31 Mayıs 2025, Cumartesi
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 04.05.2025 15:00 | Son Güncelleme: 04.05.2025 17:46
Makaleyi sesli dinle • 0:00

Wall Street Journal yazdı: Neden başka bir Warren Buffett daha olmayacak?

WSJ yazdı: Tarihte kimse altmış yıla yakın bir süre boyunca piyasayı bu kadar büyük bir farkla geçemedi çünkü yalnızca Buffett olağanüstü yatırım becerisini böylesine olağanüstü bir kariyer uzunluğuyla birleştirebildi
Fotoğraf: Shutterstock
Fotoğraf: Shutterstock
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
email [#52C1F5] Created with Sketch. Her gün aynı saatte, en önemli gelişmeler e-posta kutunda! Şimdi ücretsiz üye ol, gündemi kaçırma!

30 Ağustos’ta 95 yaşına basacak olan Berkshire Hathaway'ın kurucusu ve CEO’su Warren Buffett, yıl sonunda görevi bırakacağını duyurdu. 

ABD merkezli Wall Street Journal gazetesinden Jason Zweig, Buffett'ın emekli olmasıyla ilgili "Neden başka bir Warren Buffett daha olmayacak?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazı ana hatlarıyla şu şekilde:

"Warren Buffett’tan bir tane var ve bir tane daha olmayacak.

3 Mayıs’ta Buffett, Berkshire Hathaway’in CEO’luğundan ayrılacağını açıkladı. Bu, onun kendi elleriyle dünyanın en başarılı yatırım şirketlerinden birine dönüştürdüğü holdingdi. Buffett'ı eşsiz kılan ve bir daha benzerinin olmayacağını gösteren üç neden var: Olduğu kişi, yarattığı dönem ve kurduğu bütünlük.

'Yaptığınız işe bu kadar takıntılı olduğunuzu hayal edin'

Önce “olduğu kişi” ile başlayalım. Buffett sadece son derece zeki değil; neredeyse bütün ömrünü borsa piyasasına takıntılı bir şekilde geçirmiş biri. Özellikle yatırımcılığının ilk yıllarında elde ettiği eşsiz başarı, büyük bir bedel ödemesini gerektiriyordu: sıradan bir sosyal hayattan ve aileden vazgeçmek. Yaptığınız işe bu kadar takıntılı olduğunuzu hayal edin. Ve bundan keyif aldığınızı.

Şimdi de, bu takıntıdan Harry Truman’ın Beyaz Saray’da olduğu günden beri neredeyse her uyanık anınızda keyif aldığınızı hayal edin. Buffett’ın ne kadar sıra dışı olduğunu gösteren şey tam da bu.

Uzmanlık, örüntü tanımaya dayanır ve Buffett akla gelebilecek her tür örüntüyü görmüştür. Onun çalışma alışkanlıklarını göz önüne alırsak Buffett kariyerinde yüz binden fazla finansal tablo okumuştur.

50 sene önce okunmuş kitap

Bunun yanısıra hafızasının neredeyse doğaüstü söylemek mümkün. Wall Street Journal yazarı Jason Zweig bu durumu şöyle anlatıyor: "Yıllar önce, Buffett’la yaptığım bir telefon röportajının sonuna yaklaşırken, o sıralar okumakta olduğum bir kitaptan laf açıldı. Hemen atıldı: “Ah, onu okumuştum” dedi, hem de elli yıldan uzun bir süre önce. Sonra kitaptaki bir bölümü anlatmaya başladı. Merakıma yenilip kitabı elime aldım, sayfayı buldum ve gözlerime inanamadım: Buffett, o bölümdeki cümleleri neredeyse harfi harfine hatırlıyordu. Sanki kitabı az önce bitirmiş gibiydi, oysa ben hala ortasındaydım."

İnsan formunda yapay zeka

Finansal bilgiye sınırsız erişimi ve olağanüstü hafızası sayesinde Buffett, adeta insan formunda bir yapay zekaya dönüştü. Hemen her soruya kendi içsel veri tabanından cevap verebiliyordu.

Bu da ona, gelen her yeni bilgide en önemli noktayı hızla kavrayabilme becerisi kazandırdı. Böylelikle onu diğer yatırımcıların önüne geçiren bir avantaja sahip oluyordu. Ancak artık yapay zeka herkese açık; dolayısıyla Buffett’ın veriye olan hakimiyeti, gelecekte kimseye böyle bir üstünlük sağlamayacak.

"Borsa ile sarhoş olmuş adam"

17'nci yüzyılın büyük filozofu Baruch Spinoza için bir yazar “Tanrı ile sarhoş olmuş adam” demişti. Buffett ise “borsa ile sarhoş olmuş adam.” 1942 yılında, 11 yaşındayken ilk hissesini satın aldığından beri şirketler hakkında bilgi yutuyor, yıllık raporları insanların müzik dinlerken aldığı keyifle okuyor.

Genç bir yatırım yöneticisiyken, elinde bir şirket raporuyla evin içinde dolaşır, neredeyse mobilyalara çarpar, evde kim var kim yok fark etmezdi. Çocukları lunaparkta oynarken, o bir bankta oturup finansal tablolar incelerdi. Fiziksel olarak oradaydı ama zihinsel ve duygusal olarak çok başka bir dünyadaydı, vergi zararları ve amortisman planları arasında kaybolurdu.

Doğru zamanda, doğru yerde doğdu

Sonra bir de “dönem” var, yani Buffett’ın yatırım becerilerini sergilediği zaman dilimi. Onun da sıkça söylediği gibi doğru zamanda, doğru yerde doğdu.

Eğer Buffett 1930’da değil de mesela 1880’de Omaha’da doğmuş olsaydı, hisse senetlerine değil de büyük ihtimalle hayvancılığa yatırım yapmak zorunda kalacaktı. Ya da 1930’da Omaha yerine Omsk’ta doğmuş olsaydı, demiryolu sahibi olmak bir yana, muhtemelen Trans-Sibirya Demiryolu’nda çalışan biri olacaktı.

Ayrıca Buffett, tam da Benjamin Graham’ın öğrencisi olabileceği bir dönemde yetişti. Menkul kıymet analizinin öncüsü ve 20. yüzyılın en büyük yatırımcılarından biri olan Graham’dan doğrudan öğrenme şansına sahipti.

"Balık tutmak"

Kariyerine, endeks fonları ve diğer dev kurumsal yatırımcılar tarafından borsaya trilyonlarca dolar akıtılmadan önce başladı. Efsanevi erken dönem performansını, kimsenin bir şey aramadığı yerlerde “balık tutarak” elde etti. Borsanın en küçük canlılarıyla beslendi.

Bu küçük balıklara büyük yatırımlar yaptı. Örneğin, bazı dönemlerde yatırım ortaklıklarının toplam varlıklarının yüzde 21’i tarım ekipmanları üreten, Nebraska eyaletinin Beatrice kasabasındaki Dempster Mill Manufacturing’e, yüzde 35’i ise yatırım portföyü kendi hisse değerinden fazla olan, New York merkezli haritacılık şirketi Sanborn Map’e yatırılmıştı. Bazen neredeyse hiç işlem görmeyen hisselerde pozisyon oluşturması yıllarını aldı.

1957 ile 1968 yılları arasında bu tür gözden kaçmış yatırımlar, Buffett’a yıllık ortalama %25,3 getiri sağladı. Aynı dönemde S&P 500’ün getirisi ise yüzde 10,5’ti.

Piyasayı, dışına çıkarak alt etti

Buffett, o dönemde çoğu profesyonel yatırımcının tanımladığı “piyasanın dışına” çıkarak piyasayı alt etmeyi başardı. 1945’ten 1964’e kadar hisse senedi yatırım fonlarının getirilerini inceleyen bir araştırma, bu fonların hiçbirinin, “tesadüften beklenenden anlamlı ölçüde daha iyi” bir performans gösteremediğini ortaya koydu.

Buffett ise neredeyse hiçbir zaman Dow Jones Sanayi Endeksi ya da o zamanlar Standard & Poor’s Composite olarak bilinen (bugünkü S&P 500) gibi büyük piyasa endekslerinde yer alan hisselere yatırım yapmadı.

Başarılı olmakla kalmadı

Ve Buffett sadece başarılı olmadı. O, bir yatırımcının sahip olabileceği en uzun kariyerlerden biri boyunca başarılı olmayı sürdürdü. 1965’te yıpranmış bir tekstil üreticisi olan Berkshire’ı devraldı. Geçen yılın sonuna kadar, Buffett bu şirkette yıllık ortalama yüzde 19,9 bileşik getiri elde etti. Aynı dönemde S&P 500’ün getirisi yüzde 10,4’tü.

Bir yıl boyunca piyasayı yenmek, makul miktarda şansla çoğu insanın yapabileceği bir şeydir. Tarihte kimse altmış yıla yakın bir süre boyunca piyasayı bu kadar büyük bir farkla geçemedi çünkü yalnızca Buffett olağanüstü yatırım becerisini böylesine olağanüstü bir kariyer uzunluğuyla birleştirebildi.

Berkshire hiçbir geleneksel yatırım aracına benzemiyor

Son olarak, Buffett yatırımlarını eşi benzeri olmayan bir “paket” içinde sundu.

Berkshire Hathaway, halka açık bir holding şirketi olarak faaliyet gösteriyor, tıpkı Buffett’ın sahip olmaya değer bulduğu her şeyi içine alan bir kap gibi: Halka açık hisseler, hazine tahvilleri, özel şirketler... Bir zamanlar dünyanın en büyük gümüş sahiplerinden biriydi, bugünse 330 milyar dolardan fazla nakit varlığı elinde tutuyor.

Berkshire ne bir hedge fon, ne bir yatırım fonu, ne de borsa yatırım fonu. Yani hiçbir geleneksel yatırım aracına benzemiyor.

Bilinçli bir tercihle, getiriden kesinti yapan yönetim ücretleri de büyük kazançlar için aşırı risk almayı teşvik eden performans primi gibi ücretleri de yok.

Eşzamanlılık lanetini aşmak

Çoğu yatırım fonu, ekonomistlerin “eşzamanlılık laneti” dediği bir duruma mahkumdur. Bir fon art arda iyi getiriler elde ettiğinde, yatırımcılar bu fona para akıtır. Bu da yöneticileri, piyasaların muhtemelen aşırı değerlenmeye başladığı bir zamanda bu yeni parayı yatırıma yönlendirmeye zorlar. Bu durum, fonun gelecekteki performansını olumsuz etkiler.

Sonra, piyasa düşüşe geçtiğinde ve getiriler zayıfladığında, yatırımcılar paralarını hızla çeker. Bu da fon yöneticilerini ucuz fırsatlar ortaya çıkarken satış yapmaya zorlar. Fonun kendi yatırımcıları, performansı daha da kötüleştirerek piyasa dalgalanmalarını şiddetlendirir.

Oysa Berkshire’ın nakit akışı tamamen iç kaynaklıdır. Para sadece sahip olduğu varlıklardan gelir ya da onlara gider. Ne yeni yatırımcılardan yoğun bir para girişi olur, ne de paniğe kapılan yatırımcılar parasını çekebilir çünkü Berkshire’a yatırım yapmanın tek yolu, ikincil piyasada bir başkasından hisse almaktır.

Bu yapı, Buffett’a eşsiz bir avantaj sağladı. Nerede ve ne zaman fırsat görse, peşinden gidebilmesini mümkün kıldı. Bu, neredeyse hiçbir profesyonel yatırımcının sahip olmadığı, hatta çoğunun istemediği bir ayrıcalık.

Çoğu fon yöneticisi, piyasadan daha düşük getiri sağlasa bile asıl riskleri farklı bir şey denemeye çalışmak olacaktır. Warren Buffett’ı gerçekten taklit etmeye cesaret edeceğini sanmayın."

Kaynak: Gazete Oksijen