Avrupa'nın en büyük boru üreticisi Tosyalı'nın şirketlerinden Tosçelik Spiral Boru, Ren Su Boru Hattı (RWTL) ihalesini aldı. Almanya'nın önde gelen enerji şirketlerinden RWE tarafından gerçekleştirilecek bu proje kapsamında Tosçelik Spiral, toplam 130.000 ton ve 105.600 metre 2235mm ebadında büyük çaplı boru tedarik edecek. Geçtiğimiz hafta Tosyalı ve RWE Power, RWE'nin Köln yakınlarındaki kongre merkezi Paffendorf Kalesi'nde bir sözleşme imzaladı.

Avrupa'nın en büyük yeşil çelik boru üreticisi olarak bu projenin şirketleri için özel bir anlamı olduğunu belirten Tosyalı Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı "Üretimimizin her noktasında sürdürülebilirlik odaklı yatırımlara öncelik veriyor, yeşil dönüşüm teknolojilerine büyük kaynak ayırıyoruz. Dolayısıyla 'Ren Su Boru Hattı' gibi çevresel duyarlılığı yüksek bir proje duyurulduğunda, düşük karbon ayak izine sahip çelik borularımızla bu projenin bir parçası olmaktan ayrı bir heyecan duyduk" dedi.
RWE Power CTO'su Dr. Lars Kulik de projeleri için Ren Nehri'nden maden göllerine onlarca yıl boyunca su taşıyacak büyük, yüksek kaliteli borulara ihtiyaçları olduğuna dikkati çekerek, "İhalemizin bir diğer odak noktası da üreticinin çevreye yönelik tutumuydu. Tosyalı'nın hammaddeden nihai ürüne kadar kurduğu sürdürülebilir dikey entegre üretim yapısı, üretimde kullandığı en yüksek teknolojiler ile yanımızda iş ortağımız olmasından çok memnunuz. Onların desteğiyle, gelecek nesillerin yararı için açık maden ocaklarını sürdürülebilir bir şekilde cazip göllere dönüştüreceğiz" açıklamalarında bulundu.
Türkiye'den Almanya'ya yeşil dönüşüm
Almanya'nın enerji üretim şirketi RWE, 2030'a kadar kömürle çalışan enerji santrallerini ve açık maden ocaklarını işletmeyi durduracak. Bu proje ile şirket, Garzweiler ve Hambach'taki kullanılmayan açık maden ocaklarını yeniden işleyerek göle dönüştürecek. Bu amaçla şirket, Düsseldorf ve Köln yakınlarındaki Ren Nehri'nden 45 km uzunluğundaki bir güzergah boyunca yeraltına döşenen basınçlı borularla su pompalayacak. Bu sayede eski açık maden ocakları yeniden doğaya kazandırılmakla kalmayacak, aynı zamanda koruma altındaki sulak alanlara temiz su sağlanacak ve bölgesel yeraltı su tablası stabilize edilecek.