05 Aralık 2025, Cuma
11.07.2025 04:47

Siyaset ve ekonomi korelasyonu her zaman pozitif midir?

19 Mart’tan bu yana piyasaların üzerinde siyasetin gölgesi belirgin şekilde gözleniyor. Ama şunu tekrar etmeliyim, “Siyasette sertleşmenin ekonomideki karşılığı rasyonel politikalara daha da sıkı sarılmak olmaya devam edecektir”
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Geçtiğimiz hafta sonunda CHP’li belediyelere yönelik olarak gerçekleştirilen yeni operasyonlar 19 Mart sonrası yazılarımda vurguladığım gibi piyasaların üzerinde siyasetin gölgesinin belirgin şekilde gözleneceği bir süreçte olduğumuzu bir kere daha hatırlattı. Böylesi bir dönemde, hem karar alıcılar hem de diğer kesimler açısından uzun vadeli plan yapmak, önünü daha net görmek gibi kavramlar son derece “lüks” talepler olarak görülüyor. Ancak 28 Mart tarihli yazımdan alıntıladığım aşağıdaki cümlede vurguladığım gibi, siyasette sertleşmenin ekonomideki karşılığı rasyonel politikalara daha da sıkı sarılmak olmaya devam edecektir: “Ana plan “dezenflasyon” hikayesini çöpe attırmamak için ekonomiye yönelik “ne gerekiyorsa yapılacak” mesajını güçlü bir şekilde vermeye devam etmek olacaktır. Siyasette otoriterliğin arttığı, ekonomide ise uygulanan “piyasa dostu” politikalar ve Merkez Bankası’na yaklaşım olarak “dikkatli” gidildiği bir çerçeve bize sürekli Putin’in Rusya’da uyguladığı politika karışımını hatırlatacak. Bu algılamanın ise yatırımcı nezdinde her türlü varlık için ilave bir risk fiyatlaması anlamına geldiğini söylememize bile gerek yok. Bir diğer deyişle, alınan ve alınacak tedbirler piyasaların 19 Mart’tan itibaren içine girdiği türbülansın atlatılmasını sağlayabilir, ancak uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yatırımcı akışı beklentisi “başka bir bahara” ötelenecek gibi görünüyor.”

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.

Haluk Bürümcekçi
Haluk Bürümcekçi