28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 21.03.2023 15:19 | Son Güncelleme: 21.03.2023 16:37

Güler Sabancı: Eşitlik uğruna liyakattan fedakarlık yapılamaz

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, iş hayatındaki kadınlar için liyakate dayalı eşitlikçi bir ortamın sağlanmasının da iş dünyasının görevi olduğunun altını çizdi
Güler Sabancı: Eşitlik uğruna liyakattan fedakarlık yapılamaz

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı TÜSİAD’ın ev sahipliğinde düzenlenen, Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Cinsiyet Eşitliği konferansına katıldı.Sabancı, konferansta yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi için kız çocuklarının daha nitelikli eğitim alması, iş hayatındaki kadınlar için liyakate dayalı eşitlikçi bir ortamın sağlanmasının önemli olduğunun altını çizdi.

İşe başladığı ilk gün, Rahmetli Sakıp Sabancı’nın kendisine “Kızım ben sana kapıyı açarım ancak içeri girmek, orada kalmak ve hatta takdir kazanmak sana bağlıdır” dediğini hatırlatan Sabancı, cam tavanları kırmak için kadınlara destek olmanın tek başına yeterli olmadığını ifade etti. Sabancı, eşitlik uğruna liyakatten fedakârlık yapılamayacağının ve iş hayatındaki kadınlar için liyakate dayalı eşitlikçi bir ortamın sağlanmasının da iş dünyasının görevi olduğunun belirtti.

"Eğitimde eşitlik sağlanmalı"

Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadınların toplumsal hayatta önünün açılması için çok önemli kazanımlar elde edilse de hala gidecek yol olduğunun altını çizen Sabancı, eşitlik için ilk önce kız çocuklarının nitelikli eğitime kavuşması ve eğitimden kopmaması gerektiğini ifade etti.

Eğitimde eşitliğin sağlanması için başta aileler ve öğretmenler olmak üzere sivil toplum, kamu ve iş dünyasına hala önemli görevler düştüğünün üzerinde duran Sabancı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öğretmenlerin toplumdaki dönüştürücü gücünü yanımıza alarak, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı yaratmak amacıyla Sabancı Üniversitesi ve Sabancı Vakfı liderliğinde, 16 yıldır Mor Sertifika Programı’nı sürdürüyoruz. Bu program kapsamında bugüne kadar binlerce öğretmene direkt ulaştık. Böylece 1 milyondan fazla öğrenci bu farkındalıkla yetişti. Ayrıca Eğitim Reformu Girişimi liderliğinde kıymetli vakıflarla birlikte, öğretmenlerin güçlenmesine yönelik hayata geçirdiğimiz Öğretmen Ağı projesiyle de nitelikli eğitim için çalışmaya devam ediyoruz. Bu ve bunun gibi birçok başarılı çalışma sivil toplum ve vakıflar tarafından hayata geçiriliyor. Okullulaşmada eşitliği sağlamak ve niteliği arttırmak her zaman ana hedefimiz olmalı.”

"Kadınların istihdama aktif ve nitelikli katılımı önemli"

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında kız çocuklarını bilim ve teknolojiye yönlendirebilmek ve heveslendirmenin kritik başarı hedefi olması gerektiğinden bahseden Sabancı, sonrasında bu kadınların istihdama aktif ve nitelikli katılımlarının da sağlanması gerektiğini aktardı.

Sabancı “Avrupa Merkez Bankası Başkanı, değerli dostum Christine Lagard’ın yaşanan finansal kriz dönemi için kullandığı, çok sevdiğim bir sözü var: ‘Lehman Brothers yerine Lehman Sisters olsaydı, bugün her şey bambaşka olurdu.’ Kadınların risk önleme becerileri, kriz zamanlarındaki çözüm odaklı yaklaşımları, iletişime açık ve esnek olmaları ile multi-tasking becerileri iş hayatına değer ve çeşitlilik katıyor. McKinsey’nin Diversity Wins araştırmasına göre yönetici kadrosunda kadın çalışan yüzdesinin artmasına bağlı olarak şirket performansı da artıyor" dedi. 

Dünyada kadınların üst düzey yöneticilik ve liderlik rollerindeki payının son beş yılda istikrarlı bir şekilde artış gösterdiğini dikkat çeken Güler Sabancı,  Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne göre, 2022’de küresel cinsiyet eşitliği puanı, yüzde 42,7 ile şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Avrupa Birliği de bu artışı destekleyecek çalışmalar yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda 2022 yılında düzenleme yapılarak üye ülkelerin halka açık büyük şirketlerindeki kadın yönetici oranının yüzde 40’a kadar çıkarılmasını amaçlayan yönerge yayınladılar. Bu orana uymayan şirketler de para cezası uygulamasıyla karşı karşıya kalacak" diye konuştu. 

"Kadınlara eşit fırsatlar sunmalıyız"

Sabancı "Türkiye’deki halka açık şirketlerde yönetim kurullarındaki kadın oranı 2015 yılında yüzde 7 iken 2022’de bu oran yüzde 17,3’e yükseldi. Artış umut verici olsa da hala yeterli seviyede değil. Keza, bugün burada iş dünyasının kalbi olan TÜSİAD’daki kadın üye oranının da sadece yüzde 18,2 olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte bir yöneticinin ya da liderin kadınlar arasından seçilmesi başlı başına yeterli değildir. Şirketlerimizde kalıcı bir kültür dönüşümü sağlamamız, bundan daha önemlidir. Bu dönüşümde unutmamamız gereken önemli bir konu çeşitliliğimizi artırırken, kapsayıcılığımızı da aynı oranda güçlendirmemiz gerektiğidir. Kapsayıcı liderlerin, kapsayıcı kültürlerin, kapsayıcı bakış açılarının olmadığı yerlerde çeşitlilikle yüksek performansa ulaşmak mümkün değildir. Çeşitlilik renktir, kapsayıcılık bu renkle değer yaratmaktır. Liderler olarak kadınlara eşit fırsat sunmalı, ihtiyaçlarına göre onları desteklemeli ve onları başarılı kılacak ortamları sağlamalıyız” dedi.

"Ezberleri kabul edemeyiz"

Bugün, Sabancı Holding’in beyaz yaka çalışan kadrolarının yüzde 42’sinin kadınlardan oluştuğunu, yönetici pozisyonunda yüzde 37, yönetim kurullarında ise yüzde 44 oranında kadın bulunduğunu ifade eden Sabancı, “Bu oranı yeterli bulmadığımı açıkça ifade etmek isterim. Performansımızı geliştirmek ve aynı zamanda destekleyici ve kapsayıcı bir kültür oluşturmak amacıyla Sabancı Holding olarak 1990’lı yıllardan itibaren ölçümlediğimiz liderlik ve organizasyonel iklim değerlendirmelerine bu yıl itibariyle kapsayıcılık değerlendirmelerini de ekleyeceğiz. Bu şekilde şirketlerimizin eşitlik, hakkaniyet ve kapsayıcılık alanlarında kendilerini geliştirmelerini öncelikli konumuz haline getireceğiz" dedi.

Güler Sabancı "Kadına atfedilen bazı roller ve çalışma saatleri açısından uygun olan meslekler dile getiriliyor; sigortacılık, öğretmenlik ve bankacılık gibi… Bunun yanında, bir kadının çalışmak için eşinden izin almak zorunda olması gibi gençlerin kabul etmediği bu ezberleri Cumhuriyetin ikinci yüzyılında biz de kabul edemeyiz. Deprem sonrası Hatay’da Enerjisa’da çalışan 3 kadın mühendisle tanıştım. Hatay’ın yeniden aydınlanması için gece gündüz demeden sahada çalışan bu 3 genç kadın, tam da bu söylediğimi destekliyor” diye konuştu.