Okurla romanın arasında
Sizce bu çağın edebiyat dünyasında yazarlar metninin ölümsüzlüğüyle mi yoksa yazar kimliğinin ölümsüzlüğüyle mi ilgileniyor? Bizim edebiyat dünyamız eskiden Foucault’nun anlattığı düşünceye ve duyguya sahipti ama artık böyle düşünmeyen yazarların dünyası içinde yaşıyoruz. En yaratıcı yazarınız yeni bir roman yayımlıyor, kendisinin iyi bir romancı olarak bilinmesiyle yetinmiyor, ortalığa saçılıyor, anlatıyor, yazıyor, kendinden söz ediyor, her yerde görünüyor. Yazarın biraz sakin olması, kendi yazı odasında kalması gerekmez mi? Yoksa yazdığı romanın önüne geçiyor, okurla romanının arasına giriyor, değil mi? Romanı okumayan pek çok okuryazarın söylediklerini okuyor, izliyor, öğreniyor. Bu da metin ile okur arasındaki ilişkiyi yozlaştırmak demek. Ben ortalıkta görünmemeyi seçmiş bir yazar olduğum için belki bu konularda katı düşünüyorum ama böyle düşünüyorum.- Yazarın Ölümü / Semih Gümüş / Resimleyen: İsmail Sertaç Yılmaz / The Poet House / Deneme / 20 Sayfa