Türkiye Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan görevden ayrılmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla yeni başkan Fatih Karahan oldu. Görev değişikliğini analiz eden Bloomberg, Erkan’ın öncülük ettiği yatırımcı dostu ortodoks ekonomi politikalarına geçişin devamına işaret ettiğini yazdı.
New York Fed’in ekonomistiydi
Temmuz ayından bu yana Merkez Bankası'nın faiz oranlarını belirleyen Para Politikası Kurulu'nun üyesi olan Karahan, daha önce New York Fed'de ve Amazon.com'da baş ekonomist olarak çalıştı. Ayrıca Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nde dersler verdi ve 2012 yılında Pennsylvania Üniversitesi'nden ekonomi doktorası aldı.
Açıklamadan önce Bloomberg, Merkez Bankası'nın en üst düzey görevi için düşünüldüğünü bildirmişti. Erdoğan'ın kararı gece yarısı Resmi Gazete'de yayımlandı. Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Erkan'ın kararının "tamamen kişisel ve kendi takdiri" olduğu belirtilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ekonomi ekibimize ve programımıza güveni ve desteği tamdır" denildi.
Faiz oranlarını yükseltti
Erkan'ın yönetiminde Merkez Bankası en uzun sıkılaştırma döngülerinden birini başlatarak, atandığında %8,5 olan faiz oranlarını geçen ayki toplantıda art arda %45'e yükseltti ve düşük faiz politikası terk edildi. Bu değişim yatırımcıları memnun etti. Deutsche Bank AG Kasım ayında Türkiye'nin yerel para birimi tahvillerinin 2024 yılında gelişmekte olan piyasalarda yılın işlemlerinden biri olacağını analiz etti. Süreç devam ederken Hafize Gaye Erkan'ın istifası yatırımcıları bu politikaların sürdürülüp sürdürülemeceğine dair ipuçları arayamaya yöneltecek. Bazıları için Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in görevine devam ediyor olması ve önerisi doğrultusunda yapılan atama yatırımcı dostu ortodoks ekonomi politikalarına geçişin devam edeceğini gösteriyor.
"Önemli olan Saray'ın izin verip vermeyeceği"
Medley Global Advisors'tan Nick Stadtmiller, Karahan'ın ataması resmileşmeden önce "Değişikliklerin para politikasının seyri üzerinde etkisi olacağından şüpheliyim. Asıl soru görevdeki başkanın doğru hareketi yapıp yapmayacağı değil. Saray’ın buna izin verip vermeyeceği” demişti.