23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 30.10.2023 11:30 | Son Güncelleme: 30.10.2023 11:44

Wall Street Journal yazdı: Netanyahu siyasi olarak ayakta kalma savaşı veriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yıkıcı bir istihbarat başarısızlığı, rehine krizi ve acımasız, ezici bir savaşın başlaması karşısında halkı kendi tarafına çekmek için mücadele ediyor. Ancak birçok analist Netanyahu'nun kariyerinin sonunda olduğunu düşünüyor
Wall Street Journal yazdı: Netanyahu siyasi olarak ayakta kalma savaşı veriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar günü, kendisini de içine alan siyasi krize dair istemeden de olsa bir özür yayınladı. Birkaç saat önce bin 400 İsraillinin ölümüne neden olan Hamas saldırıları nedeniyle artan eleştiriler karşısında, güvenlik hatalarından İsrail'in savunma ve istihbarat servislerini sorumlu tuttu. X'te yaptığı bir paylaşımda Hamas'ın savaş başlatma niyeti konusunda uyarılmadığını, savunma ve istihbarat yetkililerinin "Hamas'ın caydırıldığını değerlendirdiklerini" yazdı.

35 yıldır yarattığı imaj yerle bir oldu

Kısa süre sonra bu paylaşımı sildi ve özür diledi. Bu alışılmadık geri dönüş Netanyahu'nun giderek daha da zorlaşan konumunu gözler önüne seriyor. Siyasette geçirdiği 35 yıl boyunca Filistinlilere yönelik şiddete karşı sert ve nükleer bir İran tehdidiyle yüzleşmeye hazır bir güvenlik şahini imajı yarattı. Bu imaj 7 Ekim'de binden fazla Hamas savaşçısının İsrail'e girmesi ve birçok İsraillinin 75 yıllık tarihindeki en kötü güvenlik ve istihbarat başarısızlığı olarak nitelendirdiği olayla yerle bir oldu.

Savaşı kazanmak kariyerini kurtarmayabilir

Şimdi ülkenin güvenlik zaaflarını açıklamasını, Gazze Şeridi'nde Hamas'la savaşa girmesini, rehineleri geri almaya çalışmasını ve 7 Ekim saldırıları nedeniyle artan eleştiriler karşısında koalisyonunu bir arada tutmasını gerektiren çıldırtıcı bir denge oyunuyla karşı karşıya. İsrail savaşı kazansa bile bu onun siyasi kariyerini kurtarmayabilir.

Birçok savaş zamanı liderinin aksine Netanyahu halkı kendi tarafına çekmekte zorlanıyor. İsrailliler ölenler için yapılan anma törenlerinde onu suçladılar, bakanları hastanelerden kovuldu ve Likud partisinin genel merkezine kan gibi görünmesi için kırmızı boya sürüldüğüne dair resimler yayınlandı. The Wall Street Journal'a konuşan Likud üyeleri başbakanı açıkça eleştirmekten kaçınarak, ülkenin 7 Ekim'de neyin yanlış gittiğine ve kimin suçlu olduğuna dair bir otopsi yapmadan önce Hamas'ı yenmeye odaklanması gerektiğini söylediler.

"Bu onun için oyunun sonu"

Likud'dan üst düzey bir yetkili Netanyahu'nun kaderinin Hamas'la savaşın nasıl sonuçlanacağına bağlı olduğunu ancak parti lideri ve dolayısıyla başbakan olarak hayatta kalmasının pek mümkün olmadığını söyledi. Yetkili, "Bu onun için oyunun sonu. Aksini söyleyecek çok az insan bulabilirsiniz" ifadelerini kullandı. 

Üst düzey bir İsrailli yetkili ise başbakanın tamamen bu savaşı kazanmaya odaklandığını belirterek, "Görevi o belirledi ve Hamas'ı dağıtmak olan eldeki görevi o yönetiyor" diye ekledi.  Netanyahu'nun Hamas'a yönelik on yıllardır sürdürdüğü yaklaşım şimdi özellikle mercek altında. Netanyahu'nun pazar günkü paylaşımına cevaben aşırı sağcı koalisyon ortağı Itamar Ben-Gvir, X'te saldırıların başarısızlığının öncesindeki bir iletişimsizlikten değil, Hamas'ı kontrol altına alma konusundaki bütün bir yanlış anlamadan kaynaklandığını yazdı.

Hamas stratejisi

Netanyahu ilk kez 1996'da başbakan oldu ve sadece bir dönem görev yaptıktan sonra 2009'da güvenlik sorunları ve ekonomiyle mücadele etme göreviyle yeniden seçildi. Hamas iki yıl önce Gazze'nin kontrolünü uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi'nden aldı ve Netanyahu'nun karşısına İsrail'in kendi arka bahçesinde bir terör örgütü olarak gördüğü bir yapıyı yönetme zorluğu çıktı. 

Netanyahu muhalefetteyken Gazze'nin İran'ın güdümünde Hamastan'a dönüşeceği konusunda kamuoyunu uyarmıştı. Ancak başbakan olduğunda, grubu silahsızlandırmak için Filistin bölgesine askerlerle girmemeyi tercih etti. 2009-2011 yılları arasında Netanyahu'nun ulusal güvenlik danışmanlığını yapan Uzi Arad'a göre, İsrail güvenlik kurumlarının bazı üyeleri Hamas'ı silahsızlandırmaya çalışırken, Netanyahu Hamas'ın Gazze'yi yönetmesine ve silahlı kalmasına izin vererek onu şiddetten caydırmaya çalışan bir strateji izlemeyi tercih etti.

İsrail Gazze'de Hamas ile kısasa kısas çatışmalar yaşarken bile bu politika devam etti. İki taraf arasında 2014'te yaşanan en büyük gerilimde İsrail, Hamas'ın İsrail'e saldırmak için kurduğu bir tünel ağını yok etmek için Gazze'ye asker gönderdi ancak hükümet grubu çökertmek için daha geniş bir kara harekatından kaçındı. Güvenlik kurumları Hamas'ı çevreleme politikasını büyük ölçüde destekledi. Ancak İsrailli siyasi uzmanlar, Netanyahu'nun Hamas'ın Gazze'yi silahlandırmasına ve yönetmesine izin vermeye de istekli olduğunu, çünkü Filistin liderliğini, Filistin Yönetimi tarafından kontrol edilen Batı Şeria ile Gazze Şeridi arasında böldüğünü söylüyor.

Bazı siyasi analistlere göre bu durum, İsrail'in Batı Şeria'nın bir bölümünden vazgeçmek zorunda kalacağı bir barış anlaşmasını olası kılmıyor ve Netanyahu'nun böyle bir sonuca karşı çıkan sağcı koalisyon ortaklarını yatıştırıyordu. 

Barış müzakerelerini engelledi mi?

Kudüs merkezli bir düşünce kuruluşu olan İsrail Demokrasi Enstitüsü'nün başkanı Yohanan Plesner, güvenlik yetkililerinin sürekli olarak daha ılımlı olan Filistin Yönetimi'nin güçlendirilmesi gerektiğinden bahsettiklerini Hamas'ın aleyhine onları güçlendirdiklerini söyledi. Ancak Plesner, Netanyahu'nun "Filistin halkını temsil eden iki ayrı siyasi oluşumun olmasını oldukça arzu edilen bir sonuç olarak gördüğünü" aktardı.

Netanyahu kamuoyuna yaptığı açıklamalarda Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi'nin barış için bir ortak olarak görülemeyeceğini, çünkü İsrail'i tanımasına rağmen İsrail'i Yahudi halkının evi olarak görmediğini ve barış müzakerelerine yapıcı bir şekilde katılmadığını söyledi. Filistin yönetimi Netanyahu'nun barış müzakerelerini engellemek için şartlar öne sürdüğünü belirtiyor.

Siyasi geri dönüşü

Netanyahu 2019'dan itibaren Hamas'la mücadeleden çok tekrarlanan seçim turlarına odaklanmış görünüyordu. Hiçbir İsrailli siyasi parti parlamentoya hakim olmak için yeterli oyu alamadı ve bu da yıllarca sürecek bir çıkmaza yol açtı. Bir an için Netanyahu'nun kariyeri bitmiş gibi göründü. Yolsuzluk suçlamasıyla yargılandı ki bunu reddetti ve Netanyahu'nun gitmesini istemek dışında pek az konuda anlaşan farklı partilerden oluşan bir koalisyon tarafından 2021'de hükümetten uzaklaştırıldı. Bu koalisyonun yönetim için popüler bir temel olmadığı kanıtlandı ve geçen yılın sonunda İsrail dört yıl içinde beşinci kez seçime gitti.

"Hayatta kaldı ama konumunu zayıflattı"

Netanyahu yine zaferle çıktı ancak 120 sandalyeli parlamentoda 64 çoğunluğa sahip aşırı milliyetçi ve dini partileri bir araya getirerek bir koalisyon kurduktan sonra. Hükümet ve ordu kaynaklarını Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcileri korumaya odakladılar ve yargı sisteminde son derece tartışmalı bir reform için bastırdılar. Yüz binlerce İsrailli bu hamleleri protesto ederek orduda yedek asker olarak görev yapmayı reddetmekle tehdit etti ve ordunun müdahalesine yol açtı. Eski patronunu sert bir dille eleştiren Arad, "Netanyahu son iki üç yıldır kuşatılmış bir lider. Hayatta kaldı ve hatta seçimleri kazandı, ancak bunu büyük bir protesto hareketine karşı yaptı... konumunu zayıflattı" dedi.

Netanyahu için 7 Ekim saldırılarının arifesinde durum daha parlak görünüyordu. Filistinlileri marjinalize etmek ve İsrail ile gelecekte yapılacak bir barış anlaşmasını kabul etmeleri için onlara baskı yapmak amacıyla Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkiler kurma politikasını başarıyla sürdürüyordu. Netanyahu'nun 22 Eylül'de New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapacağı konuşma öncesinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, en büyük Arap ekonomisi ve İslam'ın en kutsal mekanlarına ev sahipliği yapan ülkesinin İsrail ile ilişki kurma yolunda ilerlediğini belirtti. Netanyahu elinde bir harita tutarak "Suudi Arabistan ve İsrail arasında barış sağladığımızda neler olduğuna bakın, tüm Orta Doğu değişir. Tüm bu bölgeye refah ve barış olasılığını getiriyoruz" ifadelerini kullandı. 

7 Ekim

Hamas savaşçıları 7 Ekim sabahı İsrail'in güneyine saldırıp İsrail vatandaşlarını katlederken Netanyahu'nun birkaç saat boyunca sessiz kalması dikkat çekiciydi. Öğle saatlerinde takım elbise ve beyaz gömlek giyerek bir video açıklaması yaptı ve İsrail'in "avaşta olduğunu söyledi. Günün ilerleyen saatlerinde muhalefet lideri Yesh Atid'den Yair Lapid ile ülkeyi çatışmadan çıkaracak ana akım partilerden oluşan bir ulusal birlik hükümeti kurulması konusunda bir araya geldi. Lapid kamuoyuna yaptığı açıklamada Netanyahu'dan ulusal birlik hükümeti kurulması için bir koşul olarak aşırı sağcı ortaklarını koalisyondan çıkarmasını istediğini söyledi.

Kudüs İbrani Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden Reuven Hazan, "Netanyahu hayır dedi, yani şimdiden çatışmanın ertesi günü için bu çoğunluğu nasıl bir arada tutacağını düşünüyor" dedi. Netanyahu bunun yerine, hiçbir partiyi dışarıda bırakmadan hükümete katılacağını söyleyen Ulusal Birlik Partisi'nden Benny Gantz'ı getirdi.

Bakanlarına öfke büyüdü

Saldırılardan kısa bir süre sonra Netanyahu'nun bakanlarına karşı halkın öfkesi patlak verdi. Sosyal medyada yayınlanan videolara göre bir doktor Çevre Koruma Bakanı Idist Silman'a hastanenin önünde bağırarak, "Bu ülkeyi mahvettiniz! Defol buradan!" diye bağırdı. Netanyahu'nun yüzünün, Ukraynalıların yaptığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yüzünün posterlerinin bir kopyası olan kanlı kırmızı bir el ile kapatıldığı görüntüler hem internette hem de kamusal alanlarda yayınlandı.

Netanyahu savaş için seferber olan birlikleri ziyaret ederken bu kez ütülü bir takım elbise yerine siyah bir gömlek ve çelik yelek giydi. İsrail lideri, Netanyahu'nun görev yaptığı Sayeret Matkal adlı özel kuvvetler birliğiyle bir araya gelip fotoğraf çektirdiğinde, birlikten bir kişiye göre, subaylarının saygılı olmaları yönündeki emirlerine rağmen, bazıları Netanyahu odadan çıkarken ayağa kalkmayı reddetti. Topluluk sözcüsü Alon Pauker, 14 Ekim'de yetkililerin 100'den fazla ceset bulduğu Kibbutz Be'eri'ye yaptığı ziyaretin, zaten tahliye edilmiş olan ve evlerinde fotoğraf çektirmeye gittiğini düşünen bölge sakinlerini kızdırdığını söyledi.

Güvenlik ihlali konusunda sessiz kaldı

Shirel Hogeg, Hamas savaşçılarının evlerini ateşe vermesinin ardından aile üyelerinin yanık tedavisi gördüğü bir tıp merkezinden bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Sayın Başbakan, basının karşısına çıkın ve sizin gözetiminizde öldürülen binlerce insan için özür dileyin" dedi. Kısa süre sonra İsrail ordusunun başı saldırıların sorumluluğunu açıkça üstlendi. İç güvenlik şefi ve Netanyahu'nun bazı bakanları da aynı şekilde. Ancak lider, son 14 yılın yaklaşık 13'ünde başbakan olmasına rağmen güvenlik ihlalinin sorumluluğu konusunda sessiz kaldı.

Yapılan bir ankette her beş İsrailliden dördü Netanyahu'nun sorumluluğu kabul etmesi gerektiğini söyledi. Ma'ariv gazetesinde yer alan ayrı bir anket ise Netanyahu'nun Likud'unun bir seçimde kazanacağı milletvekili sayısında düşüş olduğunu, yani şimdi bir oylama yapılması halinde iktidardan düşeceğini gösterdi. 

Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında saldırılara nasıl karşılık verileceği konusunda gerginlik yaşandı. İki isim kamuoyuna birlikte değil ayrı ayrı açıklamalarda bulundu. Netanyahu'nun Mart ayında savunma bakanının yargı reformuna karşı çıkması üzerine Gallant'ı güvenlik gerekçesiyle kovmasının ardından kişisel ilişkiler savaşa girerken gerilmişti. Saldırıların sorumluluğunu üstlenmediği için kamuoyunda günlerce eleştirilen Netanyahu 25 Ekim'de yaptığı bir konuşmada savaştan sonra "ben de dahil olmak üzere" diyerek herkesin hatalarının hesabını vereceğini söyledi.

1973'te Arap güçlerinin sürpriz saldırısının ardından Golda Meir ve 1983'te Lübnan'da uzun süren bir çatışmanın ardından Menachem Begin gibi diğer başbakanlar da büyük güvenlik hataları ya da başarısız savaşlar nedeniyle görevlerini kısmen feda ettiler. Netanyahu 7 Ekim saldırılarından bu yana ilk kez 28 Ekim'de Gallant ve Gantz ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.

"Başarılı bir savaştan pay çıkarmaya çalışacak"

Ertesi sabah erken saatlerde X'e yazdığı mesajda başarısızlıklardan güvenlik kurumlarını sorumlu tuttu. Gantz başbakandan açıklamayı geri çekmesini istedi. Netanyahu alışılmadık bir şekilde kamuoyu önünde özür diledi. Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan ve İsrail'in tanınmış siyasi yorumcularından Ehud Yaari, Netanyahu'nun saldırıların sorumluluğunu asla üstlenmeyeceğini, bunun yerine iktidarda kalabilmek için Hamas'la başarılı bir çatışmadan kendine pay çıkarmaya çalışacağını söyledi. Yaari, "Kendini tamamen siyasi ve kişisel bekasına adamış durumda. İşler çirkinleşecek" dedi.