19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 04.12.2023 14:30 | Son Güncelleme: 04.12.2023 15:18

Washington Post yazdı: Savaştan sonra Gazze'yi kim yönetecek?

İsrail-Hamas savaşı ikinci ayına yaklaşırken ABD'li yetkililer savaş sonrası için seçenekleri değerlendiriyor. Gazze'yi kimin yöneteceğine dair bir plan belirlemeye çalışan ABD'li yöneticilere göre en iyi seçim yeniden canlandırılacak Filistin Yönetimi
Washington Post yazdı: Savaştan sonra Gazze'yi kim yönetecek?

İsrailliler, Gazze yönetimini istemediklerini söylüyorlar. Arap ülkeleri direniyor. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas gönüllü olabilir ama Filistin halkı onu istemiyor gibi görünüyor. Biden yönetimi Gazze'de savaşın ertesi günü için plan yapmaya başlarken, çatışmalar durduktan sonra bölgeyi kimin yöneteceği, nasıl yeniden inşa edileceği ve potansiyel olarak nasıl bağımsız bir Filistin devletinin parçası olacağı gibi sorularla yüzleşirken paydaşlar bir dizi çekici olmayan seçenekle karşı karşıya.

Diğer seçenekler arasında en iyisi mi?

Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçen hafta İsrail ve Batı Şeria'ya yaptığı bir gezide bu tartışmaları ilerletmeye çalıştı ancak bu soruların kolay cevapları yok. Biden yönetimi, Gazze'nin yöneticisi olarak yeniden canlandırılmış bir Filistin Yönetimi'nin kurulması için bastırıyor ancak bu İsrail hükümeti ve hatta birçok Filistinli arasında popüler olmayan bir fikir. ABD'li yetkililer bunun zorluğunu kabul etmekle birlikte, grubun Gazze Şeridi'nin doğrudan İsrail işgaline geri dönmesini de içeren daha kötü seçenekler arasında en iyi ve belki de tek çözüm olduğunu söylüyor. 

Blinken Tel Aviv'de gazetecilere verdiği demeçte, "Bunun kolay olacak diye bir hayalimiz yok. Yol boyunca mutlaka anlaşmazlıklar yaşayacağız. Bunun alternatifi daha fazla terör saldırısı, daha fazla şiddet, daha fazla masumun acı çekmesi, bu kabul edilemez" diye konuştu.

En az bin 200 İsraillinin ölümüne neden olan 7 Ekim Hamas saldırısının ardından İsrail, grubu hem askeri hem de idari bir varlık olarak yok etmeye yemin etti. Ancak Gazze'de 15 yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Hamas ve destekçileri, sadece yönettikleri bakanlıklarda değil, hayır kurumlarında, mahkemelerde, camilerde, spor takımlarında, hapishanelerde, belediyelerde ve gençlik gruplarında da olmak üzere toplumun her kesimine derinlemesine yerleşmiş durumda. 

Hamas popülaritesini koruyor

Filistin Yönetimi'ni iktidardan düşürdüğü 2007'den bu yana Gazze Şeridi'nin fiili yönetim organı olan Hamas, ekonomi, sağlık hizmetleri, su ve elektrik, ticaret ve altyapıyı denetliyor. Gazze'deki güvenlik güçlerini yönetiyor. Grup, saldırının ardından pek çok Filistinli arasında popülerliğini koruyor. Hem Trump hem de Biden yönetimleri, İsrail ile Arap komşuları arasında daha iyi ilişkiler kurmaya odaklandı, bu da birçok kişiye göre bir dava olarak kenara itilen Filistinlilerin aleyhine oldu. Şimdi Hamas sayesinde Filistinliler yine ön planda ve merkezde. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına bir hafta ara vermesi bile Hamas'ın popülaritesini artıracak şekilde yapılandırıldı, çünkü sevinen Filistinli aileler Ekim ayındaki saldırı sırasında alınan rehineler karşılığında İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan eşlerini, kız kardeşlerini ve çocuklarını evlerinde karşıladı.

"Onları düşmanın kucağına itebilir"

ABD'li yetkililer Gazze'deki insani durumdan Hamas'ı sorumlu tutuyor ve örgütün 7 Ekim katliamını gerçekleştirmemiş olması halinde Filistinlileri İsrail misillemesinden kurtarabileceğini söylüyor. Ancak İsrail'in sert tepkisinin Filistinlilerin öfkesini alevlendirdiğini ve daha kalıcı bir barışa doğru ilerlemeyi engellediğini de kabul ediyorlar. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin cumartesi günü yaptığı açıklamada sivilleri koruyamamanın onları düşmanın kucağına itebileceğini söyledi.

İsrailliler Gazze'de işgale geri dönmek istemediklerini söylüyorlar. Ancak İsrail sınırı boyunca bir tampon bölge ve Gazze sakinlerinin bazı özerklik unsurlarını ortadan kaldıracak bir geçiş dönemi sırasında İsrail güçlerinin bölgeye erişimi gibi güvenlik iyileştirmelerini tartışıyorlar. Biden yönetimi Gazzelilerin topraklarını nasıl kullanacaklarına dair herhangi bir kısıtlamaya şiddetle karşı çıkıyor ve İsrail güçlerinin bölgenin güvenliği için sorumluluğu, muhtemelen Arap ülkeleri tarafından taahhüt edilen uluslararası güçlere devretmesini istiyor.

"Savaşın yürütülme şekli seçenekleri belirleyecek"

Ancak gözlemcilere göre geleceğe yönelik her türlü planlama, çatışma devam ederken yaşanacaklarla karmaşık bir hal alacak. Orta Doğu Enstitüsü'nün politikadan sorumlu başkan yardımcısı Brian Katulis, "Savaşın yürütülme şekli, seçenekler yelpazesini belirleyecektir. Atılan her bomba ve Hamas'ın hala ayakta kaldığı her gün, yeniden yapılanmanın maliyetini artırıyor" diye konuştu.

"İsrail'in somut önerisi yok"

Uzmanlar, çatışma sonrasında kanun ve düzeni kimin sağlayacağı sorusunun son derece karmaşık olduğunu söylüyor. Geçen hafta kendileriyle görüşen ABD'li yetkililer, İsrailli yetkililerin bu tür planlar yapmaları gerektiğini kabul ettiklerini ancak somut önerileri olmadığını ve başkalarının karar vermesini istediklerini söylüyor.

Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi yönetimlere İsrail-Filistin müzakereleri konusunda danışmanlık yapmış olan ve şu anda Washington Institute for Near East Policy adlı araştırma grubunda çalışan Dennis A. Ross, çatışmalar sona erdikten sonra Gazze'de istikrarlı bir geçişin kimsenin yeniden silahlanmamasını sağlayacak bir mekanizma ile birlikte askerden arındırmaya izin verecek bir yol bulması gerektiğini söyledi.

Arap ülkelerinin endişesi

Filistin Yönetimi'nin de Gazze'de bir şeyler yapabilmesi için değişmesi gerekiyor. Ross, "Mesele sadece İsrail tanklarının arkasında gidememeleri değil. Gerçek şu ki, şu anda kendi kendilerini yönetemiyorlar" dedi. İsrailliler Birleşmiş Milletler barış gücü istemiyor, çünkü Birleşmiş Milletler'in kaygılarını anlayışla karşılayacağına güvenmiyorlar. Arap ülkeleri ise güvenlik güçlerini gönderme konusunda son derece kuşkulu çünkü ihtiyaç duyulması halinde Filistinlilere güç uygulamak zorunda kalmaktan endişe ediyorlar.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı ve Filistinli müzakerecilerin eski danışmanı Ghaith al-Omari, "Bir Arap yetkili bana 'Askerlerimizin Filistinlilere ateş ettiğini ve Filistinliler tarafından vurulduğunu hayal edin' dedi" diyerek endişelerini paylaştığını anlattı. Biden yönetimi için Filistin Yönetimi'ni güçlendirmeye ve nihayetinde tam bir Filistin devletine odaklanmanın, Arap ülkelerini karmaşık geçiş süreciyle ilgili tartışmalara katılmaya ve potansiyel olarak bu süreçte yer almaya zorlamanın bir yolu olduğunu söyledi. 

Blinken, Filistin Yönetimi'nin yolsuzlukla mücadele etmesi, sivil toplumla ilişki kurması ve özgür medyaya desteğini artırması gerektiğini söyledi. Nihayetinde, yönetime karar verilmesi için seçmenlerin karşısına çıkmaları gerektiğini aktardı ancak bunun ilk öncelik olmaması gerektiğini de ima etti. Blinken, "Elbette Filistinliler de dahil olmak üzere dünyanın her yerinde özgür ve adil seçimleri destekliyoruz. Ancak bu bir süreç olmalı ve çatışmadan ertesi gün olarak adlandırdığımız döneme geçerken konuşmamız gereken bir konu" ifadelerini kullandı.

Gazzeliler hiçbir seçenekten memnun değil

Birçok Gazzeli tüm seçeneklerden memnun olmadıklarını söylüyor ancak İsrail bombardımanı altındayken siyaset düşünmenin zor olduğunu belirtiyor. 28 yaşındaki Gazzeli Safvan Cemal, şu anki odak noktalarının sadece savaşın sona ermesi olduğunu anlattı. Gıda, su ve elektrik sıkıntısının yanı sıra yıkıcı bombardımanlara maruz kalan Nuseirat mülteci kampına yerleştirilen Cemal,  "Hamas biraz pervasız olsa da Filistin Yönetimi yolsuzluklarla dolu ve bizi yönetmeye uygun değil" dedi.

Gazze'den iki çocuk annesi 32 yaşındaki Lamees Haddad, hem Hamas'ın hem de Filistin Yönetimi'nin yolsuzlukla gölgelendiğini söyledi. Haddad, "Hiçbir partiden destek almadan yaşamaya katlanıyoruz. Gazze'de insanlar sadece bombardımanlardan değil, açlık ve susuzluktan da acı çekmeye devam ederken mevcut siyasi tartışmalar anlamsız görünüyor" diye konuştu.