19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 03.02.2023 04:38 | Son Güncelleme: 03.02.2023 11:46

Yatırımcının seçim yılı

Bu yıl küresel borsalar için en önemli pürüz olan resesyon endişesi giderilirse faiz artışlarının son bulmasının kutlanacağı bir yıl olabilir. Türkiye ise seçim yılı ve ayrışan düşük faiz politikası ile partinin davetsiz misafiri…
Yatırımcının seçim yılı

Güzem Yılmaz Ertem / [email protected]

2023 yılı beklentilerini hem küresel hem de Türkiye piyasaları için analiz etmeden önce gelin geçtiğimiz dönemin değişkenlerini ve hisse senedi piyasalarına etkisini anlayalım. Dünyada son dört yıldaki ekopolitik gelişmeler, bilimsel değil deneyime dayalı olan Murphy kanunlarını ispatlar gibi. Amerikalı mühendis Edward Murphy der ki” “Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir.”

İmkansız üçlü:

Antiglobalizm, salgın ve savaşın yıkıcı etkisi

21. yüzyılın en büyük sanayi ülkesi Çin’e ticaret savaşı açan ABD eski Başkanı Donald Trump “tek pazara bağımlı olmanın ne kadar büyük bir problem olduğunu” tüm dünyaya gösterdi. Çin’i çevreleme stratejisi ile küresel hegemonyasını güçlendirmek isteyen ABD, pandemiyi hesaba katamadığından 2020, tüm tedarik zincirlerinin bozulduğu bir yıl oldu. Pandemi ve ticaret savaşı ile bozulan küresel ekonomi 2022’de tam belini doğrultmuşken, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın tetiklediği enerji krizi ile bir kez daha sınandı. Kısacası bu 3 bilinmez Finans Profesörü Nassim Taleb’in deyimiyle “Siyah Kuğu”lar olarak hayatımıza girdi. Şiddetli etkisi olan, öngörülemeyen olayları ifade etmede kullanılan bu tabirin ise nur topu gibi iki çocuğu oldu; enflasyon ve resesyon.

J.P. Morgan Global Hisse Senedi Araştırma Direktörü Dubravko tarihte ilk kez yatırımcılar için tüm varlıklarda aynı anda negatif servet etkisi olduğunu söylüyor.

Neoliberal küreselleşme karşıtlığı, salgın ve savaşın doğurduğu en büyük sorun olan enflasyon ve resesyonla mücadelede kullanılan en önemli silah ise merkez bankalarının sıkı para politikası ve mali politikaların dengeleyici teşvikleri oldu. Bu mücadele diğerlerinde de olduğu gibi elbette ardında bir hasar bıraktı.

2022 yılında bu politikaların en büyük hasarı küresel hisse senedi piyasasında yaşandı. MSCI Dünya Endeksi ortalamada yüzde 15 değer kaybederek, küresel borsaların piyasa değeri 15 trilyon dolar eridi. Türkiye borsası ise alternatif yatırım araçlarının sunduğu negatif reel faiz (enflasyonun altında getiri) ve döviz kurunun yatay hareketinden dolayı parlayan yıldız oldu.

2023’te küresel borsalar için 5 önemli belirsizlik

Çin’in yeniden açılması: Global enflasyonda nihayet başlayan düşüş, Çin talebi ile yeniden tetiklenebilir. Diğer taraftan bu durum büyümeyi hızlandırarak küresel borsalar için fırsat olabilir. Merkez bankalarının beklenenden uzun süren faiz artışları: 2023’te faiz artışlarının bitmesi beklenirken aksi yönde adım atılabilir. 

J.P. Morgan Global Hisse Senedi Araştırma Direktörü Dubrovko; karantinada tasarruf sağlayan tüketicilerin post COVID döneminde birikimlerinin çoğunu yatırım enstrümanlarında kaybettiklerine dikkat çekiyor. Öte yandan konut, tahvil, hisse senedi, alternatif/özel yatırımlar ve kripto dahil olmak üzere ilk kez tüm varlıklarda eşzamanlı olarak negatif servet etkisi yaşandığını vurgularken, bu risklerin 2023’te de devam edebileceğini belirtiyor.

Ukrayna Savaşı’nın etkisinin genişlemesi: NATO müttefikleri, ABD ve Rusya arasındaki olası anlaşmazlıklar jeopolitik riskleri tetiklemeye devam edebilir. Avrupa enerji krizi: Son dönemde enerji fiyatları ciddi düşüşler gösterse de Rusya-AB gerginliğinin tekrar artması global enerji arzına dair belirsizlikleri yeniden artırabilir.

Dünyanın en büyük çok uluslu finansal hizmet şirketlerinden biri olan Charles Schwab Corporation yukarıdaki risklere rağmen küresel hisse senetleri için uzun vadeli görünümün artık bir yıl öncesine göre daha cazip olduğunu vurguluyor. Önümüzdeki on yılda ABD’ye kıyasla Avrupa bölgesi ve diğer hisse senedi piyasalarında daha büyük fırsatlar olmasını beklerken; geniş ölçüde çeşitlendirilmiş bir portföyün, yatırımcılara hedeflerine ulaşmaları için en iyi şansı sunabileceğini vurguluyor.

Yumurtaları tek sepete koymayın, “ezoterik” yatırımlar yapın

Dünyanın en büyük yatırım şirketlerinden Vanguard, KKR ve Morgan Stanley gibi kurumlar 2023 yılında portföyleri yönetirken geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi fonlarda geleneksel %60 hisse, %40 tahvil dağılımının başarılı olacağını düşünmüyor. Geçen yıl hisse senetleri ve tahviller birbiriyle ilişkili hale geldiğinden ve her iki varlık sınıfının da negatif getirisi olduğundan, fon yöneticileri artık diğer ezoterik yani hususi yatırım ürünlerinden getiriler elde ediyor.

Vanguard’ın CIO’su Greg Davis, şu an genç olsanız kendinize nasıl bir yatırım tavsiyesi verirsiniz sorusuna; “Portföyümü çeşitlendirmeyi ve bunun önemini daha iyi anlamayı tavsiye ederdim.Çeşitlendirme, bir portföyün riskini özünde sınırlar ve yatırımcının daha istikrarlı getiriler elde etmesine yardımcı olur” cevabını verdi.

Davis yatırımcıların çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmak için birkaç seçeneği olduğuna dikkat çekiyor; “Hem hisse hem de tahvil/bono gibi enstrümanlarda birbiriyle en az örtüşecek şekilde olan sektörlere yatırım yaparak çeşitlilik yaratabilir, coğrafi çeşitlilikle yatırımlar yapabilir ve girişim fırsatlarına da dahil olabilirler” diyor.

Morgan Stanley Global Eş Başkanı Daniel Maccarrone’a göre ise yatırımcılar; hedge fonlar, özel sermayeli yatırım fonları, fiziki alım satımı yapılmayan GYO fonları gibi varlıklara yönelirse, daha düşük oynaklıkta potansiyel bir kaynak yaratabileceklerini vurguluyor.

KKR fon yöneticileri de çeşitlendirme konusunda daha sağlam ve önümüzdeki makroekonomik belirsizlik için enflasyon koruması sunan %40 hisse senedi, %30 tahvil ve %30 alternatif enstrüman portföyünü teşvik ediyor. Bu görüşlere göre istatistiki olarak geriye dönük test yapıldığında 1 Ocak 1990’dan 31 Aralık 2021’e kadar olan veriler; %40 hisse senedi, %40 tahvil ve %20 alternatif enstrümanlardan oluşan bir portföyün, %50 hisse senedi, %50 tahvil portföyüne göre yıllık dalgalanmalarda getiri bazında daha iyi ayrıştığını gösteriyor. 

Borsa yatırımcısının 2023 sınavı

Gelelim Türkiye borsalarındaki 2023 senaryolarına... Listeye ilk sıradan giren genel seçim belirsizliği sadece politik bir belirsizlik değil, aynı zamanda ekonomik ve finansal bir milat olacak. Piyasalara etkisini analiz etmemiz için cevaplamamız gerek üç soru var:

Türkiye Batı sermayesi ile barışacak mı?
Ortodoks para politikasına geçiş sağlanacak mı?
Öngörülebilirlik ve kredibilite güçlenecek mi?

Öncelikle ilk sorunun cevabı son soruda saklı, yani seçim sonrası piyasaya verilecek mesajlar öngörülebilirliği ve kredibiliteyi artırırsa sermaye piyasaları da yabancı yatırımcıyı yeniden kazanabilir. Öte yandan reel faiz ve şirket karlılıkları için ise ortodoks politikaları analiz etmeliyiz. Ortodoks politikalar ile kastedilen Merkez Bankası’nın faiz oranının enflasyonu kontrol etmekte kullanılması ve kredi-mevduat faiz makasının serbest piyasada belirlenmesi.

Ancak geçen yıl ekim ayında banka mevduatları için getirilen yeni regülasyonlar nedeniyle mevduat faizleri %30’lara dayanırken, kredi regülasyonları nedeniyle de ihracatçı, KOBİ ve tarım sektörüne verilen kredilerin faizleri %14-20 aralığında kaldı. Bu durum banka faiz marjlarını daraltarak, özellikle özel bankaların ticari kredi verme iştahını azalttı. Buna ilaveten geçtiğimiz hafta 1 trilyon TL’ye ulaşan döviz dönüşümlü kur korumalı mevduat üzerindeki %12 olan faiz tavanı kaldırıldı. Bu durumda elimizde üç sonuç kalıyor…

Faiz artırımı şimdiden gerçekleşiyor: Ortodoks para politikasına geçişin ana unsurlarından olan faiz artırımı aslında seçim öncesi gerçekleşmeye başladı diyebiliriz… BIST yatırımcısı açısından bunun anlamı “karlılığı azalacak olan bankalar”…

İşletme sermayesini çevirmek zorlaşıyor: Regülasyonlar nedeniyle daralan kredi-mevduat faizi makası bankaların özel sektöre kredi verme iştahını azalttı. Bu durum özellikle ihracatçı olan ve yüksek işletme sermayesi çeviren şirketleri de zorlayacak…

Analistlere göre 2023’te gıda, turizm ve havacılık ön planda olabilir: Tüm bunlar olurken gıda enflasyonunun gittikçe güçlendiği ve turizm gelirlerinin rekor kırmaya devam ettiği günlerden geçtiğimizi unutmayalım. BIST yatırımcıları zorlu 2023 yılında gıda perakendecileri ve havacılık sektöründe nefes alabilir.

HSBC borsada yüksek oynaklığa dikkat çekip bankalara dair uyarıyor

Bu saydığımız sonuçların yanı sıra başta enflasyon olmak üzere makroekonomik kırılganlıklar ve seçim belirsizliği de borsada yatırım tercihleri için önem arz ediyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan HSBC baş ekonomisti İbrahim Aksoy “Seçimlere kadar borsada oynaklığın sürmesini bekliyorum” dedi. HSBC bankacılık analistlerinin bu hafta kaleme aldıkları raporda da Türk bankalarının 2023 yılı karının 2022 yılına göre yüzde 34 azalabileceğine dikkat çekiliyor. Bu düşüşteki baz senaryoyu oluşturan temel sebepler: Kredi faizlerindeki tavan uygulaması, düşük faizli devlet tahvillerini alma koşulu ve regülasyonlar nedeniyle yükselen mevduat faizlerinin banka karları üzerinde yarattığı baskı. Yapı Kredi Yatırım: Banka dışı şirketlerde sürprizlere açık olun

Yapı Kredi Yatırım 2022 son çeyrek kar beklenti raporunda ise banka dışı sanayi şirket bilançolarının sürprizlere açık olduğu vurgulanıyor. Banka dışı şirketlerde toplam gelirlerin ve VAFÖK’ün sırasıyla yıllık %98 ve %53 artış göstermesi tahmin edilirken net karlarda ise yıllık %124 artış bekleniyor. Analistler bu iyileşmede azalan finansman giderleri, daha düşük efektif vergi oranı ve tek seferlik gelirlerin etkili olduğunu düşünüyor.

TEB Yatırım: İnişli çıkışlı bir yılda yerinizi iyi belirleyin

2022’de borsadaki güçlü performansın ardından, piyasanın gelecekteki performansına ilişkin tedirginliğin anlaşılabilir olduğuna dikkat çeken TEB Yatırım analistlerinin görüşleri ise şöyle: 2023’ün ilk ayına borsada yüzde 10 üzerinde bir kayıpla başlanılması ve piyasadaki dalga boyunun yüksekliğinin bu tedirginliği yarattığını savunuyor. Analistler “Mayıs ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleriyle birlikte siyasi manzara oldukça kalabalık. Bu belirsizliklerle seçime kadar oynaklığın devam etmesini bekliyoruz. Risk/kazanç oranı geçen yılki kadar cazip olmasa da borsada 12 aylık vadede %27 potansiyel artış görüyoruz.”

Son 15 yılın en kötü başlangıcı

Bankaların ortalama 20 milyar TL’lik rekor 4. çeyrek karına rağmen borsa 2008 krizinden beri en kötü haftalık performansını kaydediyor. Bankaların 2023 öz sermaye karı hedefleri, net karlarının bu yıl %25-30 düşeceğini gösteriyor. Analistler ise satışların asıl sebebinin düşük kar beklentilerinden ziyade seçim belirsizliği ve faiz artış senaryoları olduğunu savunuyor. JP Morgan, Goldman Sachs ve Barclays Türkiye’nin olağanüstü düşük faiz oranlarını koruyamayacağını düşünerek; TCMB’nin 3.çeyrekten sonra faizleri %30-35 bandına yükseltebileceğine dikkat çekiyor.

Filiplinli bakıcılar ülkelerine 38 milyar dolar gönderdi

Son yayınlanan Dünya Bankası Göç ve Kalkınma Raporu’na göre düşük ve orta gelirli ülkelere gönderilen göçmen sermayesi yani döviz transferleri %5 artarak 626 milyar dolara ulaştı. 2022’de Coivd-19 salgınının gerilemesi gelişmiş ekonomilerin yeniden açılmasını destekledi ve göçmenlerin istihdamını artırarak, kendi ülkelerindeki ailelere yardım etmelerini teşvik etti.

2023’te de devam etmesi beklenen bu trend, düşük ve orta gelirli ülkeler için hayati bir gelir kaynağı haline geliyor. Yoksulluğu hafifleterek beslenme sorunlarını iyileştiriyor ve düşük gelirli hanelerdeki çocukların okula kayıt oranlarının artmasını teşvik ediyor. Daha iyi konutları finanse etme ve afetler sonrasındaki kayıplarla başa çıkma konusunda da etkili olduğunu gösteriyor. 

Öte yandan küresel çapta yükselen enflasyonla artan fiyatlar ise göçmenlerin reel gelirlerini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, öngörülemez döviz hareketleri para transferlerinin değerini etkiliyor. Örneğin dünyada göçmenlerin en çok transfer yaptığı ülkelerden Rusya’dan Orta Asya’ya yapılan havaleler, rublenin geçen yıl sert değer kazanması sayesinde, dolar cinsinden daha yüksek değerlere ulaştı. Avrupa örneğinde ise 2022 yılında zayıf euro, Kuzey Afrika ve diğer bölgelere yapılan transferlerin değerinde etkili oldu.

Buffett’ın tercihi hala Apple

Hepinizin yakından tanıdığı dünyaca ünlü yatırımcı Omaha Kahini olarak bilinen Warren Buffet’ın serveti 2023 yılı itibarıyla 108 milyar dolara ulaştı. Coca-Cola Buffett’ın en eski yatırımlarından biri olma özelliğinin korurken, Apple’daki ciddi hissesi kahinliğinin göstergesi.