Türk Sanayici ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD) olağan Genel Kurul toplantısını düzenledi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan görevini, YİK'te halen başkan yardımcısı olarak görev alan Ömer Aras'a bıraktı.
Bir dönem daha görevini sürdürecek olan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise “Türkiye’nin ve dünyanın içinden geçtiği bu zor süreçte, 9 yıl boyunca yürüttüğü Yüksek İstişare Konseyi başkanlığı için, Tuncay Özilhan’a yönetim kurulumuz adına şükranlarımı sunuyorum. TÜSİAD kurumsal yapısı ve yarım asırlık tecrübesiyle, ülkenin tüm sorunları karşısında çözüm üretme misyonuyla çalışır. Sorunların ağırlaştığı dönemlerde, sadece üyelerine değil esas olarak ülkeye karşı yüksek sorumluluk gerektiren bu görevi layıkıyla yerine getirmek daha da meşakkatli hale gelir. Tuncay Bey, bu zorluğun üstesinden en mükemmel biçimde geldi” dedi.
Turan, “Siyasetteki gerilimi ve toplumsal kutuplaşmayı önlemenin bildiğimiz en etkili yolu, demokratik süreçlerin daha iyi işlemesinden geçiyor. Cumhuriyet’in İkinci Yüzyıla Girerken Türkiye çalışmamızdaki başlıklardan biri Cumhuriyeti ve demokrasiyi nasıl güçlendireceğiz? tartışmasına ayrılmıştı. Bu tartışmalarda vurgulanan noktalardan birisi de Cumhuriyetimizin çok önemli kazanımları olmasına rağmen, istikrarlı bir demokrasi ve demokratik standartların yükseltilmesi yolunda daha alınması gereken mesafe olduğuydu. Haklar ve özgürlükler, eşit yurttaşlık, denge ve denetleme mekanizmaları, siyasal hayata katılım gibi başlıklarda ilerleme sağlamak gerekiyor. Özellikle de hukukun üstünlüğü başlığında. Adalete güven duygusunun güçlü olması için mahkeme kararlarında çelişki olmaması, yargı organları arasında uyumun sağlanması, kararların herkes için bağlayıcı olması, adil yargılanma hakkının mutlaka Avrupa İnsan Hakları Sözleşme standartlarında uygulanması, her düzeydeki mahkeme kararının parçası olduğumuz uluslararası normlara ve sözleşmelere de uygun olması gerekiyor” diye konuştu.
"Ülkemizin tüm güçlükleri aşabileceği konusunda hiçbir şüphe yok"
Turan, “Ancak tarif ettiğim standart ve referanslara uygun bir adalet anlayışı ile siyasi ve toplumsal gerilimlerin düşürülmesi yönünde ilerleyebilir; yargının hakemliği konusundaki tereddütleri ortadan kaldırabiliriz. Cumhuriyetimizin yüz yıllık kazanımlarından biri olarak, siyasi ve toplumsal olgunluğumuz en ağır sorunları bile meşru zeminde tartışarak çözüm üretebilecek düzeyde. Milli iradenin tam olarak tecelli etmesi, milletin oyuyla seçilmiş vekillerin ve yerel yöneticilerin görevlerini yapmalarını gerektiriyor. Son bir yılı nice acıyla geçirdik. Şehitlerimizin acısı hala yüreğimizdedir. Kahramanmaraş depremlerinde 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Filistin’de ölen çocukların sayısı 11 bini aştı. 2024’te acılarımızı dindirebilmeyi temenni ediyorum. Ülkemizin karşı karşıya olduğu tüm güçlükleri aşabileceğimiz konusunda kafamda hiçbir şüphe yok. Yetişmiş insan potansiyelimiz, bilim insanlarımız, her alandan uzmanlarımız, yetkin sivil toplumumuz, yüreği ülkesi için çarpan 85 milyon vatandaşımız var” ifadelerini kullandı.
"Kayıkçı kavgasını bırakalım"
Turan, “Her türlü ekonomik ve siyasi sorunu nasıl olsa bir şekilde çözebiliriz. Ama yiten giden canları yerine getiremeyiz. Katledilen doğayı, bozulan ekolojik sistemi geri döndüremeyiz. Fırsat eşitliği sağlayamadığımız gençlerimize iyi bir gelecek sunamayız. Vakit geçirmeden ülkemizin geleceği için yaşamsal olan konulara odaklanalım; kayıkçı kavgasını bir kenara bırakalım. Kısa vadeli kısır çekişmelere rağbet etmeyelim. Şahsi ikbal peşinde koşmak yerine ülkenin geleceği için rekabet edelim” dedi.
Turan, “TÜSİAD’ın ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımak için bu yönde çalışmaya devam edeceğine inancımla, sözlerime son verirken, şahsıma ve beraber görev yapmış olduğum tüm yönetim kurulu üyelerimize vermiş olduğunuz destek için hepinize bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.