Geçirdiğimiz zorlu sene her şeyi olduğu gibi ödül sezonunu da etkiledi. Emmy, Grammy gibi törenlerin en düşük reytingleri gördüğü, sinemaların kapandığı bir dönemde bahara ertelenen Akademi Ödülleri nihayet 25 Nisan Pazar gece yarısından sonra dağıtılacak. Peki 93’üncü Oscar töreninde nelerle karşı karşıyayız?
A+Yazı Boyutunu BüyütA-Yazı Boyutunu Küçült
Binnaz Saktanber
Küçük filmler
Sinemaların kapanması birçok filmin, özellikle de gişe filmlerinin gösterimlerinin ertelenmesine sebep oldu. Akademi’nin çevrimiçi gösterilen filmlerin de aday olabileceğini açıklamasıyla normal şartlarda Oscar yarışının dışında kalacak bağımsız filmler adaylık şansı yakaladı. Moonlight’ın La La Land yerine en iyi filmi kazandığı o inanılmaz anı hatırlıyor musunuz? İşte bu seneki adayların neredeyse her biri birer Moonlight.
Politik çalkantılar
Pandemi yetmezmiş gibi politik açıdan da zor bir yıl geçirdik; Black Lives Matter protestoları, Asyalılara karşı artan ırkçılık ve nefret suçları; kadın ve azınlık haklarına vurulan baltalar… Bu senenin aday filmleri bu politik aciliyet iklimini yansıtmakta çok başarılılar. Siyah Panterler’in liderlerinden Fred Hampton’ın FBI ile mücadelesini anlatan Judas and the Black Messiah; siyah müzisyen Billie Holiday’in itibarsızlaştırılmasını anlatan The United States Vs. Billie Holiday; tecavüz edilen arkadaşının intikamını alan bir kadının hikayesini anlatan Promising Young Woman; 1980’lerde Amerika’da bir hayat kurmaya çalışan Koreli bir ailenin hikayesini anlatan Minari; Vietnam Savaşı protestolarında tutuklanan aktivistlerin hikayesini anlatan The Trial of the Chicago 7 sesimize ses oluyorlar.
Yepyeni tören
Bu seneki törenin yapımcılığını üstlenen Oscar’lı yönetmen Steven Soderbergh ve ekibi film tadında bir gece vaat ediyor. Los Angeles’ın Union tren istasyonunda gerçekleştirilecek ve sunucusuz yayınlanacak törende sahneye çıkacak Brad Pitt, Zendaya gibi yıldızların birer karakteri canlandırması bekleniyor. Zoom ile katılımın yasak olmasını “webinar değil bu!” diye açıklayan Soderbergh’e seyahat kısıtlamalarını aşamayan adaylardan tepki var. En iyi yönetmen adayı Emerald Fennell “Atlantik’i yüzerek mi geçeyim?” diyerek durumu özetliyor. Ama ne olursa olsun söz konusu şovsa, Magic Mike’ı izlemiş her seyirci gibi, benim de Soderbergh’e güvenim tam.
Eşit temsiliyet
2015’te başlayan “Oscar’lar öyle beyaz ki” protestosu ve kadın hareketinin çabaları meyvelerini veriyor gibi. Üyelik ve adaylık sistemlerinde reforma giden Akademi’nin bu yılki tercihleri daha adil bir dağılıma sahip. Tarihte ilk kez iki kadın, Chloé Zhao ve Emerald Fennell en iyi yönetmen adayı. Ayrıca Zhao bu ödüle aday ilk beyaz olmayan kadın. Benzer şekilde en iyi kadın oyuncu kategorisi de tarihte ikinci kez iki siyah kadının adaylığına tanıklık ediyor. Siyah Meryl Streep denilen Viola Davis dördüncü adaylığını kutlarken, Andra Day ilk kez listede yer alıyor. 73 yaşındaki Yuh-Jung Youn ise en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne aday olan ilk Koreli olacak. Steven Yeun en iyi erkek oyuncu dalında aday ilk Asyalı-Amerikalı ve Riz Ahmet ise ilk Müslüman. Oscar’ların 1929’dan beri verildiği düşünülürse hâlâ bu ilkleri kutluyor olmamız inanılmaz değil mi?
Dişe diş yarışlar
Elbette ki Oscar’larda her şey böyle ulvi konular etrafında dönmüyor. Ne pahasına olursa olsun heykelciğe kavuşmak için birbirinin kuyusunu kazan yıldızlar son ana kadar pes etmeyecek ve politikanın âlâsını yapacak. En dişe diş yarışlarsa şunlar: Dört adayın da farklı bir “Oscar habercisi ödül” kazandığı ve favorisi belli olmayan en iyi kadın oyuncu yarışı; ölümüyle bir ulusu yasa boğan Chadwick Boseman ve yılın en iyi performansını veren Anthony Hopkins arasında geçecek en iyi erkek oyuncu yarışı; ve sadece Rudy Giuliani’ye tahammül ettiği için bile Oscar’ı hak eden Maria Bakalova ve Minari’ye ruhunu veren Yuh-Jung Youn arasında geçecek en iyi yardımcı kadın oyuncu yarışı. En iyi filme gelecek olursak, yarışın galibi de hak edeni de Nomadland gibi duruyor, tabii şimdilik.