19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 23.04.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

Tam kapanma maliyeti ekonomiyi çökertir mi?

28 günlük tam kapanmanın Türkiye ekonomisine maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olur. GSYİH’nin yüzde 3’üne denk gelen bu fatura pandemiyi dizginlemeye değmez mi?
Tam kapanma maliyeti ekonomiyi çökertir mi?
Güldem Atabay
Türkiye’nin Covid-19 karnesi giderek kötüleşiyor. Mart ayında devreye sokulan erken açılma, AKP kongreleri derken doktorların da izlemeyi tercih ettiği “milyon nüfus başına haftalık vaka sayılarında” artış alarm verici. Türk Tabipler Birliği ve birçok sağlık örgütü ülkede 21 gün ile 28 gün arasında tam kapanma olmadan, pandeminin dizginlenmeyeceği konusunda hemfikir.  Tam kapanmanın anlamı: “Temel ihtiyaçlar haricinde tamamen sokağa çıkma yasağı.” 2018’den beri yaşanan kur şokları ve bütçe kısıtları nedenleriyle 13’üncü ayına girdiğimiz pandemi krizinde yeniden tam bir kapanmanın ekonomik olarak taşınamayacak bir yük olduğu iddialar arasında. Hükümet 3-4 haftalık “tam kapanma” yerine “kısmi tedbirler” yoluyla cevap veriyor.  OECD sene başında açıkladığı bir raporda Türkiye ekonomisinde “makroekonomik istikrara geri dönüşle uyumlu, hane halklarına ve firmalara iyi tasarlanmış destek” vererek kurumları iyileştirmeye yönelik reformlar eşliğinde kalıcı bir toparlanmanın mümkün olduğunu söylüyor. Reformlar kısmında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ekonomi ve hukuk alanındaki planlar, asgari düzeyde bile kaliteli yatırımı yeniden Türkiye’ye çekebilecek kapsamda bulunmadı.  Geçen yıl verilen aşırı kredi desteklerinin döviz rezervlerindeki erimeyle birleştiğinde OECD’nin tanımladığı gibi “makroekonomik istikrara geri dönüşle uyumlu” olmadığı; bugün enflasyon, TL’nin değeri, yüksek seyreden cari açık ve artan dış borç yükü gibi göstergelerden çok net anlaşılıyor.

Kayıp ne kadar olur?

Pandemi krizi kontrolden çıkmışken ihtiyaç duyulduğu net olan 28 günlük kapanmanın ekonomik çöküş yaratmaması için geriye elde sadece maliye politikası kalıyor. O zaman 28 günlük bir tam kapanmanın maliyeti nedir? 2021 bütçesinde peki böylesi bir büyük kapanmayı finanse edebilecek alan var mı? ODTÜ’den Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve Prof. Dr. Erol Taymaz’ın çalışmalarından esinlenmek mümkün. Tam kapanmada faaliyetine devam edecek sektörler sağlık, ilaç, gıda, tarım-hayvancılık, enerji, haberleşme, eğitim, savunma, lojistik ve ticaret olarak ayrıştırılabilir. Bunların dışındaki tüm sektörlerde üretim durdurulacak. İşlerine devam edecek sektörlerin Türkiye’nin GSYH’sindeki payını yüzde 25-30 almak mümkün. O mantıkla 28 günlük kapanmanın maliyeti diğer yüzde 70-75’lik kısmın yarattığı değerin bir aylık kısmının 2021 için GSMH’den eksilmesi kadar olacak. Fakat, 28 günün ardından gelecek açılmayla birlikte imalat tarafında ertelenen üretim ve tüketim büyük ölçüde devreye gireceğinden, kaybın aynı mantıkla yüzde 35-40 aralığında hizmet sektörü ile sınırlı kalacağı düşünülebilir. 28 günlük kapanmanın maliyeti o zaman 175-200 milyar TL olarak kabaca ortaya konulabilir ki bu da 2021 beklenen GSYİH’nin yüzde 2.9’u ile yüzde 3.3’üne karşılık gelir.  2021 bütçe harcamalarının yüzde 13’üne denk gelen bu rakam bir yılda yüzde 30 artacağı hesaplanan faiz giderlerine de neredeyse eş. Geçen yıl ertelenen vergi ödemeleri GSMH’nin yüzde 3’üne varmaktaydı. Kısaca, “tam kapanma” altında doğrudan etkilenecek ücretliler ve küçük işletmelerden oluşan geniş kesimlere aktarılacak destek için aranan kaynak kabaca 17-20 milyar dolar civarında. Türkiye’nin bütçe açığının GSMH oranı yüzde 3.5 olduğuna göre bu seviyeyi daha seçici harcamalarla en az iki puan yükseltmek risk priminde de önemli bozulmaya yol açmayacaktır. Sayıştay’a göre 2014-2019 arasında Hazine garantili projelere 61.8 milyar TL kur farkı ödendi. 2020-2021 farkları da benzer seviyede. Kanal İstanbul için istenen geçiş garantisi ile birlikte üstlenilecek yükümlülüğün 25 milyar dolara varabileceği hesaplanıyor. Harcamalar tarafında bir kara delik misali TL değer kaybettikçe; yolcu, hasta garantisi verilen havaalanları, köprüler, tüneller, otoyollar ve hastanelere ödenecek farklar acaba sağlık krizinde ölümlerin önüne geçilmesi, ekonominin tek seferde toparlanması için “tam kapanmayı” finanse etmeye yönlendirilemez mi?