Benjamin Mullin & Katie Robinson / The New York Times
Jeff Bezos’un 2013’te The Washington Post’u (250 milyon dolara) satın almasından sonraki yıllarda gazete hızlı bir büyüme yaşadı. Dijital abonelik satışları hızlandı ve gazeteci sayısı neredeyse iki katına çıkartıldı.
Ancak Post’un yakaladığı trend geçen yıl önce durakladı, sonra da gerilemeye başladı. Trump yönetiminin baş döndürücü haber temposu azaldıkça, okurlar başka alanlara yöneldi. Gazete içeriğinin Washington ve siyaset dışına genişletilmesi çabaları kayıpları telafi etmedi.
Şirketin mali durumu hakkında bilgi sahibi olan iki kişiye göre, gazete yıllar süren kârlılığın ardından 2022’de para kaybetme yolunda ilerliyor. Aynı kaynaklara göre Post’un şu anda 3 milyondan az ücretli dijital abonesi var. Oysa Post bu rakama 2020 sonlarında ulaşmıştı. The New York Times tarafından incelenen yakın tarihli bir şirket dökümanına göre, Post’un dijital reklam geliri yılın ilk yarısında yaklaşık 70 milyon dolara düştü. Bu rakam 2021’in ilk yarısının yüzde 15 altında.
Bin gazeteci çalışıyor
Post CEO’su Fred Ryan, son haftalarda yazı işleri yöneticileriyle yaptığı toplantılarda 100 gazeteciyi işten çıkartma olasılığını gündeme getirdi. Post’ta halen yaklaşık 1.000 gazeteci çalışıyor.
Post’tan bir yetkili ise, gazeteci sayısının azaltılmayacağını, aksine istikrarlı bir şekilde işe alım yapılarak “daha geniş ulusal ve küresel bir kitleye hizmet etmek için gereken ihtiyaçların araştırılacağını” söyledi.
Bu makale için Post’un ticari operasyonları hakkında bilgisi olan 20’den fazla kişi konuştu. Çoğu, bunu yalnızca isminin açıklanmaması koşuluyla kabul etti.
Post halen ülkedeki en iyi haber organizasyonlarından biri. Bu yıl, 6 Ocak 2021’de Kongre baskınına ilişkin haberleri Pulitzer Kamu Hizmeti Ödülü’nü kazandı. Post ayrıca Seul ve Londra’da uluslararası merkezler açtı ve kişisel teknoloji, iklim, sağlık ve iyi yaşam gibi içerikler yaratmak için yatırım yaptı.
Post’a ek olarak birçok haber kuruluşu, eski Başkan Donald Trump’ın görevden ayrılmasından bu yana okuyucu sayısında düşüş yaşadı. Ancak Post’un en büyük rakiplerinden ikisi - The New York Times ve The Wall Street Journal - Trump görevden ayrıldığından beri abonelik sayısını artırmayı başardı.
Post’taki gerileme, gazete bünyesinde hayal kırıklığı yaratıyor. Bazı üst düzey yöneticiler, Bezos tarafından yayının en üst düzey yöneticisi olarak seçilen CEO Ryan’ın yeterince kararlı hareket etmemiş olmasından şikayetçi. Bazıları da Ryan’ın pazarlama harcamalarını durdurmasından ve başka bir büyük haber kuruluşunu satın alma konusundaki sonuçsuz girişimlerinden de rahatsız.
Ryan’ın gazete içinde üretkenliğin düşüklüğü ve çalışanların ofise gelmesi konusundaki ısrarı da gerilim yarattı. Ryan, yazı işleri yöneticilerine, ekipte düşük performans gösteren pek çok kişinin bulunduğuna olan inancını dile getirdi. Ofise kaç gazetecinin geldiğini giriş kartlarından izleyen Ryan, ekibi işe dönmeye zorlamak için işten çıkarma tehditlerini devreye soktu.
Yaşanan sıkıntılı günlere karşın, Post editörü Sally Buzbee de dahil olmak üzere, yayının önde gelen yöneticilerinin çoğu sabır çağrısı yapıyor. İçeriği genişletme çabaları sonucu gazetenin yeni okuyucular çekeceğini ve bunun da finansal başarı getireceğini söylüyorlar.
Sally Buzbee, 150 yeni gazetecinin işe alım sürecinde olduğunu söyledi. CEO Ryan, Post’un baş gelir sorumlusu Joy Robins ve gazeteye 2021’de katılan Buzbee, 2025 yılına kadar toplam 5 milyon dijital aboneye ulaşma planı olan “5 by 25” adlı yeni bir girişimi yönetiyor.
Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Jeff Bezos, bir gazetenin kendi kendini idame ettirmesi gerektiğini sık sık dile getirmişti. Satın aldıktan sonraki ilk birkaç yıl Post’ta düzenli olarak bulundu, ancak COVID-19 salgını sırasında gazetenin faaliyetlerinden biraz uzaklaştı. Bezos ile iki haftada bir yapılan telefon görüşmeleri daha az sıklıkta yapılır hale geldi.
Bununla birlikte, Bezos hala bütçe dönemlerinde işe ağırlığını koyup, toplantılara katılıyor. Bezos, bu haber için yorum yapmayı reddetti, ancak Post sözcüsü Bezos’un Post ile daha az ilgilenmeye başladığı iddialarının “kesinlikle yanlış” olduğunu söyledi.
Post’un gazeteciliğini siyasi içeriğin ötesinde çeşitlendirme çabaları 2016 yazına kadar uzanıyor. O dönemde kıdemli editörler, Hillary Clinton’ın Başkan seçilmesi halinde okur sayısında bir azalma olabileceğini, bu tehlikeyi de içeriği çeşitlendirerek aşmayı planlıyorlardı. Siyasette atmosferin yumuşamasıyla okur ilgisinin azalacağını öngören Operation Skyfall adlı bu plan Trump seçimi kazanınca rafa kaldırıldı.
Geçen yıl Biden’ın seçimi kazanmasının ardından gazete içeriğini Washington siyasetinin ötesine taşımak daha acil hale geldiğinden, CEO Ryan tekrar harekete geçti.
Aylarca süren tartışmalar sırasında Ryan yöneticilere, Post’un İngilizce konuşan dünya için doğru haber ve bilgi kaynağı olabileceğini söyledi.
Konuya yakın beş kişiye göre, toplantılarda Post yöneticileri bazı büyük medya kuruluşlarını satın alıp almama konusunda görüşmelerde bulundu. Bazıları, adı geçen yayınların Associated Press, The Economist ve The Guardian’ı içerdiğini söyledi. Stratejik İnceleme Ekibi, bir satın almanın Post’un kitlesini genişletmek için mantıklı olabileceğini belirtti.
Gazetenin marka stratejisi hakkında bilgisi olan iki kişiye göre, Ryan’ın gazetenin reklam kampanyalarından bazılarını rafa kaldırma kararı, Post’taki yöneticiler arasında gerilim kaynağı oldu. Post’a kampanya hazırlamaları için Ogilvy ve Buddha Jones adlı ajanslarla anlaşıldı ancak bu kampanyalardan bazıları geniş çapta kullanılmadı.
Ofise dönün baskısı
Tanıtım bütçelerinde kısıntıyla ilgili tartışmalar sürerken, Ryan üretkenlik eksikliği olarak gördüğü bazı noktaları yazı işleri yöneticileriyle paylaşmaya başladı.
Geçen sonbaharda, şirketin baş bilgi işlem görevlisinden, çalışanların video konferans toplantısı yaptıkları günlerin kayıtlarını çıkarmasını istedi ve konuyla ilgili bilgisi olan iki kişiye göre, cuma günleri daha az toplantı yapıldığını tespit etti.
Ayrıca, bazı Post personellerinin şirket politikasına aykırı olarak hala haftada en az üç gün ofiste olmamasından giderek daha fazla şikayet etmeye başladı.
Tartışmalara tanık olan üç kişiye göre, Ryan uyarı mektupları hazırlanmasını ve bu yıl ofise az gelen çalışanlara gönderilmesini istedi. Daha sonra mektupların gönderilmemesi ve bunun yerine insanların çağrılarak uyarılması gerektiğine karar verdi.
Bazı çalışanlar bu konudaki itirazlarını doğrudan Ryan’a iletti. Covid salgınıyla ilgili haber yapan gazetecilerden Post yönetimi ve Ryan’a gönderilen mektupta, bu baskıya ilişkin ilgili “ciddi endişeler” dile getirildi. Covid ortamında çalışma koşullarının son derece kişisel ve önemli olduğu belirtilen mektupta “Yönetimi, çalışanların bu kararı işten atılma korkusu olmadan almalarına izin vermeye çağırıyoruz” denildi.
© 2022 The New York Times Company