Suriye'yi 50 yılı aşkın bir süredir yöneten Esad ailesi, isyancı güçlerin Şam'ın kontrolünü ele geçirmesiyle çöküşe doğru ilerledi. Esad’ın ise nerelerde olduğu bilinmiyor. Halk Esad’ın devrilişini kutlarken rejimin dağılmasının bölgede nasıl yankılanacağına dair endişeler de körüklendi. Hükümet on yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaş ve ekonomik krizden sağ çıkmayı başarmıştı ancak savunma güçleri kuzey, güney ve doğudan yaklaşan çeşitli isyancı grupların hızlı ilerleyişinin baskısı altında pes etti.
Savaşlar Esad’a desteği azalttı
Esad hükümeti kısmen Lübnan'daki ve Ukrayna'daki savaşların kurbanı oldu ve bu da aileyi iktidarda tutan iki önemli destekçi olan Rusya ve İran destekli Hizbullah'ın gücünü azalttı. İran, Rusya, Türkiye, İsrail, Arap hükümetleri ve ülkede en az 900 askeri bulunan ABD, stratejik Orta Doğu ülkesinde daha derin bir kargaşanın kendi çıkarlarına zarar verebileceği endişesiyle gelişmeleri yakından izliyor. Halefiyet planlaması yapılmadan rejimin hızla çökmesinin, komşu ülkelere yayılma etkileri olan tehlikeli bir boşluk yaratabileceğinden endişe ediliyor.
Esadlar, zaman zaman birbirine düşman olan isyancı gruplar tarafından bölündü. Türkiye, Rusya ve İran gibi ülkelerin etkisi altında kendi güç dengelerini korudular. Son günlerde komşu ülkeler çatışmanın olası yayılmasını önlemek için sınırlarını sağlamlaştırma telaşına düştüler. Suriye küçük ve yoksul bir ülke olmasına rağmen bölgedeki birbiriyle bağlantılı çatışmalarda merkezi bir rol oynadı. Hizbullah'a silah sevkiyatı için bir boru hattı oldu ve İran'ın etkisini İsrail sınırlarına kadar taşıdı. Ayrıca şimdi yanlış ellere geçmesinden korkulan kimyasal silahları da stokladı ve kullandı.
Arap Baharı ile başlayan protestolar
Esad rejimine karşı protestolar 2011'de Arap Baharı ile başladı ve ülkenin bazı bölgelerinin kontrolü için savaşan birden fazla tarafla birlikte iç savaşa dönüştü. İran ve Rusya 2015'te Esad'ın hava gücü ve vekil güçlerle ayaklanmayı bastırmasına yardım etti. Kaynaklar her iki ülkenin de Suriye liderine bu kez müdahale edemeyecekleri ya da etmeyecekleri sinyalini verdiğini söyledi. Bu kişilerden biri aynı zamanda 25,000 savaşçısı olan Heyet Tahrir El Şam'ın son günlerde kazandığı geniş toprakları kontrol edecek ve yönetecek personele sahip görünmediğini söyledi.
Rusya, İran ve Türkiye dışişleri bakanları Katar'da düzenlenen bir konferans çerçevesinde bir araya gelerek, farklı isyancı güçlerin ilerleyişini sürdürdüğü çatışmalarda diplomatik bir yol bulmayı tartıştı. ABD'li düşünce kuruluşu Carnegie Endowment for International Peace'de kıdemli araştırmacı olan Michael Kofman, rejim güçlerinin erimesiyle birlikte Rusya'nın Akdeniz kıyısında bulunan ve bölgede güç projeksiyonu yapmasını sağlayan iki üssü elinde tutmak için bir anlaşma yapmaya odaklanabileceğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’de nüfuz kazanma ihtimali var
İsyancıları destekleyen ve daha önce sınır ötesine kendi birliklerini gönderen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü üyesi Türkiye'nin Suriye'de önemli bir nüfuz kazanma ihtimali var. Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu profesörü ve Dışişleri Bakanlığı eski üst düzey danışmanlarından Vali Nasr, Katar'daki toplantının Ruslar, İranlılar ve Türklerin Suriye'deki durumun nereye gittiği ve birbirlerinden ne bekledikleri konusunda anlaşmalarını sağlamayı amaçladığını söyledi. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani Suriye'deki gelişmeler için acilen siyasi bir çerçeve oluşturulması gerektiğini söyledi. Katar'da düzenlenen yıllık politika belirleme forumunda konuşan Al Sani, “Endişemiz bunun bizi eski iç savaşa geri götürmesi. Suriye devletinin toprak bütünlüğünü gerçekten tehdit eden şeyin de bu olması” dedi.