15 Mayıs 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 12.01.2024 04:30 | Son Güncelleme: 12.01.2024 04:32

Gençler için uykuları kaçıracak kadar heyecan verici fırsatlar var

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Gökhan Özertan, gazeteci Melis Alphan’ın moderatörlüğünde tarım-verimlilik ilişkisini konuştu
Melis Alphan, Sencer Solakoğlu ve Gökhan Özertan’ın sohbeti Oksijen TV’de.
Melis Alphan, Sencer Solakoğlu ve Gökhan Özertan’ın sohbeti Oksijen TV’de.

Toprak sınırlı ama talepler sınırsız. Üstelik iklim kriziyle beraber değişen dengeler yakın zamanda tarımsal üretimde ve hayvancılıkta ciddi sorunlar yaşayacağımızın habercisi. Bu nedenle bu alanlarda verimlilik odaklı çalışmalar yürütülmesi çok önemli.

Tarım ekonomisi alanında Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Gökhan Özertan ile özellikle hayvancılık sektörünün sözcülerinden biri olan TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu Daha İyi Bir Gelecek İçin Yol Haritası serisinde bu konuyu tartıştı. Çevre konusunda ülkenin en önemli gazetecilerinden Melis Alphan’ın moderasyonunda gerçekleşen sohbette ciddi uyarılar ve kritik çözüm önerileri vardı.

Melis Alphan: Sencer Bey, çiftlik işletmeciliği ve süt üretimindeki deneyimlerinizden yola çıkarak sorayım. Toprak bu aralar bize ne fısıldıyor?

Sencer Solakoğlu: Çok verimli olmamız, nüfus arttıkça verimimizi artırmamız gerekiyor. Toprak sınırlı ama talepler sınırsız olduğu için her gün daha verimli olmanın ve ana emtiamız olan toprağa ve iklime de zarar vermeden daha verimli olmanın yollarını araştırıyoruz. Bu anlamda Türkiye ne yazık ki Batı ülkelerine kıyasla çok geride. Onun da sebebi şu: Azim var, çalışkanlık var; köylümüz çalışıyor ama hamallık yapıyor. Akıllı çalışmak yerine sadece çalışıyor. Yaptığının da karşılığını finansal olarak alamadığı için her daim batmayla çıkma arasında bir ikilemde. İyi bir bakan olduğu zaman sanki iyiye gidecekmiş gibi gözükürken, son yedi-sekiz yıldır her şey çok kötü gitti. Bugün çiftçilikte ölçülebilirlik artıyor. Eskiden ölçmeyi hayal bile edemediğimiz şeyleri artık sensörlerle, kameralarla ölçebiliyoruz ve bunları daha verimli kullanabiliyoruz. 3 ineğiniz de olsa, 3 bin ineğiniz de olsa yapabileceğiniz bir şey. Yani aslında “İnekler bize ne fısıldıyor”u iyi algılamamız lazım. Ortak dilimiz matematik. O matematik kurgusuyla verimi arttırmanın ve çevreye de yarattığımız yükü azaltmanın yöntemleri peşinde koşacağımıza, Türk çiftçisi sürekli “Bakalım önümüzdeki ayın sonunu getirebilecek miyiz” diye önünü göremeden, bir sis bulutunun içinde, virajlı bir yolda gitmeye aracını sürmeye gayret ediyor.