The New York Times/ David Brooks
Oscar Wilde’a atfedilen bir söz var: “Tanrı insanı yaratırken kendi yeteneğini biraz büyük görmüş.” Türümüz çok büyük budalalıklar yapacak kapasiteye sahip. Bu saçmalıklar ayininin 4 bininci kanıtı ise açık ofislerin var olmaya devam etmesi.
Onlarca yıldır yapılan araştırmalar açık planlı ofislerin şirketler, çalışanlar, sağlık ve moral için kötü olduğunu gösteriyor. Ama bir türlü bundan vazgeçilmiyor. İnsan başarılı olmak için biraz mahremiyete, yani duvarlara ve bir kapıya ihtiyaç duyan bir varlık. Gelgelelim işverenler on yıllardır çalışanlara ihtiyaç duydukları şeyi vermeye yanaşmıyor, kendi çıkarlarına olanı yapmayı reddediyor.
Açık ofisi savunan ideoloji duvarları ve odaları otoriterlikle, hiyerarşiyle ve toplumsal tecritle ilişkilendiriyor. Popüler görüşe göre insanları tek bir büyük mekana veya “cubicle” denen küçük bölmelerin içine yerleştirirseniz iş birliği yaparlar ve eşitlikçi bir birliktelik ruhu hüküm sürer.