23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 16.07.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

Yaratıcı enerjinin kaynakları

Beden ve bellek sanatçılar tarafından sonsuzca kullanılan iki mecra. Etel Adnan Retrospektifi İmkânsız Eve Dönüş ile “ya da” bu iki mecranın temsiliyetini görünür kılan iki sergi
Yaratıcı enerjinin kaynakları
Yaşam Şaşmazer’in son dönem heykelleri ile sulu boya resimlerini bir araya getiren ve 30 Haziran'da Zilberman Gallery’de sona eren “ya da” başlıklı sergisinde ağırlıklı olarak kağıt kullanarak karışık teknikle ürettiği yeni heykellerini izledik. Yosun, liken, taş ya da mantarlarla iç içe geçmiş, amorf ve kimisi ampüte insan bedenleri; çok uzun zamandır ahşapla çalışan sanatçı için yepyeni bir malzemeydi. Türlü kağıtlardan hazırladığı kağıt hamuru (Papier-mâché), ona eşlik eden hazır kağıtlar ve doğadan gelenlerle yaptığı heykeller bir yandan sanatçının malzemesinin dönüşümünü işaretliyor diğer yandan başlığın sahiplendiği “ya da” bağlacı eşliğinde insan merkezli bir bütüne bakmak yerine doğanın içinde insana rağmen var oluşun ihtimallerini düşündürüyordu. Başsız, lidersiz ve işgal edilmemiş kendiliğinden süren bir yaşam!  Şaşmazer’in içe kıvrılan bedenleri, doğanın belleğinin insanınkiyle kesiştiği yerde birlikte büyümeyi ve yeşermeyi vadeden bir ihtimal, kendine rağmen bir yüzleşme sunuyordu. Öte yandan Şaşmazer, sanat tarihinde ve günümüz sanatı içinde yer alan bedenin türlü temsilleriyle temas ediyordu: Caravaggio’nun İsa’nın Mezara Konması resmindeki ölü İsa bedeni, Téodore Géricault’un ölü bedenleri konu ettiği anatomik çalışmaları, Berlinde De Bruyckere’nin ölüm ve başkalaşımı merkeze aldığı heykelleri ilk bakışta akla geliverenler… Lakin Şaşmazer’in bedenleri doğa ve beden mücadelesi eşliğinde ölüme değil yeni bir yaşam ihtimaline sarılıyordu.

Yazı ve renk arasında

Yazar ve sanatçı Etel Adnan’nın Pera Müzesi’nde açılan retrospektifi İmkânsız Eve Dönüş, 1960’ların başında resim yapmaya başlayan sanatçının yazı ile resim arasında geçirgen bir temasla devam eden sanat üretimine odaklanıyor. Küratörlüğünü Serhan Ada ile Simone Fattal’in üstlendiği sergi, 1925 yılında Beyrut’ta çok dilli, çok dinli, çok kültürlü bir ailede ve coğrafyada dünyaya gelen Etel Adnan’ın, coğrafyalar, renkler, manzaralar, diller ve sesler arasındaki belleğinin kaydını izleyicilerle paylaşıyor. 
Pera Müzesi- Etel Adnan Retrospektifi İmkansız Eve Dönüş, Kaliforniya, 2017, Gravür 35 Edisyon 47 x 38 cm Galerie Lelong
Pera Müzesi- Etel Adnan Retrospektifi İmkansız Eve Dönüş, Kaliforniya, 2017, Gravür 35 Edisyon 47 x 38 cm Galerie Lelong
Şiirleri, romanları, oyunları ve resimleriyle dil ve imge arasında birbirini tanıyan bir bağ kuran sanatçı, renk ve dil eşliğinde manzarayı ve şiiri birbirlerine tercüme eder. Leporello (akordeon defter), yağlı boya, desen, baskı ve video gibi çok farklı alanlarda karşımıza çıkanlar; Adnan’ın, gökyüzüyle, kimliklerle, direnişle, manzarayla, eviyle, bedeniyle, dilleriyle, sanat tarihiyle kurduğu çok sesli temastır. Sergide yer alan iki seri sanat tarihine aşina olanlar için ilgi çekici olacaktır: Adnan, Cézanne gibi sürekli baktığı dağı çizer. İnsan ve doğa, şimdi ve sonra; dilde ve imgede yaratıcı enerjinin kaynaklarından. Şaşmazer de, Adnan da bu iki kaynağı sımsıkı tutunan iki sanatçı… İmkânsız Eve Dönüş sergisini izlemek için son gün 8 Ağustos 2021.