29 Nisan 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 13.10.2023 13:42 | Son Güncelleme: 13.10.2023 14:09

Washington Post yazdı: Eğer içme suyunuz tuzluysa iklim değişikliği için geç kalındı demektir

ABD’deki Mississippi nehrinin bölgeye sağladığı içme suyu, küresel ısınma sebebiyle tuzlu suyla karışma tehlikesinde. Washington Post’a göre yetkililer birtakım çözümler önerse de bunun ancak süreci yavaşlatabileceğini belirtiliyor. İleride, bu durum sadece buraya özgü olmaktan çıkabilir
Washington Post yazdı: Eğer içme suyunuz tuzluysa iklim değişikliği için geç kalındı demektir

Amerika Birleşik Devletleri’nde Louisiana kentinin en üst düzey tıbbi yetkilisi Joseph Kanter, tuzlu suyun Mississippi Nehri'nden yukarı çıkarak şehrin içme suyunu tehdit etmesinden endişe duyan New Orleans sakinlerini soğukkanlı bir şekilde teselli etmeye çalıştı. Kanter geçen ay yaptığı konuşmada, "İnsanların büyük çoğunluğu, sağlığı için tehlike oluşturmadan önce tadı kötü olacağı için su içmeyi bırakacak" ifadelerini kullandı. 

Sakin kalma çağrılarına rağmen, bu tür ifadeleri duyan kişilerin panik yaparak şişelenmiş su satın almaya yönelmelerinde suçlanacak bir şey yok. Hayal kırıklığına uğramış yerel yetkililer için radikal bir fikir: Harekete geçmeden önce iklim felaketlerinin gerçekleşmesini beklemeyi bırakın. Bunun yerine olası tehditleri tartın ve onlara hemen uyum sağlayın.

New Orleans, tatlı suyunun içilemez hale geleceği öngörülen günlere geri sayıyor. Yetkililer, yağışların Mississippi'yi yeniden doldurmaması durumunda, aşındırıcı deniz suyunun Kasım ayı sonuna kadar şehrin arıtma tesislerine ulaşabileceğini öngörüyor. Bu, bölge sakinlerinin suya erişimini kesintiye uğratabilir ve bölgedeki altyapıya zarar verebilir. Bu tatsız durum, Mississippi Nehri'ni besleyen bölgelerdeki kuraklığın sonucu. Yağmurun olmayışı Mississippi'nin gücünü o kadar tüketti ki, okyanusla olan mücadelesini kaybediyor. Genellikle nehrin akışı, tuzlu suyu ait olduğu yer olan Meksika Körfezi'nde tutacak kadar güçlü. Ancak, şimdi Mississippi o kadar küçüldü ki deniz kuzeye doğru ilerliyor.

En kötü senaryoyu önlemek için çabalıyorlar

Eyalet ve yerel yetkililer en kötü senaryoyu önlemek için çabalıyor. ABD Ordusu Mühendisler Birliği, Körfez'in ilerleyişini engellemek için nehrin dibine tortulardan bir eşik inşa etti. Tuzlu su tatlı sudan daha ağır olduğundan nehrin altından akar ve ilerleyebilmek için zeminindeki engelleri aşması gerekir. Ancak bu yalnızca sözüm ona tuzlu su gelişini yavaşlatabilir. Tuzlu su, ters ozmoz filtreleme sistemleriyle içilebilir hale getirilebilir ancak böyle bir teknoloji, 1 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan New Orleans gibi büyük bir metropol alanının taleplerini karşılayamaz gibi gözüküyor. Yetkililerin başka yerden yeterli miktarda su getirebilmesi de pek mümkün değil.

İklim değişikliğine karşı huzursuz

Bunun yerine plan, tuz kirliliğini azaltmak için yukarı akıntıdan su pompalayacak yaklaşık 25 kilometrelik geçici bir boru hattı inşa etmek. Projenin maliyeti 250 milyon dolara ulaşacak ve büyük kısmı federal acil durum fonlarından karşılanacak. Yetkililer boru hattının tuzlu su birikintisi şehre ulaşmadan hazır olacağından eminler. Nihayetinde sorun kendi kendine çözülebilir. Tuzlu su birikintisi yavaşlarken yağmur nehri güçlendirip onu geri döndürebilir. Ancak bu gerçekleşse bile bu olay, şehirlerin iklim değişikliğiyle başa çıkma konusunda ne kadar hazırlıksız olduğunu gösteriyor. New Orleans'ın aşağısındaki birçok küçük topluluk haftalardır tuzlu su baskınına maruz kaldı.

Yerel yetkilileri bu felaketi öngöremedikleri için çok sert bir şekilde eleştirmek haksızlık olur. Yıllarca düşük akış yaşanmasına rağmen, bölge en son 1988'de böyle bir tuzlu su girişimi tehdidiyle karşılaştı. Yine de eskiden ekstrem olarak görülen hava koşullarının artık o kadar da nadir olmadığı açık. Mississippi'nin tehlikeli derecede düşük akışla karşı karşıya kaldığı son sefer geçen yıldı. Aslında nehirde arka arkaya iki yıldır ilk kez bu kadar düşük akış görülüyor. 2022'de binlerce tekne kumsalda mahsur kaldı ve ülke genelinde tedarik zincirleri alt üst oldu. Tuzlu su birikintisi mühendislik ürünü bir eşiğin üzerine döküldü, ancak nehir herhangi bir hasara yol açmadan onu geri çevirdi.

Nehir kıyısındaki toplulukların daha iyi hazırlanmaları gerekiyor. Bu, daha fazla eşik, ozmoz ünitesi ve kalıcı boru hattı inşa etmek veya tuzdan arındırma tesislerine yatırım yapmak anlamına gelebilir. Bu çözümlerin çoğu pahalı ancak sakinlerden yağmur durduğunda paniğe kapılmamalarını istemekten daha iyi gibi duruyor. Bu diğer bölgeler üzerinden de düşünülebilecek bir ders. Eskiden yüzyılda bir görülen fırtınaların her on yılda bir gelmesi nedeniyle, sele maruz kalma riski olan bölgelerin artık hazırlıklı olması gerekiyor: altyapılarını güçlendirmek, sulak alanları korumak ve hiçbir anlam ifade etmeyen alanlarda gelişmeyi yasaklamak. Kontrol edilemeyen yangınlar yaygınlaştıkça ve yoğunlaştıkça, diğer bölgeler de Oregon'un yaptığı gibi bina yönetmeliklerini güncellemeli ve risk haritalarını yenilemelidir.

Sıcaklık artışını durduramayacaklar

Değişen iklimimize uyum sağlamak, bu değişimi yavaşlatmaktan vazgeçmek anlamına gelmiyor. Aslına bakılırsa fosil yakıtlardan uzaklaşmak Amerika'nın uyum misyonu açısından hayati önem taşıyor. Dünyanın küresel sıcaklıktaki ortalama artışı 1,5 derecenin altında tutması pek olası değil; bu da hükümetler açısından göz ardı edilemeyecek bir başarısızlık. Ancak liderler, salınan karbon miktarını sınırlandırarak ısınmanın daha da kötüleşmesini durdurabilir ve durdurmalıdır da.

Mark Twain bir keresinde Mississippi’yi şöyle yazmıştı: Her zaman kendi yolunu izleyecektir; hiçbir mühendislik becerisi onu başka türlü davranmaya ikna edemez. Büyük Amerikalı yazarın bu söyleminin yanlış olduğu kanıtlanmalı. Çünkü, New Orleans ve ülkenin geri kalanı daha çok çaba sarf eden bir hükümeti hak ediyor.