Lokantalar mı fahiş zam yapıyor yoksa biz mi çok fakirleştik?

Son iki yıldır herhalde etrafımızda en çok konuşulan konulardan biridir lokantalarda ödenen hesaplar. “Dönerin porsiyonu 250 lira olur mu!” veya “Abi iki kişi kebapçıda 3 bin ödedik, vale de ayrı haaa” gibi… Haksız da değil sızlananlar. Dönere sardığı etin kilosunu en çok 500 liraya alan işletme, kızartıp kestiği 100 gramlık dönere 250 lira yazınca hesabı ödeyenin yediği içtiği burnundan gelir haliyle. “Hesaplayan adamlar ülkesi” olarak matematik hemen devreye girer: “Etin kilosunu 500’e aldı, pişirip 100 gramını 250’ye sattı. Kilosu 2 bin 500’e gelir abi. 1’e 5 kâr. Günde 300 porsiyon satsa…” diye bir başka dönercideki masanın konusu çıkar.