Japonya Merkez Bankası (BOJ), gelecek ay kadar erken bir tarihte faiz artırımı yapabileceğine ilişkin sinyalleri güçlendiriyor. Konuya yakın kaynaklara göre, yenin sert değer kaybına yönelik endişelerin yeniden artması ve yeni hükümet üzerindeki “faizleri düşük tutma” baskısının azalması, bankanın söyleminde yeniden şahin bir tona dönüşü beraberinde getirdi.
Son bir haftada BOJ yetkililerinin yaptığı açıklamalar, ABD ekonomisine yönelik kaygılardan uzaklaşıp zayıf yenin enflasyonist etkilerine yeniden odaklanıldığını gösteriyor. Bu açıklamaların, Aralık ayında faiz artırımının hâlâ masada olduğu mesajını piyasaya hatırlatmayı amaçladığı belirtiliyor.
Geçen hafta Başbakan Sanae Takaichi ile BOJ Başkanı Kazuo Ueda arasında yapılan kritik görüşme de bankanın eli üzerindeki siyasi baskıyı azaltmış görünüyor.
Kaynaklar, Aralık veya Ocak toplantısında faiz artırımının hâlâ yakın bir ihtimal olduğunu, ancak kararın ABD Merkez Bankası’nın (Fed) toplantısından çıkacak kararla şekillenebileceğini söylüyor. Yetkililere göre BOJ içinde, zayıf yenin artık kalıcı bir eğilim haline geldiği ve geçmişe kıyasla enflasyonu daha fazla yukarı çekebileceği görüşü yaygınlaşıyor.
Mitsubishi UFJ Morgan Stanley Securities’ten baş stratejist Naomi Muguruma, “BOJ, Aralık ayında faiz artırması halinde piyasaları şok etmemek için kasıtlı olarak sinyal veriyor” dedi.
Reuters anketine göre ekonomistlerin hafif çoğunluğu BOJ’un 18-19 Aralık toplantısında faiz artırımına gideceğini öngörüyor. Tüm ekonomistler, faizin Mart 2025’e kadar yüzde 0,75’e çıkarılmasını bekliyor.
BOJ içindeki şahin kanat güçleniyor
Kurul üyeleri arasında artış isteyenlerin sayısı da yükseliyor. Junko Koeda geçen hafta yaptığı açıklamada fiyatların güçlü seyrine dikkat çekerek reel faizlerin artırılması gerektiğini söyledi. Bir diğer üye Kazuyuki Masu ise faiz artışının “yaklaştığını” söyledi. Bu açıklamalar, 5 yıllık devlet tahvili getirisini 17 yılın zirvesine taşıdı.
Eylül ve ekimde faiz artırmayı öneren ancak kabul ettiremeyen iki şahin üyenin yanına Koeda ve Masu’nun da katılabileceği belirtiliyor.
Genelde kurulun en güvercin ismi olarak görülen Başkan Ueda bile geçen hafta parlamentoya yaptığı konuşmada, faiz artışının “uygunluğu ve zamanlamasının” yaklaşan toplantılarda ele alınacağını söyleyerek tonunu sertleştirdi.
BOJ’un temel göstergelerinden biri olan çekirdek enflasyon üzerindeki kur etkilerinin artma ihtimali de faiz artışına gerekçe oluşturuyor.
Normalleşme isteği güçleniyor
BOJ, Ocak ayında faizi yüzde 0,5’e yükselttikten sonra ABD tarifelerinin ekonomik etkisine dair belirsizlik nedeniyle beklemede kalmıştı. Ancak tarifelerin etkisinin sınırlı kalması ve önümüzdeki yılki ücret pazarlıklarının güçlü zam beklentisi yaratması, Ueda’nın temkinli duruşunu zayıflatıyor.
Öte yandan yenin dolar karşısında 10 ayın en düşük seviyesine gerilemesi, hükümet cephesinde de faiz artışına karşı direnci azaltmış görünüyor. Maliye Bakanı Satsuki Katayama geçen hafta “BOJ’un faiz artırma yönelimine ciddi bir itirazı olmadığını” söyledi.
Başbakan Takaichi ile yapılan görüşmenin ardından Ueda, hükümetin BOJ’un enflasyonu yüzde 2 hedefine doğru kademeli faiz artışlarıyla yönlendirme planına anlayış gösterdiğini belirtti.
Sumitomo Mitsui Trust Asset Management’tan Katsutoshi Inadome, “BOJ bunu kamuoyu önünde kabul etmeyecek olsa da faiz artırımı yenin daha fazla düşmesini engelleyebilir” dedi.
Fed belirsizliği karar anını etkiliyor
Fed’in 10 Aralık’ta sona erecek toplantısında faiz indirimine gidip gitmeyeceği konusundaki belirsizlik ise BOJ için kritik önem taşıyor.
Fed sabit tutar ve sıkı duruş sürerse: dolar güçlenir, yen zayıflar, BOJ üzerindeki faiz artırma baskısı artar.
Fed faiz indirirse: yen destek bulur, BOJ’un acil adım atma ihtiyacı azalır; ancak bu kez ABD ekonomisine dair endişeler BOJ’un sonraki adımlarını zorlaştırabilir.
Yine de piyasalarda genel beklenti BOJ’un faizleri uzun süre düşük tutmayacağı yönünde. Man Group baş stratejisti Kristina Hooper, “Piyasalar Takaichi’nin BOJ’u baskılayacağını düşünüyor ama ben Japonya
Merkez Bankası’nın faiz artıracağını öngörüyorum. Para politikasını normalleştirme isteği gerçek” dedi.
Kaynak: Reuters