl Hindistan, 370. madde olarak bilinen ve Keşmir'e yarı özerk statü veren düzenlemeyi iptal etti. Kararın ardından bölgede geniş çaplı protestolar görülse de militan grupların etkisi azaldı, bölgedeki turist sayısında keskin yükselişler kaydedildi.

22 Nisan'da gerçekleştirilen saldırıysa, 2019'daki kararın ardından sivillere yönelik ilk büyük eylem olarak kayıtlara geçti.

3. Süper güçler bu işin neresinde?

Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmalar önceki yıllarda yaşanan muadillerinden farklı olarak bölgedeki ittifakların yeniden şekillendiği bir belirsizlik döneminde gerçekleşiyor.

Her ikisi de nükleer silah sahibi olan Pakistan ve Hindistan'ın son yıllarda silah aldığı ülkelerde yaşanan değişim de bu yeniden şekillenme döneminin bir yansıması konumunda.

New York Times'ın derlediği verilere göre 2006-2010 periyodunda silah ihtiyacının yüzde 75'ini Rusya'dan karşılayan Hindistan yönetimi 2020-2024'te silah ihracatının sadece yüzde 36'sını Moskova'dan yaptı.

Aynı periyotta Fransa'nın Hindistan'ın silah ihracatındaki payı yüzde 1'den yüzde 33'e, ABD'nin payıysa yüzde 2'den yüzde 10 yükseldi.

Pakistan tarafındaysa bunun tam tersi bir tablo mevcut.

İslamabad yönetimi, 2006-2010'da silah ihtiyacının yüzde 36'sını ABD'den karşılarken, bu oran 2020-2024 periyodunda yüzde 0'a kadar düştü. Benzer şekilde Fransa'nın payı da yüzde 7'den yüzde 0'a geriledi.

Aynı süreçte Pakistan, Batı ülkelerinin silahlarından doğan boşluğu Çin'den yapılan ihracatla doldurdu. Pekin'in 2010'da yüzde 36 olan Pakistan'ın silah ihracatındaki payı 2024'te yüzde 81'e kadar yükseldi.

Son yıllarda Washington yönetimi, bölgede Çin'i dengeleyebilecek güç olarak gördüğü Hindistan'la yakınlaşırken, Çin ise bu yakınlaşmaya Pakistan'daki etkisini ve yatırımlarını artırarak yanıt verdi.

Kaynak: Gazete Oksijen