Prof. Dr. Korkmaz: “Program dünün öğretileriyle bugünün çocuklarını geleceğe hazırlamaya çalışıyor…” Prof. Dr. Özdemir: ”Vurgulanan değerlerin kimin gözünden yorumlanacağı önemli tartışma konusu…”
Hiç bitmeyen mücadele alanlarından eğitim yine ülkenin gündeminde. Bu defa, Milli Eğitim Bakanlığı’nın askıya çıkardığı, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı eğitim-öğretim programı tartışılıyor. Aslında sağlıklı tartışmak için fırsat penceresi küçük. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede önümüzdeki dönemden itibaren geçerli olacak programın metni 3 bin 494 sayfa. Kamuoyunun itiraz ve görüşlerini bakanlığa iletmesi için de yedi gün tanındı. Bir A4 sayfasının ortalama 2 dakikada okunduğu varsayılırsa yeni modeli okumak 6 bin 988 dakika yani 116 saat sürüyor. Bir kişinin hiç ara vermeden tüm dokümanları okuması için yaklaşık 5 güne ihtiyacı var.
Programda yapılan belli başlı değişikliklere gelince… Öncelikle “sadeleşme” ifadesi öne çıktı. Bakanlık, hangileri olduğunu belirtmediği bazı ülkeleri incelediğini ve Türkiye’deki programın yüzde 50 daha ağır olduğunu açıkladı. Bu nedenle yüzde 35 oranında sadeleşmeye gidildi.
Bilim yerine ilim
Bunun dışında, matematikten integral tümüyle çıkarıldı. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin fen bilgisine de değinilerek işlenmesine karar verildi. Bilim yerine “ilim” kavramı ve öğrencilerin “manevi eğitimi” öne çıkarıldı unsurlar. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi konularından biri ise artık “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”.
Hangi derslerde ne yenilikler var?
Matematik
Sayısal mantık çıkarıldı köklü sayılar liseye geçti
- İlkokulda 4 işlem artık ayrı başlıklar altında değil bir arada gösterilecek.
- Kesirler, zaman, ölçme araçları ile işlemler ve takvim okuma gibi konular artık 2’nci sınıfta işlenecek.
- Alan ölçme konusu ilkokuldan kaldırıldı.
- Köklü sayılarla işlemler ortaokulda değil lisede gösterilecek.
- 10’uncu sınıf konusu olan fonksiyona 8. sınıftan itibaren yer verilecek.
- 9’uncu ve 10’uncu sınıf temalarına alınan algoritma da programda ilk defa yer buldu.
- Lisede işlenen integral, “işlem odaklı olması” gerekçesiyle programdan çıkarıldı.
- Limit ve türev ise daha detaylı işlenecek.
- 9’uncu sınıfın ilk konusu olan mantık, hazırlık sınıfına alındı ve sayısal mantık kısmı da içerikten çıkarıldı.
- 9’uncu sınıfın ikinci konusu olan kümeler, artık sayılar başlığı altında sayı kümeleri olarak incelenecek.
Türkçe / Türk Dili ve Edebiyatı
Yeni ders: İnternette yazışma
- Dilbilgisi artık dinleme ve okuma metinlerine katkıları bakımından işlenecek. Yani örneğin edatlar, doğrudan doğruya tanımıyla değil, bir metin yazımı veya konuşma sırasında dile destek aracı olmasıyla öğretilecek.
- Öğrencilerde konuşma ve yazma yetilerini geliştirmek için liselerde edebiyat atölyeleri yapılacak.
- Ses esaslı olan önceki programda ses gruplarının eğitimi adına süre belirlenmemişti. Bu programda 5 gruba bölünen harflerin ilkinin (A, N, E, T, İ, L) 6, ikincisinin (O, K, U, R, I, M) 4, geri kalan üç grubun (Ü, S, O, Y, D, Z), (Ç, B, G, C, Ş), (P, H, V, Ğ, F, J) öğrenilmesine 2’şer haftalık süreçler biçiliyor.
- Öğrenciler internette yazışmanın kurallarını öğrenecek.
- Hipermetin, belgesel, fragman, vlog ve dijital öykü türleri de programda yer aldı.
- Tüm sınıf düzeylerinde performans ödevi olarak yıl boyu 4 eser ve bir film analizi yapılacak.
Fen Bilimleri / Fizik / Kimya / Biyoloji
Sürdürülebilirlik ve savunma sanayisi de ünitelere eklendi
- İlkokul ve ortaokulda fen bilimlerinde edinilmesi gereken 13 yeti belirlendi. Bunlar bilimsel gözlem, sınıflandırma, bilimsel gözleme dayalı tahmin, bilimsel veriye dayalı tahmin, operasyonel tanımlama, hipotez oluşturma, deney yapma, bilimsel çıkarım yapma, bilimsel model oluşturma, tümevarıma dayalı akıl yürütme, tümdengelime dayalı akıl yürütme, kanıt kullanma ve bilimsel sorgulama.
- Sürdürülebilir şehirler ve topluluklar, toprağı tanıyorum, tarımı keşfediyorum üniteleri eklendi.
- Kimya dersinde doğrusal değil, gerektikçe tekrara dayalı sarmal yaklaşımdan vazgeçildi ve aşamalı geçiş benimsendi.
- Sayısal hesaplamalardan ziyade kavramın anlamlandırılması esas alındı.
- Önceki programda 127 kazanım hedeflenirken yeni programda bu sayı 93.
- Her sınıf düzeyinde sürdürülebilirlik temasına yer verildi ve nanoteknoloji ile yapay zeka konuları da eklendi.
- CERN, NASA, ESA, TUA, TÜBİTAK, ASELSAN gibi kurumların çalışmaları fizik programında yer bulacak.
- Savunma sanayisindeki teknolojik ilerlemeler incelenecek.
Sosyal Bilgiler / Tarih
İnkılap tarihi konularına Türk tipi başkanlık eklendi
- Türk modernleşmesi ve Cumhuriyet’in kuruluşu, devamlılık arz eden hadiseler olarak anlatılacak.
- Siyasi ve askeri tarihle beraber kültür, medeniyet, afet, salgın ve göç gibi sosyal tarih konuları daha geniş biçimde yer bulacak.
- Programda tarihe ilişkin yeni kavramlar da var: Orta Asya yerine Türkistan, Tehcir Kanunu yerine Sevk ve İskan Kanunu, Ermeni Sorunu yerine Asılsız Ermeni İddiaları kavramları kullanılacak.
- Sosyal bilgiler programına Türk Devletler Teşkilatı, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kuruluşlar dahil edilecek. Türkiye Uzay Ajansı, Bilişim Vadisi, TURKOVAC, TOGG, savunma sanayii projeleri, Mavi Vatan ve TEKNOFEST de sosyal bilgiler dersindeki yeni konu başlıklarından.
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de 12. sınıfta İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kapsamında işlenecek
Eğitim bilim uzmanları nasıl yorumluyor?
Dört işlem aynı anda öğretilmemeli
Prof. Dr. Hünkar Korkmaz / Hacettepe Ü.
- Eğitim programları güncellenirken rastgele içerik ekleyip çıkaramazsınız. Konunun öğrencinin gelişim düzeyine uygunluğu, güncelliği, bilimselliği, önemi gibi bazı kriterleri dikkate almanız gerekiyor. Özellikle matematik dersi konuları kendi içinde aşamalı. Örneğin dört işlemi aynı anda öğretemezsiniz. Bölme işlemini öğretmeniz için önce sayıları, sonra sırasıyla toplama, çıkarma, çarpma, bölme işlemlerini öğretmeniz lazım.
- Bakanlık hangi ülkelerin programlarını incelediğini net olarak açıklamalı. Her ülkenin kendine özgü tarihsel, kültürel, politik, ekonomik ve toplumsal dinamikleri var. Bir ülkenin programlarını almak şeklinde bir anlayış olamaz. Program dünün öğretileri ile bugünün çocuklarını geleceğe hazırlamaya çalışıyor. Bu da kaybolan bir nesil demek.
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konusu anlatılabilir ama içeriği açısından İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük yerine sosyal bilgiler gibi ders içeriklerine eklenmesi daha uygundu..
- 10 yılda hazırlandığı ifade edilen öğretim programlarına bir haftada bakıp anlamaya çalışarak geri bildirim vermemiz isteniyor. Bu süre kesinlikle yeterli değil.
Çocukların asıl ihtiyaçları dikkate alınmamış
Doç. Dr. Emre Er / Yıldız Teknik Ü.
- Konuların yetiştirilmesi amacıyla yüzeysel işlenen derslerin yerine derinleşme sağlanmasına imkan tanınması düzenlemedeki olumlu tek taraf. Benzer örneklere kıyasla Türkiye’de dersler daha ağır, içerikler daha yoğundu.
- OECD ortalamalarının ve dünya standartlarının oldukça gerisinde, çağ dışı bir müfredat ve oldukça kötü fiziksel koşullarda sürdürülen bir eğitim hizmeti sunuluyor.
- Değer odaklı ve çocuğun gerçek ihtiyaçlarının dikkate alınmadığı bir eğitim kurgusu ile karşı karşıyayız.
En az bir yıl boyunca pilot çalışma yapılmalıydı
Prof. Dr. Hale Sucuoğlu / Dokuz Eylül Ü.
- Bu programlardaki en büyük sorunlardan ilki pilot çalışmalarının yapılmamış olması. En az 1 yıl pilot uygulamaların yapılması, daha sonra sonuçlar uygunsa ülke geneline yaygınlaştırılması gerekir.
- Bir başka sorun ise hazırlanan bu programların öğretmenlere ne seviyede aktarılabileceği. Çünkü kağıt üstünde mükemmel hazırlanan programlar öğretmenlere iyi tanıtılmazsa işe yaramaz.
Yeni program bizi PISA’da daha yukarı taşımayacak
Prof. Dr. Süleyman Avcı / Marmara Ü.
- Öğrencilerimizin yeterince öğrenememe sorunu programdan değil, programı hakkıyla uygulayamamaktan kaynaklanıyor. Yeni program PISA’da daha başarılı olmamızı sağlamayacak. Uygulayan öğretmen, yer ve eğitimi alan öğrencilerle ilgili temel sorunların çözülmesi gerekiyor.
- Çin, Japonya ve Güney Kore ile çevre ülkelerinde çok ağır ve kapsamlı programlar yürütülür. Ülkemizi onlarla karşılaştırdığımızda konu kapsamının az olduğu yorumunu yapabiliriz. Ama İskandinav ülkeleriyle karşılaştırdığımızda ise programımızın çok ağır olduğu yorumunu yapabiliriz. İskandinav tarzı eğitimle özgür düşünen yaratıcı bireyler, Çin tarzıyla çok bilen bireyler yetiştirirsiniz. Yeter ki neyi tercih ettiysek onu hakkıyla yapalım.
Her bilimsel konuyu dine dayandırmak doğru olmaz
Prof. Dr. Necati Cemaloğlu / Gazi Ü.
- Müfredat hafifletildiğinde sistemdeki sorunların ortadan kalkacağına yönelik yanlış bir görüş var. 290 puan alan öğrenci ile 490 puan öğrenciye aynı programı uygulamak, zaten başarısızlıkla sonuçlanır. Müfredatta hafifletmeye gitmek nitelikli, başarılı öğrencinin öğrenme hakkını elinden almaktır.
- Dinle ilgili derslerin sayısının artırılması ise müfredatı hazırlayanların kamusal kaynak ve kamusal yetkiyi kullanarak muhafazakar insan yetiştirme amaçlarının bir yansıması. Dersler arasında konuları örneklendirmek pozitif transfer açısından etkili olabilir ama her türlü öğrenmeyi dinle ilişkilendirmeye kalkışmak, öğrencinin öğrenmesi ve psikolojisi açısından doğru olmaz. Dini konuların pozitif bilimlerle çeliştiği durumlar var. Bu sorunları nasıl aşacaksınız? Dinin bilimin önünde bir engel olmadığı, inançlı olmak ile araştırma yapmanın birbirini engellemediği teması işlenebilir. Ancak her bilimsel konuyu dine dayandırmak, dini referans almak, laik, çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşmaz.
Kim hazırladı bilmiyoruz bu bile şüphe uyandırıyor
Prof. Dr. Servet Özdemir / Başkent Ü.
- 10 yıldır üzerinde çalışıldığı söylenen modeli kimlerin hazırladığını bilmiyoruz. Bu kadar uzun bir süre kendilerini gizleyebilmiş olmaları bile yaptıkları işten kuşku duymamıza neden oluyor. 18 milyon öğrenciyi, 1.1 milyon öğretmeni, aslında hepimizi ilgilendiren bir konuda birtakım kim oldukları bilinmeyen mahfillerle çalışmak yeterince şüphe oluşturuyor. Kamuoyuna yeni programın takdiminde hazırlayanların da bulunması gerekirdi. Maalesef bu durum bilerek ya da bilmeyerek sebebini anlamadığım bir şekilde gizleniyor.
- Bu model duyuşsal eğitimin (Oksijen’in notu: Öğrencilerin duygularına, davranışlarına ve inanç sistemlerine odaklanan eğitim modeli) öne çıkarıldığı muhafazakar bir değerler manzumesi. Sayısal dersler bile duyuşsal içeriklerle anlatılmaya çalışılmış. İma edilen milli ve manevi değerlerin kimlerin değeri olduğu belli değil. Öğretim programlarının perspektifi kısmında aşırı değerler yüklemesi yapılmış. Bu değerlerin kimin gözünden yorumlanacağı önemli bir tartışma konusu. Bu yüzden normalde öz müfredat kısa tutulur ve en temel ortak değerler vurgulanır. Bunun dışında özgür bireyler kendi kararlarını kendileri verir. Yeni taslak bizim nasıl olacağımıza, nasıl düşüneceğimize karar vermiş gibi görünüyor. Bu taslakla neredeyse özne olan birey ve seçme hakkı ortadan kaldırılmış.