09 Nisan 2025, Çarşamba Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 05.04.2025 10:28 | Son Güncelleme: 05.04.2025 15:27

Foklar, penguenler ve koloniler: Trump'ın ‘özgürleştirme’ planındaki 5 akılalmaz tarife

Trump yönetiminin “özgürleştirme” hedefiyle başlattığı yeni gümrük tarifeleri sadece büyük ekonomileri değil, penguenlerin ve fokların yaşadığı ücra kolonileri bile hedef aldı. Politico, Trump'ın 5 ilginç tarifesini derledi
Foklar, penguenler ve koloniler: Trump'ın ‘özgürleştirme’ planındaki 5 akılalmaz tarife
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Trump’ın “ABD’yi özgürleştirmek” için açıkladığı yaklaşık 60 ülkeye yönelik gümrük vergileri tüm dünyada endişe yaratmıştı. Küresel piyasalarda dalgalanmaya sebep olan yeni tarifeler sonrası S&P 500 endeksi %6, Nasdaq %5,8 ve Dow Jones %5,5 oranında değer kaybetti. Ayrıca, JPMorgan, ABD ekonomisinin 2025 sonuna kadar resesyona girme ihtimalini %60 olarak değerlendirdi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, bu tarifelerin küresel ekonomi için "önemli bir risk" oluşturduğunu açıkladı.

Tüm bunların yanında Trump’ın tarifeleri arasında ‘tuhaf’ olarak adlandırılacak maddeler de vardı. Politico, ABD'nin tarife listesindeki en ilginç yaptırımları derledi.

1- Fransa, ama Fransa'nın tamamı değil

ABD yönetimi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ‘yüksek’ olarak eleştirdiği yüksek gümrük vergileri için birkaç Fransız denizaşırı bölgesini seçti. Sonuç olarak, bu bölgelerin bazılarından yapılan ihracatlar, Fransa ve Avrupa Birliği'nin geri kalan ihracatlarına kıyasla cezalandırılıyor ya da avantajlı hale getiriliyor.

Karayipler'deki Guadeloupe ve Martinique, Güney Amerika’daki Fransız Guyanası ve Hint Okyanusu’ndaki Mayotte Adaları da dahil olmak üzere Fransız denizaşırı toprakları AB'nin bir parçası. Ancak Trump yönetimi, bu bölgelerden gelen ihracata yalnızca yüzde 10 gümrük vergisi uyguladı. Bu da Fransa’nın kendisinin karşı karşıya olduğu oranın yarısıydı.

Bu bölgeler özel bir ekonomik ve hukuki statüye sahip olduğundan ve farklı kurallara tabi tutulduğundan vergilendirme konusunda farklı muamele görmesi normal karşılanabilir. Ancak Hint Okyanusu’ndaki Réunion adlı volkanik ada aynı hukuki statüye sahip olmasına rağmen yüzde 37’lik vergiye tabi tutuldu. Bu oran, Fransa ve AB’den gelen ihracata uygulanan yüzde 20’lik tarifeden oldukça yüksekti.

2- St. Pierre ve Lesotho, Çin’den bile tehlikeli görüldü

Fransız takımadaları Saint-Pierre-et-Miquelon, ABD tarafından tehdit olarak algılanıyor gibi duruyor. Kanada yakınlarındaki bu ufacık Fransız adalarından gelen ihracat, ABD tarifelerinin en yüksek seviyesi olan yüzde 50’ye tabi tutulacak. Aynı durum, Güney Afrika içinde yer alan Afrika ülkesi Lesotho için de geçerli. Bu ülkelerin ihracatı, yüzde 34 vergi uygulanan Çin mallarından bile daha ağır muamele görüyor.


Saint-Pierre-et-Miquelon için bir açıklama var: ABD Nüfus Bürosu’na göre geçen yıl Fransız takımadaları ile ABD arasındaki tek ticaret, ABD’ye yapılan 3,4 milyon dolarlık ihracattan ibaretti; ABD’den ise hiçbir ürün bu adalara gönderilmedi. 

3- Penguenlere ceza

Birleşik Krallık’a bağlı denizaşırı topraklardan Falkland Adaları’nı oluşturan 778 adanın yalnızca 15’inde insanlar yaşıyor. Genel olarak penguenler, insanlardan yaklaşık 300 kat fazla. Ancak bu durum, Trump yönetiminin Falkland Adaları’na yüzde 41’lik bir tarife uygulamasını engellemedi. Öte yandan Birleşik Krallık, Trump’ı yeterince iyi ikna etmiş olacak ki sadece yüzde 10’luk bir tarife aldı. 

Trump yönetiminin yine yalnızca penguenlerin yaşadığı Heard ve McDonald Adaları’na uyguladığı yüzde 10'lık gümrük tarifesi de sosyal medyada bir ‘meme’ fırtınası başlattı.

4- Foklara karşı biraz daha yumuşaktı

Trump’ın tarifeleri, tam olarak sıfır yerli nüfusa sahip Norveç’e ait bir adayı da hedef aldı. İzlanda’nın kuzeydoğusundaki Jan Mayen Adası, neredeyse hiç ekonomik faaliyeti olmamasına rağmen yüzde 10’luk tarifeye tabi tutuldu. Adada yalnızca meteorologlar ve Norveçli askerler görev yapıyor ve bunların sayısı açık ara foklardan az.

ABD’nin hedef listesindeki bir diğer Norveç toprağı da Svalbard. Bir zamanlar madencilikle öne çıkan Svalbard’ın 3 bin kişilik nüfusu bugün ağırlıklı olarak turizmle geçiniyor. Bölgede faaliyet gösteren son maden de bu yıl kapanıyor.

ABD’nin 2024 yılında bu iki ada ile arasında aslında 400 bin dolarlık mütevazı bir ticaret fazlası vardı ve ne Svalbard ne de Jan Mayen, ABD’ye herhangi bir ihracat yaptı. Norveç’in geneli ise yüzde 16’lık gümrük tarifesiyle karşı karşıya.

5- Peki ya Curaçao?

Karayipler’deki eski bir Hollanda kolonisi olan Curaçao, hâlâ Hollanda Krallığı’na bağlı ve AB tarafından Denizaşırı Ülke ve Toprak (OCT) statüsünde sınıflandırılıyor. Ancak AB’nin iç pazarının parçası değil. Bu statü sayesinde ada, AB pazarına gümrüksüz ve kotasız erişim hakkına sahip.

ABD, 2024’te Curaçao ile yaklaşık 800 milyon dolarlık bir ticaret fazlası verdi; ihracatının büyük kısmı petrol, otomotiv ürünleri ve elektronik eşyalardan oluşuyordu. Bu da 150 binin altında nüfusu olan ada ülkesinin, Hollanda ve AB’nin geri kalanına uygulanan yüzde 20 tarifeye kıyasla yalnızca yüzde 10’luk bir tarifeye tabi tutulmasının nedeni olabilir.