18 Aralık 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 29.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Ünlü yönetmenin kayıp filmi!

Heat, Köstebek ve Collateral gibi çok sevilen filmlerin yönetmeni Michael Mann’in hatırlamak bile istemediği ve ‘kaybettiği’ filmi The Keep beIN Connect’te
Ünlü yönetmenin kayıp filmi!

Burak Göral 1970’lerde İngiltere’de sinema okuyan genç Michael Mann ilk uzun metraj deneyimini bir TV filmiyle (The Jericho Mile) yapmış ve ilgiyle karşılanmıştı. Bu sayede 1981’de yine bir roman uyarlaması olan Hırsız’ı (Thief) sinema filmi olarak çekebildi. Usta işi bir suç filmi olan Thief, Michael Mann’in sonraki yıllarda sıkça göreceğimiz kendine ait, ilgi çekici tarzını ilk defa seyirciyle buluşturan filmiydi. Ama sonraki projesi ise çok farklı bir türe ait olacaktı. Mann, 80’lerin başında dünya çapında ilgi gören iddialı bir romanı sinemaya taşımaya karar verdi. Amerikalı yazar F. Paul Wilson’ın The Keep adlı bu popüler korku romanını yetişkinler için bir peri masalı olarak görüyordu.

Korku filmi

Hikaye şöyle: II. Dünya Savaşı sırasında 1941’de bir Nazi askeri birliği Romanya’da sırtını Karpat Dağları’na yaslamış bir kasabaya gelir ve oradaki tekinsiz şatoya yerleşir. Bu labirenti andıran şato aslında Molasar adlı kötücül bir varlığın hapishanesidir. Molasar her akşam birkaç asker öldürüyordur. Sadist Nazi subayı Koempffer olan biteni tam anlayabilmek için Yahudi bir tarih profesörü Cuza ve kızı Eva’yı şatoya getirtir. Doktor Cuza bir süre sonra Molasar’la iletişim kurmayı başarır. Bu şeytani varlık ona eğer kendisine bu şatodan çıkması için yardımcı olursa Hitler’i ve bütün Nazileri temizleyeceğine söz verir. Bu arada Yunanistan’da da gizemli bir adam harekete geçmiş ve şatonun olduğu köye varmıştır. Hikayenin teması kötülüğü yenebilmek için başka bir kötülüğe sığınmanın beyhudeliği aslında. Mann bu tematik olarak değerli ve ilgi çekici romanı iyi oyuncularla (Gabriel Byrne, Ian McKellen, Scott Glenn ve Jürgen Prochnow), dört Oscar’lı yapım tasarımcısı John Box’la (Doktor Jivago, Arabistanlı Lawrence), Enki Bilal’in özel çizimleriyle ve dönemin ünlü new age müzik grubu Tangerine Dream müzikleriyle de desteklemişti. Ancak ünlü yönetmen bir röportajında da belirttiği gibi filmi elinden kaçırmıştı: “The Keep zordu, bir daha asla yapmamaya yemin ettiğim şeyler yapmıştım. En büyük problem senaryoyu tam bitirmeden prodüksiyonu başlatmamdı.”

Enki Bila tasarımı

The Keep bugünün gözüyle izlendiğinde bir B-filmi lezzeti veriyor ama aksaklıklar da fark ediliyor. Alman dışavurumcu sahneler, gişe filmi kodlarıyla tam uyumlanamıyor mesela. Enki Bilal tasarımı olan Molasar’ın gizemi erken bitiyor ve tümüyle göründüğü anda da tehdit unsuru olarak zayıflıyor. Maalesef aynı yıllarda yapılan E.T. ve Star Wars’ın Jabba’sı kadar başarılı bir çalışma yapılamamış... Zaten sorunlu geçen çekimlerden sonra Mann’in istediği ek bütçe de Paramount tarafından karşılanmayınca ve film gişede de çalışmayınca Mann filmin ortalarda dolaşmasını engellemek için elinden geleni yapmış ama DVD’sinin çıkmasına ancak 2017’ye kadar engel olabilmişti. The Keep, dijital platformlarda pek sık rastlayamayacağınız ve önemli bir yönetmenin elinden çıkma kült bir film.