22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 28.05.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

Klasik esere modern tarz

The Personal History of David Copperfield bugüne kadar defalarca sinemaya uyarlanan Charles Dickens hikayesinin modern anlatımlı bir versiyonu. beIN Connect’teki filmin başrolünde Dev Patel var
Klasik esere modern tarz
Defne Akman
[email protected] Veep’in ve The Death of Stalin’in yaratıcısı İskoçyalı Armando Iannucci’nin yeni film projesi The Personal History of David Copperfield sıcak ve sevgi dolu bir hikâye. Charles Dickens klasiğine bağlı kalmakla birlikte Sanayi Devrimi’nden sonra orta sınıfın doğuşunu, fabrikaların kurulmasını, emekçilerin hangi koşullarda çalıştığını modern bir anlatımla gösteriyor. Filmin konusu basit: David Copperfield’ın çocukluktan yetişkinliğe uzanan yolculuğuna tanık oluyoruz. Diğer Dickens karakterlerinde olduğu gibi David Copperfield (Dev Patel) beklentiler ve şanssızlıklar içinde bir hayata doğuyor; babasını küçükken kaybediyor ama annesi kısıtlı imkanlara rağmen ona sıcak ve şefkatli bir yuva sunuyor. Maalesef bu durum pek fazla sürmüyor. David’in annesi zalim bir adamla evleniyor ve üvey babası onu Londra’ya postalıyor. Ardından genç adamın hayatı koruyucu aileler arasında bir ileri iki geri şeklinde geçiyor. Bu maceraların her birinde David çeşitli hayat dersleri alıyor. Aklında yer eden cümleleri yazıyor ve bir gün bunları bir araya getirerek işte izlediğimiz hayat hikayesini anlatıyor.

Zamansız karakterler

Talihi bir gülüp bir küsen kahramanımız sonunda başarıya ulaşsa da esas hazinesinin deneyimleri ve kelimeleri olduğunu görüyoruz. Dev Patel’in karizması ve cazibesinin yanı sıra, tuhaf teyze Betsey Trotwood Tilda Swinton’ın kuzen Mr Dick rolünde Hugh Laurie’nin ve sinsi dalkavuk Uriah Heep olarak Ben Whishaw performansları son derece başarılı. Dickens’ın karakterleri, o denli tuhaf ve renkli ki, uyarlama ister istemez zamansız bir hal kazanıyor. Gücünü para ya da ün yerine tanıştığı insanlardan ve yolculuğun kendinden alan bir karakterin hikayesi ise elbette her zaman ilham verici.

Edebiyattan transferler

Remains of the Day
Remains of the Day
Remains of the Day Kazuo Ishigoro’nun aynı adlı romanından uyarlama filmde, Anthony Hopkins, Lord Darlington’ın sadık uşağı Stevens ve Emma Thompson Miss Kenton rolünde. (Netflix) Call Me By Your Name  Andre Aciman’ın romanından uyarlanan filmde 1980’lerin İtalya’sında babasının asistanıyla arasında bir aşk filizlenen 17 yaşındaki bir delikanlının incelikli hikayesi anlatılıyor. (Netflix)
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk Varken Romain Gary’nin Emile Ajar mahlasıyla yazdığı romandan uyarlama film Sophia Loren ile yeniden kavuşmak için harika bir fırsat. (Netflix) Fight Club Chuck Palahniuk’un aynı adlı romanından uyarlanan film, 90’lar kültürünün kilometre taşlarından biri. Edward Norton, Brad Pitt, Helena Bonham Carter tanrının sevilmeyen çocukları rolünde. (BluTV)
Gone Girl
Gone Girl
Gone Girl  Gillian Flynn’in romanından uyarlanan Rosamund Pike’lı Ben Affleck’li David Fincher  filmi sağlam bir polisiye ve gerilim. (BluTV) Naked Lunch – BeIN Connect William S. Burroughs’un efsanevi romanı David Cronenberg’ün elinde renkler ve görsel efektlerle bir şölene dönüşüyor. (beIn Connect)
The Age of Innocence
The Age of Innocence
The Age of Innocence Edith Wharton’ın romanı, Daniel Day Lewis, Michelle Pfeiffer, Winona Ryder kadrosu ve Martin Scorsese’nin dokunuşuyla ete kemiğe bürünüyor. (Netflix) Pride and Prejudice  Joe Wright’ın yönettiği bu Jane Austen uyarlamasında Keira Knightley, Donald Sutherland ve Mr.Darcy olarak Matthew Macfadyen var. (Netflix)
Nasipse Adayız
Nasipse Adayız
Nasipse Adayız Siyaset dünyasında yer edinmeye çalışan belediye başkan adayı Doktor Kemal’in hikayesi filmin başrol oyuncusu ve yönetmeni de olan Ercan Kesal’in romanından uyarlandı. (Netflix)