Aralarında McDonald's ve KFC'nin de bulunduğu ABD'li fast food markaları, Gazze'deki çatışmalar sırasında İsrail'le bağlantıları olduğu düşüncesiyle markalarını boykot etme çağrıları nedeniyle Asya, Orta Doğu ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde zorlu bir ortamla karşı karşıya. Bu durum Orta Doğu'da gerilimi tırmandırdı ve Filistinlilere yönelik destek arttı. Bölgedeki pek çok Müslüman savaşın başlamasından bu yana tüketim alışkanlıklarını değiştirerek Amerikalı perakendecilerin fast food ürünlerine olan talebi azalttı.
McDonald's, 7 Ekim saldırısının ardından İsrail'deki franchise mağazalarının ülkenin askerlerine yemek verdiğini gösteren fotoğraf ve videoların sosyal medyada paylaşılmasının ardından boykotların hedefi haline geldi. Bunun ardından markanın Suudi Arabistan franchise'ı Filistinlilere sempati duyduğunu ifade eden açıklamalar yayınladı ve Gazze'ye yardım çabalarına 2 milyon Suudi riyali (533 bin 248 dolar) bağışladı. Müslüman nüfusun yoğun olduğu diğer ülkelerdeki franchise'lar da aynı yolu izledi ve birkaç şirket siyasi tarafsızlıklarını vurgulamak için kamuoyu açıklamaları yayınladı.
"Tüm markalar etkilendi"
Shatranj Capital Partners'ın kurucu ortağı ve genel ortağı Brandon Guthrie, Bloomberg Intelligence Kıdemli Analisti Michael Halen ile yaptığı podcast yayınında “Herkes etkilendi, bu pek çok insanın fark etmediği bir şey, sadece batılı markalar değil, herkes 7 Ekim sonrası çatışmalardan etkilendi” dedi. Guthrie, yine de McDonald's ve Starbucks'ın Mısır, Ürdün ve Fas'a daha fazla maruz kaldıkları için bu etkinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu söyledi.
100'den fazla satış noktası kapandı
McDonald's bu boykotların dördüncü çeyrekte şirkete ne kadara mal olduğunu açıklamazken, CEO'su Chris Kempczinski Şubat ayındaki bir kazanç açıklamasında en belirgin etkinin Orta Doğu'da olduğunu ve Endonezya ve Malezya gibi Müslüman ülkelerde de bir darbe gördüğünü söyledi. KFC'nin Güneydoğu Asya'daki bazı şubeleri de boykotlardan kurtulamadı. Malezya'da 100'den fazla KFC satış noktası geçici olarak kapanmak zorunda kaldı. Malezyalı işletmeci QSR Brands (M) Holdings Bhd. ülkede yaklaşık yüzde 85'i Müslüman olan 18 binden fazla ekip üyesiyle geniş Müslüman tüketici kitlesine hitap etti.
Pakistan'da bazı marketlerde onlarca yıldır ülkenin popüler içecekleri olan Coca-Cola ve Pepsi yerine yerel su ve meşrubat markaları ön plana çıkarılıyor ve tercih ediliyor. Pakistan vatandaşları arasında, her iki ABD içecek markası da dahil olmak üzere büyük çok uluslu şirketleri İsrail bağlantılı ürünler olarak etiketleyen çok sayıda poster dolaşıyor.
Pakistan Aluminum Beverage Cans Ltd. üç aylık raporunda, Pepsi ve Coca-Cola için kutu üreten firmanın satışlarının 31 Mart'ta sona eren çeyrekte kısmen Orta Doğu'daki karışıklıklara verilen tepkiler nedeniyle yüzde 11 düştüğünü belirtti. Asya ve Orta Doğu'da olduğu gibi Kuzey Afrika da gözle görülür sonuçları olan boykotlara sahne oldu. Arab News'te yer alan bir habere göre KFC'nin Cezayir'deki ilk mağazası Nisan ayında ülke çapındaki protestolar nedeniyle geçici olarak kapatıldı.
Kamuoyunun daha az homojen olduğu Avrupa'da boykotların etkisini tespit etmek daha zor. Burger King, KFC ve Pizza Hut gibi markalarıyla Avrupa'nın en büyük fast food işletmecilerinden biri olan Varşova merkezli AmRest Holdings, ilk çeyrek raporunda Orta Doğu'daki savaşın tüketici güvenini etkileyebileceğini, tüketim eğilimlerini ve tüketim şekillerini değiştirebileceğini söyledi ancak bu belirsizliğin şimdiye kadar performansı nasıl etkilediğini ölçmekten kaçındı. McDonald's CEO'su Kempczinski'ye göre etkinin anlamlı olduğu bir Avrupa ülkesi Fransa. Kempczinski, "Satışlardaki düşüş büyük ölçüde restoranın nerede bulunduğuna ve Müslüman bir bölgede olup olmadığına bağlı” dedi. Guthrie, McDonald's ve Starbucks'ın toparlanmasının yıl sonuna kadar sürebileceğini, çünkü gerilemenin onlar için daha büyük olduğunu belirtti.
