Bülten

Oksijen Gazetesi'nde bu hafta. 
20 Haziran 2025, Cuma

Merhaba. 

Oksijen’in 20-26 Haziran haftasını kapsayan 232'nci sayısıyla karşınızdayız. 

Bu hafta Oksijen ve O2’nin yanı sıra Ege-Akdeniz gazetemiz de sizi bekliyor. 

Birkaç öneriyi buradan ileteyim, Ege-Akdeniz gazetemizdeki yazıların tamamını bu bağlantıya tıklayarak okuyabilirsiniz. 
  • Zeynep Atmaca: Yol rehberiniz Michelin olsun
  • Ali Boratav: Ege nerede biter, Akdeniz nerede başlar?
  • Esen Dolma: Plajlara alternatif 7 yaz aktivitesi
  • Yeşim Nur Mantaş:  Büyük İskender’in de geçtiği Likya’yı yürüme zamanı şimdi
Birazdan paylaşacaklarım, basılı gazete ve gazeteoksijen.com'da okunabiliyor. Fakat sitemizin tamamı sadece abonelerimize açık. 1 yıllık abonelik şu anda 490 lira. Abone olmak isterseniz şartlarımızı inceleyip aboneliği başlatabileceğiniz sayfa  burada.

Gazetemizin pdf haline buradan ulaşabilirsiniz (sadece abonelerimiz görebiliyor), detaylı rapor ise aşağıda.

İyi okumalar.

Tüm çaba Fordo için: Kıyamet Dağı 
İsrail koyduğu hedefin sonuna kadar giderse savaşın biteceği yer Fordo’daki bu dağ olacak. Çünkü İran, en kritik nükleer tesisini İsraillilerin “Kıyamet Dağı” olarak andığı bu bölgede, yerin 120 metre altında gizliyor. Tel Aviv’in elinde böyle bir hedefi vurabilecek silah yok, bu yüzden ABD’den yardım dileniyor…

Mollaların merkezi Kum kentinin yakınlarındaki bu ıssız bölge, İran’ın en gizli nükleer tesisine ev sahipliği yapıyor. Financial Times için adı 'Nükleer Dağ', İsrailliler bölgeye 'Kıyamet Dağı' adını veriyor. Uzmanlara göre ise İran’ın nükleer operasyonlarının 'her şeyi'. Ve bu tanımları hak eder şekilde olağanüstü önlemlerle korunuyor.

Hava savunma sistemleriyle çevrili olan ve dağın 120 metre derininde bulunan tesisten 2009’a kadar kimsenin haberi yoktu. O tarihte ABD, İngiltere ve Fransa, Fordo’ya dair istihbaratı kamuoyuyla paylaştı. Bunun üzerine Rusya ve Çin bile İran’ı kınadı. İçeride 2 bin 200 santrifüj bulunduğu ve uranyumun yüzde 60’a kadar zenginleştirildiği biliniyor.

Üzerinde yükselen dağ ve insan yapımı ağır tahkimat nedeniyle İsrail’in Fordo’ya ulaşabilmesi imkânsız. Bu kabiliyet sadece ABD’de var. Boeing üretimi “bunker buster” türü bombalar, C-30 tipi betonu 60 metreye kadar delebiliyor. Elinde böyle bir imkan bulunmayan İsrail ise savaşın muhtemelen son hedefi olacak Fordo için Trump’a adeta yalvarıyor. 

Detaylar kapsamlı dosyamızda.

Bombaların ‘anası’
Boeing’in ürettiği “GBU-57” adlı bomba 14 ton ağırlığında ve 2.3 tonluk savaş başlığı taşıyor. Sadece hayalet bombardıman uçakları B-2’lerden atılabiliyor, bu uçaklar da yalnızca ABD’nin envanterinde bulunuyor.

Sayfamızda bir de ‘Dünyanın delici bomba envanteri’ni göreceksiniz. Buradan ulaşabilirsiniz. 

Netanyahu’nun hayali Şah’ı geri getirmek
İsrail Başbakanı, İran’a yönelik saldırıda ana hedefin rejim değişikliği olduğunu artık gizlemiyor. Amerikan Fox News’a konuşan Netanyahu “Bir değişiklik olabilir çünkü İran rejimi çok zayıf” dedi. Bu noktadaki hayali ise 1979’da devrilen Pehlevi Hanedanı’nı geri getirmek. Eski İran Şahı’nın ABD’de yaşayan oğlu Rıza Pehlevi’yle yakınlığı da buna zemin hazırlıyor.

Nükleer program bahane asıl amaç rejim değişikliği
TOBB Üniversitesi’nden İran konusunda çalışmalarıyla bilinen siyaset bilimci Dr. Gülriz Şen İsrail-İran arasındaki son gelişmeleri Uğur Koçbaş’a değerlendirdi.

İsrail bombaları İran halkının hak ettiği İran’ı getirmez
Washington Post gazetesinin en önemli yazarlarından dış politika uzmanı David Ignatius, İran’da rejim değişikliği ihtimalini yorumladı.

Araplar maç izler gibi izliyor
İranlı milislerden çok çeken Arap ülkeleri, İsrail’in saldırılarından neredeyse memnun. Bölgede çoğu kişi bu savaşı bir maç izler gibi izliyor. Sosyal medyada her akşam 'maçı' izlemek için atıştırmalık ve içecekler hazırladıklarını söyleyen Arap kullanıcıların şakaları yankılanıyor. The Economist haberi.  

Muhalifler bu kez sessiz
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını cesaretle eleştiren gazeteciler, İran meselesinde sessiz kalmayı tercih etti. “İsrail’in vicdanı” olarak anılan Haaretz gazetesinin dahi haberlerinde kullandığı “yumuşak” ton dikkat çekici.  

Pizzacıların ışıkları sönmedi
1980’lerden bu yana sarsıcı birçok gelişmeyi öngören “Pentagon pizza endeksi” yine yanılmadı. Google verilerine göre perşembe 18.00 sıralarında Pentagon’un çevresindeki pizzacılarda ciddi sipariş artışı yaşandı. Sadece 1 saat sonra İran televizyonu Tahran’ın vurulduğunu duyurdu.
İran-İsrail geriliminde Türkiye’nin kırılgan dengesi
Özge Öner: “Orta Doğu’daki her yeni sıcak temas Türkiye’nin kırılgan makroekonomik dengelerine soğuk duş etkisi yapıyor. İran’la yaşanacak yeni bir çatışma dalgası, Türkiye’ye çok yönlü ve asimetrik bir maliyet bindirebilir. Trump-Netanyahu ortaklığının şekillendirdiği Orta Doğu düzeninde Türkiye’ye biçilen rol ise muğlak: Suriye’de güvenlik ortağı, İran’da dengeleyici. İçerideyse iktidar için güvenlik bahanesiyle tahkim aracı…”

Savaşın karanlık gölgesi tüm Orta Doğu’nun üzerinde
Sarkis Kassargian: “İran ve İsrail arasında tırmanan gerilim, Orta
Doğu’daki jeopolitik fay hatlarını daha da derinleştirecek. Suriye tekrar savaşa çekilebilir, Türkiye’nin güneyi ABD desteğiyle güçlenen askeri yapılarla çevrili halde, Körfez ise ‘tarafsız kalabilir miyiz’ sorusuna yanıt arıyor.”

İran ilkel nükleer bomba kullanabilir
Financial Times yazarı Gideon Rachman’ın analizi: “İran rejimi yenileceğine inanırsa, zor bir seçimle karşı karşıya kalacaktır. Müzakere yoluyla bu durumdan çıkmaya çalışabilir ya da alışılmadık yöntemlerle çatışmayı tırmandırabilir. ABD ve AB tam da bundan, rejimin köşeye sıkışması halinde yapabileceklerinden endişeli. Uzmanlara göre yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyumla ilkel bir nükleer silah üretmek mümkün. Bir başka olasılık ise radyoaktif maddeleri yaymak için geleneksel patlayıcıların kullanılması.”

İsrail’in de gizli nükleer silahları var
İran’a nükleer programını gerekçe göstererek saldıran İsrail, resmen kabul etmese de 1960’lardan beri gizli nükleer program yürütüyor. Hatta 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarında bu silahları kullanma aşamasına geldiği iddia ediliyor. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Merkezi’ne göre Tel Aviv’in elinde en az 90 savaş başlığı ve bunlardan yüzlerce üretmeye yetecek kaynak var. Ancak İsrail, nükleer silahlara karşı BM anlaşmasını imzalamadığı için bu kapasitesi denetlenemiyor. Detaylar The New York Times’ın haberinde.

İran rejimi çöker mi?
The Economist , İran’ın savaşa nasıl bir pozisyonda yakalandığını analiz etti. Yönetenler ile yönetilenler arasındaki uçurum, 1979’da Şah’ın devrildiği zamankinden daha büyük. İsrail’in saldırılarını tatlı dağıtarak, barbekü emojileri paylaşarak kutlayan İranlılar var. Şah’ın düşüşünden sonra olduğu gibi Kürt ve Azeri illerinde ayrılıkçılar ortaya çıkabilir, bir iç savaş da mümkün.

Trump isterse bu savaşı bitirebilir
Analiz, The New York Times’ın üç  Pulitzer ödüllü büyük Orta Doğu uzmanı Thomas L. Friedman’dan: “ABD Başkanı’nın elinde Orta Doğu’yu istikrara kavuşturmak adına görülmemiş bir fırsat var. Bunun için İran’ı nükleer şartlara uyması konusunda inandırıcı bir güç tehdidiyle zorlamalı ve Filistin meselesinde iki devletli çözüm için bastırmalı.”

Dünya ABD Başkanı’ndan savaşı diplomasiyle bitirmesini beklerken, Tel Aviv’in merkezine yerleştirilen billboard’lardan Trump’a 'İran’ı bitirme' çağrısı yapıldı. Friedman'ın yazısında fotoğrafını göreceksiniz: Afişlerde 'Bay Başkan, bu işi bitirin' ifadesi kullanıldı.

İran hiç fark etmedi ama Mossad hep içerideydi
İsrail saldırının temelini aslında yıllar önce attı. İran içinde bir istihbarat ağı oluşturdu, bunu rejime kızgın İranlıları yanına çekerek yaptı. Bu sayede belirlenen hedeflerin her hareketinden haberdar oldu. Son aşamada ise içeride teçhizat bulunması gerekiyordu, bunun için bomba yüklü drone’lar aylara yayılan bir süreçte kargo görünümü altında ülkeye sokuldu. 

Mossad sadece kimin nerede olduğunu değil, evinin hangi odasında olduğunu da biliyordu. Üst düzey isimler bu sayede nokta atışı vurulabildi.  

İsrail’e rejimden nefret eden İranlılar yardım etti
İsrail’in İran’a karşı gerçekleştirdiği saldırının başarılı olmasında Tel Aviv’e destek veren İranlılar önemli rol oynadı. İsraillilere göre bu kişilerin ülkelerinin en büyük düşmanlarından birine destek vermesinde rejime duydukları nefret rol  oynuyor.

Uzaktan kumandalı savaşlar 
M. Serdar Kuzuloğlu: “Kolektif hafızamıza yerleşen, orduların cephelerde karşı karşıya geldiği savaşlar kelime anlamıyla tarih oldu. Yeni nesil teknolojiler, yepyeni bir savaş şeklinin ipuçlarını veriyor.”

Son bir hatırlatma: Sıcak gelişmeleri Financial Times, The New York Times ve The Economist’in Türkiye’deki lisanslı tek yayıncısından günü gününe takip etmek için gözünüz hep  gazeteoksijen.com’da olsun.
Çocuklara daha fazla eziyet etmeyin, LGS’yi kaldırın! 
Selçuk Şirin: “Geçen pazar 1 milyon çocuğa daha ‘Senden bir şey olmaz’ damgasını yapıştırdık. Bir kuşağı daha en kırılgan oldukları çağda özgüvensizlik sarmalına sapladık. İlla bir sınav olacaksa, çocukları germek istediğiniz o sınavı ortaokul sona değil, lise sona koyun. LGS’de çocukları ezmek yerine yüksek stresli sınavı lise sona yani YKS’ye kaydırın.”

Lise türleri artmış olsa da eğitim kalitesi düşüyor
2.5 milyondan fazla öğrenci aylardır hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na hazırlanıyor. Ancak başarı oranı en yüksek olarak kabul edilen fen liselerinde bile yalnızca her iki öğrenciden biri 4 yıllık bölüme girme hakkı kazanıyor. Meslek liselerinde bu oran yüzde 3. Detaylar Baran Can Sayın’ın haberinde.  

CHP’nin gözü 30 Haziran’da kritik isimler yol ayrımında
CHP’nin kurultay davasında kararın 30 Haziran’da açıklanma ihtimali var. Hukuki açıdan savunmalar hazır. Ama Özgür Özel ve ekibi yönetimi kaybetmelerine yol açacak bir karara karşı da hamleler üzerine çalışıyor. Gökçer Tahincioğlu yazıyor.

Oksijen yazarlarından
Bildiğiniz hayatın acısından kaçıyorlar
Mehmet Y. Yılmaz: “Marmaris’teki barlarda üstleri çıplak genç adamların yaptığı acayip dansları ‘hayasız hareket’ sınıfına sokup cezalandırmaya kalkmak hayli abartılı bir ‘vesayetçi’ zihniyet.  Bu çocukları Türkiye’nin dört bir yanından Marmaris’e sürükleyen şey alemlere akma hevesi değil. Zaten gelecekten hiçbir beklentileri yok, sadece bir kaçış anı yaşıyorlar…”

Suriyelilerin 'istenmeyen misafirliği' bitiyor mu?
Nurcan Baysal: “Suriye’deki rejim değişikliğinin ardından sadece Hatay’da birçok Suriyeli aile temelli dönüş için okulların kapanmasını bekliyor. Birçok ailede çocukları getirmeden, önden bir ev kurmak için evin erkeği dönmüş durumda. Kadınlar ve çocukların dönüşü haziran-ağustos aylarında yoğunlaşacak.”

Ağlamaktan vazgeçip aynaya bakma zamanı
Akan Abdula: “Bir ekonomi, katma değer üretmeyen sektörlere yaslanarak büyüyemez. Eğer geleceğe dair umut üretmek istiyorsak, bazı sektörlerin acı çekmesini göze almalı ve dönüşüm yoluna girmeliyiz.”

İngiltere’de kadın casusların dönemi
Elçin Poyrazlar: “James Bond filmlerinde MI6’in başında bir kadını ilk izleyişimizden bu yana 30 yıl geçti. Hayat yine sanatı taklit etti, İngiltere’nin dış istihbarat örgütü MI6 bir kadına emanet edildi. Yıllarca örgütün 'Q' olarak bilinen en havalı bölümünü yöneten 47 yaşındaki Metreweli, en büyük sırrını sadece çocuklarından saklayamadı."

Survivor Boğaziçi
Cem Say: “Kurumumuz 162 yaşında. Bir buçuk asrı aşkın süre boyunca her yıl (Birinci Dünya Savaşı, 1918-1920 İspanyol gribi pandemisi, İkinci Dünya Savaşı ve Covid-19 pandemisi de dahil her olumsuz koşula rağmen) toplu mezuniyet töreni yapılmış; öğrenciler ailelerinin, sevdiklerinin önünde hocalarından diplomalarını alıp keplerini fırlatmış. Ta ki 2021’e dek. O yıldan beri, malum şekilde atanmış olan rektör toplu mezuniyet töreni yaptırmıyor. Survivor toplu mezuniyeti serbest, Boğaziçi toplu mezuniyeti yasak.”

Yarım hamilelik
Levent Erden: “EyAy bizi yutacak mı kaygılarını bir kenara bırakıp oyunun dışında kalmamak için ne yapmak lazım ülke, kurum, kişi olarak bakmak lazım. Hayat artık dijital. Yani ya varsın ya yoksun. Yarım hamilelik yok.”  

Siyah Beyaz bir başarı hikâyesi
Bağış Erten: “Tamam, basketbolun esas oğlanı Fenerbahçe. Ama herkesin aklında doğru bir soru var: Beşiktaş nasıl oldu da iki sezon önce küme düşmekten son anda kurtulup şimdi Basketbol Süper Ligi’nin finaline çıktı? Tek bir cevap hakkımız varsa: Dušan Alimpijević .

10 milyar dolarlık soru: Nerede hata yaptık?
İrfan Donat: “Son 13 yılda canlı hayvan ve et ithalatının faturası 10.6 milyar dolar. Peki neden? İSO’nun ‘Hayvancılık Sektörüne Bakış’ raporu bu soruya yanıt veriyor: Veriler güvenilir değil, arz-talep dengesi bozuk, yem ve meralar yetersiz.”

Artık markanın yaşı değil ‘anlamı’ önemli
Ece Sükan: “Cilt bakım ürünü markası Rhode daha üçüncü yılında 1 milyar dolara satıldı. Bu hızlı yükselişin ardında ‘duygusal miras’ stratejisi yatıyor.”
Çelikte lider değişti: Tosyalı Holding Erdemir Grubu’nu geçti
Malumat’ta bu hafta Dünya Çelik Birliği’nin 2024 raporunun detayları var. Tosyalı Holding’e bağlı şirketler geçen yılki 9.12 milyon tonluk çelik üretimleriyle, dünyanın en büyük 46’ncı üreticisi olurken, Türkiye tarihinde ilk kez Erdemir ve İsdemir’den oluşan Erdemir Grubu’nu geride bıraktı. 

Bu konunun dışında Malumat’ta Londra’nın en iyi restoranları ve Spotify’ın kurucusu Daniel Ek’in dijital platformdan elde ettiği geliri savunma sanayisine yatırmasının detayları var. 

Malumat köşesine buradan ulaşabilirsiniz. 

Yetki tek elden, gelir garanti
TBMM’ye sunulan kanun teklifiyle otomobilde ÖTV sil baştan değişebilir. Emre Özpeynirci yazıyor: “Otomobilde ÖTV artık sadece bir vergi değil, hükümetin elinde piyasayı şekillendirecek, gelirleri garanti altına alacak ve hatta belki de sektörü yeniden dizayn edecek güçlü bir enstrüman haline geliyor. Bu değişikliklerin nihai tüketicilere, otomotiv sektörüne ve genel ekonomiye nasıl yansıyacağını ise zaman gösterecek.”

Elektrikli araç teması bitmez
Mete Yüksel: “Küresel borsalarda sadece elektrikli araç üreten şirketlerin hisselerine değil aynı zamanda şarj istasyonu ve trafo üreticilerine de ilgi olduğunu takip ediyoruz. Fakat son dönemde bazı haberler ilginin yavaşlayacağına işaret ediyor. Gerçek anlamda bir olumsuza gidiş beklemem ama borsalar beklentileri bozan durumları önden fiyatlama eğiliminde olduğundan, portföylerde bu risklere müspet veya menfi olarak duyarlı her türlü varlığa daha titiz yaklaşılması gerekiyor.”

Kemer Country: Göktürk’ün lokomotifi
Kıvanç Önder: “İstanbul’un en gözde lokasyonlarından Göktürk, konut piyasası için de bir laboratuvar niteliği taşıyor. Farklı dinamiklerle hayata geçen yeni bir projenin bölgeye etkisini masaya yatırdık.”

Restoranlarda şarap içmek neden rakıdan daha pahalı?
Suvla’nın kurucusu Selim Ellialtı, Elif Ergu’nun sorularını yanıtladı: “Fransa’da şarap menüleri fiyatlandırılırken, şişe başına restorana ne kadar katkı yapacağına bakılır. Örneğin işletmeci şişe başına 40 euro katkı bekliyorsa, 10 euro’ya aldığı şaraba 50 euro, 50 euro’ya aldığına 90 euro fiyat koyar. Bu örnekte kaliteli bir şarabı dahi 40 euro farkla deneyimlersiniz. Türkiye’de ise ‘çarpan sistemi’ var. Alım fiyatı bir katsayıya göre çarpılıyor. Böylece 500 liralık bir şarap 3-4 bin liraya kadar yazılabiliyor. Ama 1.000 liralık rakıya 1.400-1.500 lira fiyat koyuyorlar. Müşteri şarap fiyatlarını bilmiyor ama markette rakının kaça satıldığının farkında, daha yüksek fiyata tepki gösteriyor.”

Bütçede mayıs illüzyonu ve gerçekler
Haluk Bürümcekçi: “Mayıs bütçe fazlası iyimser karşılandı ama işin aslı farklı: Son OVP’de IMF tanımlı faiz dışı dengenin 294 milyar açık vermesi öngörülürken, mayıs itibarıyla 12 aylık açık 1 trilyonu aştı.”
Bu teleskop uzaya dair tüm bildiklerimizi ikiye katlayacak
Çağrı Mert Bakırcı: “Şili'deki And Dağları'nın tepesine inşa edilen Vera Rubin Gözlemevi, her gün uzay teleskobu James Webb'in topladığı verinin 350 katını toplayacak. Sadece 1 yılda toplayacağı veri miktarı, insanlık tarihi boyunca yaşamış bütün astronomların elde ettiği veriden fazla olacak.”

Yaklaşan işsizlik dalgasına hazır mıyız?
Ayşegül İldeniz: “Herkesin bildiği ama konuşmamayı seçtiği konulardan olan yapay zekânın yaygın işsizlik yaratacağı konusuna sonunda birisi dokundu. Dario Amodei ‘Beyaz yakalı işlerin bir kısmı yok olacak’ deyince alev almaya hazır kamuoyunun fitilini ateşlemiş oldu. ‘Giriş seviyesi beyaz yakalılarda işsizlik başladı bile, düşüşe hazır olun’ diyenlerle, ‘Biz insanlar bu geçişleri çözeriz. Tarımdan endüstriye, endüstriden bilgi toplumuna. Yeni işleri üretir ve öğreniriz’ diyenler arasında tartışma sürüyor. Bir milyarımız bu teknolojiyi sadece kullanır, pek de kendimizi değiştirmezken, kalan yedi milyarımız henüz izliyor. Kesin olan uyum gerekeceği. Yeni dalga mı demiştik?”

Bu gözlük bizi izlemiyor! (12 yıl sonra güncellendi)
Levent Ertem: “Google 2013’te ‘gözlük’ projesini tanıttığında dünya selfie çubuğuna daha yeni alışıyordu. O dönem büyük heyecan yaratan ve sihirli gibi görünen ‘akıllı gözlük’ sonra sessizce rafa kalkmıştı. Bugün o ‘gözlük’ çekmeceden tekrar çıktı hem de büyük bir iddiayla…”

Sağlık
30 bin çeşit besin var ama kalorilerin yüzde 90’ını 8 tür gıdadan alıyoruz
Dr. Mark Hyman: “Modern tıbbın en büyük yanılgılarından biri, kronik hastalıkların genetik kaynaklı olduğu inancı. Genlerimiz aynı kaldı ama çevremiz değişti. Bu çevresel değişim - işlenmiş gıdalar, toksik yük, hareketsizlik ve stres - bağışıklık sistemini adeta öfkelendiriyor. Sonuç: Çocukluk çağında dahi otoimmün hastalıklarda gözle görülür artış.  Yediğiniz bitkiler yalnızca kalori değil, genetik bilgi de taşıyor. Tatar karabuğdayı gibi bitkiler sadece antioksidan değil, aynı zamanda bağışıklık sistemini eğiten moleküller içeriyor. Gıda bir mesajdır. Yediğimiz her şey hücresel düzeyde karşılık buluyor. Bu yüzden tarım biçimi değişmeden sağlık değişmiyor.”

Bu veba başka veba
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: “Hâlâ ‘Obezite problem mi yoksa belirti mi?’ gibi anlamsız sorular soranlar var. Obezite sadece bir hastalık değil, pek çok hastalığın kesişme noktası, bir sağlıksızlık merkezi!”

Prof. Müftüoğlu, İkinci 50 köşesinde ayrıca şu konulara değiniyor: 
İmmün yaşın kaç?
Dr. Ayşegül Çoruhlu: “Kanser, otoimmün hastalıklar ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişiminde bile yaşlanan bağışıklık sisteminin rolü olduğu artık bilimsel olarak ortaya konmuş durumda. Bilim insanları ‘immün yaş’ kavramını geliştirerek, kronolojik yaştan bağımsız olarak bireylerin bağışıklık sisteminin ne kadar yaşlandığını tespit edebiliyor.”

Meyve suyu içeceğinize pasta yeseniz daha iyi
Saf meyve suyu da dahil olmak üzere tatlı içecekler tüketmek, diyabet riskinin artmasında pasta gibi şekerli tatlıların tüketiminden çok daha büyük diyabet riski taşıyor.

Kanserin gizli silahı
The New Scientist dergisi son araştırmaların sinir hücrelerinin kanserin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bu korkutucu bir keşif” yorumu yaptı. Ancak bu durum aynı zamanda başka hastalık tedavilerinde kullanılan ilaçlara da kanser için kapı aralıyor.

Yarasalar neden kansere yakalanmaz?
Yarasalar vahşi doğada neredeyse otuz beş yıla kadar yaşıyor, bu da insan ömrünün yaklaşık 180 yılına denk geliyor ve şaşırtıcı bir şekilde bu hayvanlarda hiçbir şekilde tümör görülmüyor.

Hasta güvenliğinde ‘altın standart’
Anadolu Sağlık Merkezi, uluslararası akreditasyon kuruluşu JCI’den üst üste 7’nci kez onay aldı. Ayrıca JCI’nın güncellenen 8’inci edisyon kriterlerini karşılayan Türkiye’deki ilk sağlık kurumu oldu. Zeynep Atmaca, Anadolu Sağlık Merkezi Genel Müdürü Timur Atsüren ve Tıbbi Hizmetler Direktörü Prof. Dr. Kenan Keklikçi’den akreditasyon sürecini dinledi.

Uykusunu alamayan yaşlı hissediyor
Stockholm Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre iyi bir uyku düzenine sahip olmak gençlik iksiri gibi etki yapıyor. Uzun süre uykusuz kalmak ise size 10 yıl yaşlanmış hissettirebilir.

Financial Times
Popülist liderlerin tarihsel şifreleri
Simon Kuper: “Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nden üç akademisyen küresel GSYİH’nin yüzde 95’ten fazlasını oluşturan 60 ülkeyi inceleyerek 1900-2020 dönemindeki 1482 lidere dair veri tabanı oluşturdu. Bu dönemdeki ‘popülist olmayan’ liderler ortalama dört yıl iktidarda kalırken popülistlerin ortalama iktidar süresi sekiz yılı buluyor. Tıpkı Trump gibi birçoğu birden fazla kez görev yapıyor.”

Doğru eş iyi kariyer için doping gibi
Financial Times’tan Pilita Clark yazıyor: “Patronların değer verdiği özellikler, duygusal açıdan yetkin eşleri olan çalışanlarda yüzde 26 daha fazla görülüyor. Peki nedir bu özellikler? İşin özü şu: Komik, ilginç, zeki ve nazik bir eş bulmak için elinizden geleni yapın. Sonra da size eşinizin hep böyle kalmasını sağlayacak esnekliği tanıyan bir iş bulun.”

İşte takım oyuncusu olmaya gerek yok
Financial Times yazı işleri müdürü Robert Shrimsley, böyle biriyseniz bile bunu belli etmemenizi öneriyor. Meselenin özü şu: Takım oyuncularını herkes istiyor ama kimse ödüllendirmiyor. Genel olarak iyi bir şey gibi görünüyor. Kendinden ziyade davaya ve hedefe öncelik veren birini akla getiriyor.

Militan demokrasiye ihtiyaç var mı? 
ABD’li eski hükümet yetkilisi, insan hakları savuncusu ve PEN America eski CEO’su Suzanne Nossel, Foreign Policy’ye yazdı: 20. yüzyılın ortalarından kalma bu siyasi kavram, hiç bu kadar güncel olmamıştı.

Amerikalılara Rusça otoriterlik sözlüğü
Rusya’dan kaçmak zorunda kalan insan hakları çalışanı Maria Kuznetsova ve Dan Storyev, The New York Times’a konuk yazar oldu. İkili, bazı uygulamalarla yeni tanışan Amerikalılara Vladimir Putin’den ilham alan bir otoriterlik sözlüğü hazırladı.

Türk yaşam kültürüne yapılmış en şık katkı
Elif Ergu:Bir Vakko Kitabı yalnızca 90 yıllık geçmişi olan Vakko markasına değil Türkiye’nin modernleşme sürecine de ışık tutuyor.”

Ev yaşamında liderliğe soyunan yeni bir pazar yeri
Elif Ergu: “Alessi, Guzzini, Baci Milano gibi İtalyan tasarım ürünleri ile Mudo, Flying Tiger ve çatısı altındaki Shark Ninja, Jumbo gibi markaları kendi dijital platformunda buluşturan Karaca, ev yaşamı kategorisinde bölgesel liderliğe oynuyor.”

İlk güzellik influencer’ı!
The New York Times 14 Haziran’da hayatını kaybeden Estée Lauder CEO’su Leonard Lauder’i bu sözlerle tarif ediyor. Devamı  burada.

Fransızlar ‘televizyonu’ Netflix’ten izleyecek
Netflix, geleneksel TV yayınlarını göstermek üzere Fransa’nın TF1’i ile anlaşma imzaladı. Detaylar haberimizde.
Infantino’nun yeni oyuncağını beğendiniz mi?
FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun ‘En iyiler en iyilere karşı’ diye lanse ettiği Kulüpler Dünya Kupası’na katılan takımlar arasındaki kalite ve bütçe uçurumunu anlatmaya tek maç yetti. The Athletic’ten Jordan Campbell imzalı nefis bir analiz okuyacaksınız. Bu yazıyı kaçırmayın.  

Real 17 yaşındaki Arjantinliye neden 63 milyon euro verdi? YouTube’daki ‘skills’ videolarında kaybolmadan önce The Athletic yazarının dikkat çektiği teknik özelliklere mutlaka bakmalısınız…

Artık her Grand Prix’de titanlarla yarışacak
Superbike’ı domine ederek 2 şampiyonluk kazanan ve şimdi de 3’üncüyü kovalayan Toprak Razgatlıoğlu, gelecek sezondan itibaren 5 dünya şampiyonunun bulunduğu MotoGP’de efsanelerle rekabet edecek.

O2
‘Kütüphaneniz kimliğinizin bir parçasıdır’
Okurlarını kitapların, kütüphanelerin dünyasına götüren yazar ve ‘efsane’ düşünür Alberto Manguel, Yapı Kredi Yayınları’nın konuğu olarak İstanbul’daydı. İstanbul Modern’de medya sanatçısı Ali Kazma’nın sergisinde yer alan videosunun gösterimine katıldı; Oksijen’e kütüphanesinin taşınma öyküsünü, gözleri görmeyen yazar Jorge Luis Borges’e kitap okumasını, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın önemini anlattı.

Mondaine şehri yeni bir eğlence ile tanıştırıyor
Leoparlı halıların, kadife kırmızı perdelerin, disko toplarının dikkat çektiği pırıltılı dekorasyon; 21.15’te başlayıp gece yarısına kadar süren ve mekânın her yerine yayılan şov programı; Fransız mutfağından lezzetli bir menü... Rixos Tersane’nin içinde açılan Parisienne restoran-kulüp Mondaine de Pariso, sizi 70’lerde bohem bir Paris evinde gibi eğlenceye çağırıyor. Detaylar Pınar Çelikel’in izlenim yazısında.  

‘Merkez bankalarının görevi endişe etmek’
Mahfi Eğilmez, yeni kitabı Merkez Bankası-Dünyada ve Türkiye’de ile yeniden kitaplıklarımıza konuk oluyor. Kitap, merkez bankalarının ortaya çıkışından temel politikaları ve araçlarına dek pek çok konuyu aydınlatıyor. Eğilmez, Kahraman Çayırlı’nın sorularını yanıtladı.

Yeni Hafta bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!
Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

BİZE KATILIN

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam
Gazete Oksijen 2025 © Levent Mahallesi Karanfil Sokak No: 21, Beşiktaş, İstanbul
Siteye Geri Dön