1.5 milyar kişiye yaklaşan nüfusu, 2 bin doların biraz üzerindeki kişi başı milli geliri, trafiği, gürültüsü, çevre kirliliği ile Asya’nın en renkli ülkelerinden biri Hindistan. Baş döndürücü bir kültürü, bir o kadar da sorunu var. Hindistan’ın en önemli özelliklerinden biri de çok yetenekli biliminsanları ve yöneticiler yetiştirmesi. Bugün Alphabet (Google), Microsoft, IBM, Adobe, Mastercard, Palo Alto Networks, Reckitt Benckiser gibi dev çok uluslu şirketlerin başında Hint kökenli yöneticileri bulunuyor. Peki, Hintli gençlerin başarısının sırrı ne? Hindistan’da anne-babaların çocuklarını matematik ve fen öğrenmeleri konusunda sık sık uyarmaları bilinen bir davranış biçimi. Teknolojide Hint akımınının öncü ismi ve simgesi haline gelen Sun Mycrosystems kurucusu, girişimci Vinod Khosla başarının sırrını biraz daha etraflıca anlatıyor: “Silikon Vadisi’nde teknoloji ekosisteminin bir parçası olmak için çok güçlü bir eğitim temeli ve beceri gerekiyor. Güçlü bir yönetim becerisi ile iş ahlakı Hintli yöneticilerin ortak özelliği. Tabii en önemlisi kaynakların kıt olduğu bir ülkede yetiştikleri için mücadele ederek ayakta kalmayı bilmek…” Girişim sermayedarı ve Indus Entrepreneurs adlı networking sitesinin kurucusu Venktesh Shukla ise “Kendilerine farklı insanları ne aşağı ne de üstün görmemek gerektiğinin öğretildiğini” söylüyor ve ekliyor “İnsanlara saygılı davranmak Hintliler için doğal bir davranış biçimidir. Homojen toplumlardan gelen insanlar kazanılmış bir beceri olarak böyle bir davranış biçimine ihtiyaç duyarlar.” Stanford ve Duke üniversitelerinde ders veren Hintli profesör Vivek Wadhwa Hindistan’daki koşulları şöyle anlatıyor: “Yolsuzluklar, gürültü, kirlilik, trafik…. Hangi yola sapsanız karşınıza bir sorun çıkar Hindistan’da. Ayakta kalmak için yaratıcı olmanız gerekir…” Bazı başka toplumlardan farklı olarak Hindistan’da otoriteye kafa tutma kültürü de var. Bunun temelinde de Britanya’ya karşı verilen bağımsızlık mücadelesi yatıyor. Ama bu sömürge yıllarının iyi bir mirası da var: İngilizce… Ülkenin ortalama üzeri okullarına giden öğrencileri çok iyi derecede İngilizce öğrenebiliyorlar. Bu avantaj Hintli gençlere uluslararası arenada bir adım öne geçme veya geride kalmama şansı sağlıyor. Tabii yüz milyonlarca Hintli gencin sadece çok küçük bir bölümü bu büyük yarışı kazanıp kapağı ABD’ye atabiliyor. ABD Nüfus İdaresi’ne göre ülkede 2.5 milyon civarında Hint kökenli göçmen bulunuyor. Bunların 100 binden fazlası Silikon Vadisi’nde yaşıyor. Bir diğer teknoloji üssü San Fransisco’da da bir bu kadar Hintli var. Hint kökenli teknoloji girişimcilerinin kurduğu start-up’ların oranı, Hint kökenlilerin nüfusa oranından 3 kat fazla.
Sundar Pichai’nin öyküsü
İşte bu “Survivor” Hintli gençlerin sembol isimlerinden biri de eski adıyla Google, yeni adıyla Alphabet’in CEO’su Sundar Pichai. Microfost CEO’su Satya Nadella ile birlikte teknoloji dünyasının zirvesindeki 2 Hintli yöneticiden biri olan Pichai’nin yönettiği Alphabet, hafta ortasında yine akıllara durgunluk verecek bir bilanço açıkladı: Şirket yılın üçüncü çeyreğinde (yani sadece üç ayda) 65 milyar dolar ciro ve 19 milyar dolar net kar açıkladı. Piyasa değeri 2 trilyon dolar olan Alphabet’in en tepe ismi Pinchai, 12 Temmuz 1972’de Hindistan’ın Madras kentinde dünyaya geldi. Elektrik mühendisi olan babası bir İngiliz şirketinde çalışıyordu. Sundar ve kardeşi doğana kadar annesi stenograflık yapıyordu. Çocuklar doğduktan sonra anne işi bırakmıştı. 2 odalı evlerinde TV yoktu. Sundar ve kardeşi oturma odasında yatıyorlardı. Ailenin tek ulaşım aracı küçük bir motosikletti. Bazen tüm aile bu motora biniyordu. Babası Sundar’ın zekasını daha ilkokul yıllarındayken fark etti. Matematikte çok iyiydi, ayrıca müthiş bir hafızası vardı. Pek çok telefon numarasını ezberinde tutabiliyordu. 12 yaşındayken babasının eve getirdiği çevirmeli sabit bir telefon çok ilgisini çekmiş, bu basit cihazı günlerce incelemişti. Sundar liseyi bitirdikten sonra Kharagpur Teknoloji Ensitüsü’nden metalürji mühendisliği diploması aldı. Yüksek mezuniyet notları sayesinde ABD Stanford Üniversitesi’nden malzeme mühendisliği dalında burs kazandı. Babası bir yıllık maaşından fazla tutan yol parasını karşılamak için bankadan kredi çekti ve Sundar’ı ABD’ye yolladı. Stanford’u da başarıyla bitiren Sundar, eğitimi sırasında hayallerini ancak ABD’de hayata geçirebileceğini anladı. Bu ülkede kalmalıydı. Stanford’da doktora yapmak istiyor ama bütçesi yetmiyordu. Çalışmaya karar verdi ve Applied Materials ve McKinsey’de çeşitli görevler üstlendi. Bu işlerde sağladığı birikimi yine eğitime harcadı ve çok istediği işletme yüksek lisansını Wharton School’da yaptı.2004’te Google’a girdi
Sundar’ın Google kariyeri 1 Nisan 2004’te ürün yöneticisi olarak başladı. İnternetin geliştiği ve arama motorlarının öne çıktığı bu dönemde kullanıcı kolaylığı en önemli meseleydi. Sundar, Google araç çubuğunu geliştirerek, ürüne büyük bir kullanım kolaylığı getirdi. Bu başarısı şirket içinde ilgi çekti ve 4 yıl sonra ürün geliştirmeden sorumlu başkan yardımcılığı görevine getirildi. İlk işi yeni bir tarayıcı projesi üzerine çılaşmak oldu. Şirket içinde bazı yöneticiler “yeni bir tarayıcı geliştirmeye gerek yok, piyasada iyi çalışan bir sürü tarayıcı var” diyerek projeye karşı çıktılar. Ancak Google’ın kurucuları Sergey Brin ve Larry Page yeni bir tarayıcı fikrine sıcak bakıyordu. Şirket içinde “The boys” olarak bilinen Brin ve Page’den yeni tarayıcı Chrome için izin çıktı. Başta “ne gerek var” diye engellenmeye çalışılan Chrome, kısa süre içinde dünyanın en çok kullanılan tarayıcısı oldu. Piyasa payı yüzde 50’nin üzerine çıktı. Bu ürüne ek olarak piyasaya sürülen Chromecast ve Chromebook ile ürünün mükemmeliyeti artırıldı.