Patrick Kingsley / New York Times
Analistler İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının kapsamının nispeten sınırlı olmasının ve İranlı yetkililerden gelen tepkilerin hafif kalmasının, iki ülke arasındaki çatışmaların bir an önce tırmanması ihtimalini azaltmış olabileceğini söyledi. İsrail Gazze Şeridi'nde Hamas'a ve Lübnan'da Hizbullah'a karşı iki cephede savaşmaya devam ederken, üçüncü bir cephe olasılığı en azından şimdilik azalmış durumda.
İran'ın geçtiğimiz hafta sonu İsrail'in güneyine yaptığı saldırıya İsrail'in vereceği karşılığın İran'ı daha saldırgan hale getireceğine ve çatışmanın daha geniş bir savaşa dönüşeceğine yönelik günlerdir süren endişeler vardı.
Yabancı liderler İsrail'e İran'ın füze saldırısına karşı başarılı savunmasını misilleme gerektirmeyen bir zafer olarak görmesini tavsiye ederken, İsrail'in İran'ın iki müttefiki Hamas ve Hizbullah'la olan savaşları ve üçüncü bir müttefik olan Yemen'deki Husilerle olan gerilimleri nedeniyle zaten çalkalanan bir bölgeyi daha da kızıştıracak bir saldırıya karşı uyarıda bulundular.
İran'a aşağılanmadan devam etme şansı verdi
Ancak nihayet cuma günü erken saatlerde gerçekleşen İsrail saldırısı beklenenden daha hafif gerçekleşti ve İranlı yetkililer ile devlet haber kuruluşlarının en azından şimdilik saldırıyı küçümsemesine olanak tanıdı. Saldırı akşamına kadar sadece bir üst düzey İranlı yetkili (dışişleri bakanı) İsrail'in saldırıdaki rolünü kabul etti. Analistler, İran hükümetinin göreceli sessizliği ve İsrail'in sorumluluğu kabul etmemesinin İran'a utanç hissi yaşamadan yoluna devam etme şansı verdiğini söylüyor.
Saldırının niteliği emsal teşkil ediyordu
İranlı yetkililer, İran hava sahasında herhangi bir düşman uçağının tespit edilmediğini ve İran'ın orta kesimlerindeki askeri üsse yapılan ana saldırının büyük olasılıkla İran topraklarından fırlatılan küçük İHA'lar tarafından başlatıldığını söyledi. Saldırının niteliği emsal teşkil ediyordu: İsrail geçen yıl İsfahan'daki bir askeri tesise düzenlediği saldırıda benzer yöntemler kullanmıştı.
İran'da günlük hayat hızla normale döndü
Batılı bir yetkili ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen 2 İranlı yetkili, İsrail savaş uçaklarının İran dışından da füze ateşlediğini söyledi. Ne tür füzelerin kullanıldığı, nereden ateşlendikleri ya da önlenip önlenmedikleri belli değil.
Gün doğumu ile birlikte İran devlet haber kaynakları, sakin sokak görüntülerini yayınlayarak hızla normale dönüldüğünü gösterdi. Yetkililer saldırının etkisini kamuoyu önünde reddetti. Havaalanları da gece boyunca kısa bir süre kapalı kaldıktan sonra yeniden açıldı. Analistler her türlü sonucun hala mümkün olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Irak'taki saldırı
Irak güvenlik güçlerine bağlı bir koldan yapılan açıklamaya göre, cumartesi günü erken saatlerde Irak'ın Babil vilayetinde İran destekli silahlı bir grup tarafından kullanılan bir üsse hava saldırısı düzenlendi. Bir hastane üç kişinin yaralandığını söyledi. Saldırıyı üstlenen olmadı; ABD ordusu yaptığı açıklamada Irak'ta herhangi bir saldırıya katılmadığını söyledi.
İran'ın önceki günkü saldırıya verdiği ilk tepki, son günlerde İsrail'in herhangi bir saldırısına güçlü ve hızlı bir şekilde karşılık verecekleri uyarısında bulunmalarına rağmen, ülke liderlerinin karşılık vermekte acele etmeyeceklerini düşündürdü. İsrail'in dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın eski araştırma şefi ve İran uzmanı Sima Shine, "Bunu kendi halklarına sunma biçimleri ve gökyüzünün zaten açık olduğu gerçeği, yanıt vermeme kararı almalarını sağlıyor. Ancak o kadar çok değerlendirme hatası yaptık ki bunu kesin olarak söylemek konusunda çok tereddütlüyüm" dedi.
Yanlış hesaplama 7 İranlı yetkiliyi öldürdü
Mevcut şiddet dalgasını başlatan yanlış hesaplama sonucu İsrail 1 Nisan'da Suriye'deki İran Büyükelçiliği yerleşkesini vurarak üçü üst düzey komutan olmak üzere yedi İranlı yetkiliyi öldürdü. İsrail yıllardır İran'ın yanı sıra Suriye'deki İran çıkarlarına da benzer saldırılar düzenliyor ve İran'dan doğrudan bir karşılık gelmiyordu. Ancak İsrail'in 1 Nisan'daki saldırısı İran'ın sabrını taşırmışa benziyordu ve İranlı liderler İsrail'in bölgedeki İran çıkarlarına yönelik saldırılarını artık kabul etmeyecekleri uyarısında bulundular. İki hafta sonra İran İsrail'e 300'den fazla füze ve insansız hava aracı fırlatarak çok az hasara yol açtı ancak saldırının boyutuyla İsraillileri şaşırttı.
Shine, İran'ın İsrail'in saldırısına benzer bir karşılık vermese bile, dünyayı gelecekteki saldırılara nasıl karşılık vereceği konusunda tahmin yürütmeye ittiğini söyledi. Suriyeli yetkililer cuma günü yaptıkları açıklamada İsrail'in İran'a yönelik saldırıyla aynı saatlerde Suriye'de bir bölgeyi daha vurduğunu duyurdu. Bu, İsrail'in geçmişte İran'ın doğrudan bir tepkisine yol açmadan onlarca kez gerçekleştirdiği türden bir saldırıydı. Ancak İran'ın İsrail'in 1 Nisan'da Suriye'de gerçekleştirdiği saldırıya verdiği tepki göz önüne alındığında, şimdi İran'dan daha agresif bir misilleme gelebilir. Shine "Asıl soru kırmızı çizgilerinin arkasında durup durmayacakları. Ama kırmızı çizgi tam olarak nedir? Sadece yüksek rütbeli insanlar mı? Sadece büyükelçilikler mi? Yoksa Suriye'deki tüm İranlı hedefler mi?" dedi.
Riske girmektense vekillerini kullandı
Bazı İran analistlerine göre, İran hükümetinin topyekûn bir savaş istemesi pek olası değil, zira asıl önceliği içeride artan hoşnutsuzluk karşısında iktidarını sürdürmek. Son yıllarda İran, İsrail ile doğrudan bir çatışmaya girerek her şeyi riske atmaktansa, vekiller ve müttefikler aracılığıyla bölgesel nüfuzunu kademeli olarak genişletmeye çalıştı.
Gerilimi tırmandırmak İran'ın çıkarına değil
Merkezi Londra'da bulunan araştırma grubu Chatham House'un Orta Doğu ve Kuzey Afrika programı direktörü Sanam Vakil, İran'ın son füze saldırılarının İsrail'in İran'ın nasıl işlediğine dair varsayımlarına başarıyla meydan okuduğunu ancak günün sonunda gerilimi tırmandırmanın İran'ın çıkarına olmadığını söyledi.
Vakil "Her şeyden önce rejimin güvenliğini ve istikrarını korumanın yanı sıra müttefiklerini güçlendirmek ve ABD'nin Orta Doğu üzerindeki etkisini kademeli olarak azaltmak istiyor. Gerginliğin azaltılması, bölgesel boşluklar ve kaos ortamında sabır ve yavaş kazanımlar gerektiren bu hedeflere geri dönülmesini sağlıyor" diye ekledi.
Ciddi çatışma yaşanması an meselesi
Ancak ılımlılığın şimdilik galip geldiği görülse de uzmanlar yeni bir ciddi çatışmanın yaşanmasının an meselesi olduğu uyarısında bulundu. İsrail'deki Reichman Üniversitesi'nde İran çalışmaları üzerine ders veren Profesör Meir Javedanfar, "İki ülke arasındaki son açık çatışma sadece bir başlangıç. Er ya da geç, iki ülke yine doğrudan karşı karşıya gelecektir" dedi.
©️ 2024 The New York Times Company