Jonathan Wheatley
Dünyanın yoksul ülkeleri koronavirüs salgınının etkileriyle boğuşurken, zengin ülkeler IMF’nin tarihi destek paketinden aldıkları payı yoksul ekonomilere yönlendirmeleri için yoğun baskı altında. IMF’nin geçtiğimiz pazartesi günü sağladığı 650 milyar dolarlık özel çekme hakları (SDR) tahsisatı, yeni basılmış para işlevi gören bir rezerv varlık türü ve üye ülkelerin mali durumunu düzeltmeye yardımcı olacak. SDR bir ülkenin tahvil, döviz ve altın gibi diğer rezerv varlıklarına ekleniyor. Bundan önce en son 2009’da, mali krizin acil likidite ihtiyacı doğurduğu günlerde tahsis edilmişti. Bu haftaki tahsisat ise Covid 19 kaynaklı büyük durgunluğun sonuçlarını hafifletmek adına karar alıcılar tarafından sergilenen çabanın en ihtişamlı parçası oldu. Ne var ki bu yardım IMF’nin 190 üye ülkesine küresel ekonomi içindeki payları oranında tahsis edildi. Hal böyle olunca, IMF’den yapılan açıklamaya göre toplam miktarın yalnızca 21 milyar doları düşük gelirli ülkelere gitti. Gelişmekte olan ülkeler ise 275 milyar dolar aldı. Geri kalan 375 milyar dolar sayıları 40’a yaklaşan en zengin ülkelere gitti. Halbuki bunların çoğu, aşıya kolay erişim ve merkez bankalarının sağladığı bol likidite sayesinde zaten ekonomik toparlanma sürecine girmişti. Uzmanlar bu ülkelerin SDR’lerini gerçek ihtiyaç sahibi ülkelere yardım için kullanması gerektiğini, ama işi ağırdan aldıklarını belirtiyor. Oxfam International Washington dairesi başkanı Nadia Daar, düşük gelirli ülkelere verilen 21 milyar dolara “çok ihtiyaç olduğunu”, bu miktarın “büyük yardımı dokunacağını”, ancak “çok yetersiz kaldığını” söylüyor. Daar, “Zengin ve yoksul ülkelerin aldıkları pay arasında uçurum var… Zengin ülkelerin SDR’lerini düşük ve orta gelirli ülkelere aktarıp ciddi özveride bulunması gerekli” diyor.