22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Samih Rifat’ın Ada’sını okumak bir ‘meddah’ı dinlemek gibi

Mimar, yazar Nevzat Sayın hem bu dönemde okuduğu hem de zamana bağlı olmadan önerdiği kitapları paylaştı
Samih Rifat’ın Ada’sını okumak bir ‘meddah’ı dinlemek gibi

Bugünlerde okuduklarım

Yeni Üzerine: Geçmişle Gelecek Arasında Kültürel Ekonomi/ Boris Groys/ Çeviren: Zeynep Baransel/ Koç Üniversitesi Yayınları Yeninin ne olduğu ve dahası yeninin mümkün olup olmadığı üzerine, kültürel ekonomi bağlamında sıkı bir değerlendirme. Kültürel yeniliklerin kendi içinde en tutarlı yenilikler olduğunu hatırlatarak kültüre yeniden bakmamızı sağlayıp, kültürel bir yapıtın değerinin kaynağını sorgulaması açısından çok önemli bir deneme. Fahrelnissa Zeid Sözlüğü/ Necmi Sönmez/ Doğan Kitap “…bilinçten çok hissiyatı, kavramlardan çok duyguları, duyumları harekete geçirmek istediği için, çalışmalarındaki farklılıklar bir çırpıda anlaşılamayacak bir bütünlük oluşturan…” önemli bir sanatçının, doğrusal değil döngüsel gelişen hayatının ve dolayısıyla sanatının, dönüşerek tekrar eden kritik karşılaşmaları üzerine geliştirilmiş bir “anti biyografik deneme”. Egemen Kentler/ Geoffrey Parker/ Çeviren: Yavuz Baran/ Tellekt 19.yy.’da başımıza musallat olan ulus devletler, daha önceki dönemlerin imparatorlukları ve bugünün imparatorluk davranışı sergileyen emperyalist devletlerine, bir panzehir olarak bu topraklarda uzun dönemlerle var olmuş kent devletlerinin egemenliklerini ve birbirleriyle ilişkilerini anlamak açısından çok önemli bir kitap.  Şiddetin Topolojisi/ Byung-Chul Han/ Çeviren: Dilek Zaptçıoğlu/ Metis Yayıncılık “İnsanın kendini sömürmesi, özgürlük duygusuyla el ele gittiği için, bir başkasını sömürmekten çok daha randımanlı ve başarılıdır. Başarı ve performans toplumu bir kendini-sömürme toplumudur,” diyerek, “bournout” kavramı üzerinden yayılıp, sıradanlaşan şiddet örüntüsünü görünür hale getiren kitap; vicdan, ceza, yıkıcılık ve intikam gibi kavramları kendimiz ve öteki üzerinden yeniden değerlendirmemizi ve sisteme ilişkin şiddeti düşündürüyor. Sanat Tarihinin Sonu/ Hans Belting/ İletişim Yayıncılık “…teknik açıdan yüksek ama içerik açısından düşük düzeyli bilgi ve eğlence tüketimi, başlıca amaçları oldu. Bildik sanat kavramı buna tosluyor,” diyerek kendini sanat yoluyla ifade eden sanatçıyı ve sanattan etkilenen izleyiciyi, sanat üzerinden değerlendiren bu metin, geçmiş ve gelecek bağlamında sanatı sorgulayarak kanonik sanat tarihinin sonundan sonrası üzerine düşüncelerini paylaşıyor bizimle.

Okunmasını önerdiklerim

Yok Çünkü Telafisi/ Zeynep Göğüş/ Everest Yayınları Nesnelere gömülü düşüncelerimizin, nesneler üzerinden tetiklenip onları anlamlandırmadıkça, nesnelerin orada öylece duracakları önermesi üzerinden oluşuyor anlatının omurgası. İyice daraltılmış bir anılar örüntüsünden, alabildiğine genişleyen ve genişledikçe de yazarla birlikte kendimize de yer bulabildiğimiz bir sarmala dönüşüyor anlatı. Kitabı bitmesin diye uzatarak okudum. Ağlayan Kadınlar Lahdi/ Enis Batur/ Harf Yayınları  Kim bilir kaçıncı kez okuyorum bu uzun şiiri ve her defasında son bölüme geldiğimde kalakalıyorum: “Bir gün gelecek herkes ölecek, ben de, / gördüğüm duyduğum bütün insanlar da gidecek buradan: başkaları yaşasa bile / budur işte benim kıyametim: Mermere / düşen yüzüm ağladıkça silinecek - hem / hepsiyim çünkü kadınların, hem hiç biri. / Duracaksam hatsız ve rengi büsbütün / atmış, duruyorsam dilsiz ve yankısız, / anlayın ki sıra büyük bir hızla gelecek, / kimse görmeyecek yüzümdeki son sözü. / Bana bakıyorsunuz: o dem yok o dem.” Ada/ Samih Rifat/ Yapı Kredi Yayınları Defalarca okuduğum bu küçük kitabı okumak, çocukluk zamanını, zihninin derinliklerindeki çocukluk mekânlarında arayan ve buldukça da sıralı, sırasız, şiirsel bir dille anlatan Homeros’un izindeki bir “meddah”ı dinlemek gibi bir şey. Sıralı sırasız anı parçaları her defasında başka bir sıralamayla başka bir “Ada” oluşturuyor. Perspektif - Simgesel Bir Biçim/ Erwin Panofsky/ Çeviren: Yeşim Tükel/ Metis Yayıncılık Sanat tarihi, klasik felsefe, teoloji ve optik ağırlıklı bilim üzerinden kendine has bir sanat tarihi anlatısı olan kitap, her okuduğumda daha güçlü bir metin. Bu kez, Belting’in Floransa ve Bağdat’ıyla birlikte okuyunca hem kendini hem de Belting’i güçlendirdiğini görmek, benim için yeni bir okuma oldu. Floransa ve Bağdat/ Hans Belting/ Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer/ Koç Üniversitesi Yayınları Doğu Batı ikiliğiyle “bakışın tarihi”ni perspektif üzerinden anlatan metin, devamlılık içinde eklenerek geliştirilen düşünceyi anlatması açısından dikkat çekici. Sanatla bilimin birbirini etkileyerek kültürel kodlar yardımıyla dönüşüp, çatışmasını, buna karşılık uygarlık yardımıyla ortak yanlarının olmasının yanı sıra farklılıklarını da koruyarak yan yana olabilmesinin yolunu, yordamını öznenin yeri açısından anlattığı için de ayrıca önemli.