Bugün gerçekleşen saldırının ölçeği sınırlı görünürken, İsrailli bir yetkili bunun İran'a İsrail'in ülke içinden de saldırma kabiliyetine sahip olduğu mesajını vermeyi amaçladığını söyledi. Uluslararası güvenlik uzmanı Charles Miller cuma günü İsfahan yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların Tel Aviv ile Tahran arasında büyük bir tırmanma anlamına gelmediğini söyledi. Miller cuma günü verdiği bir röportajda, "İran'ın nükleer programına saldırı ya da bir tür Özel Kuvvetler saldırısı gibi tartışılan bazı seçenekleri göz önünde bulundurduğunuzda, bu bana aslında olabileceklere kıyasla büyük bir tırmanma gibi görünmüyor" dedi.
Aslında iki tarafta olayın büyümesini istemiyor
Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde siyaset bilimci olan Miller, İsrail'in ABD'nin yardımı olmadan daha ciddi bir misilleme yapmasının çok zor olacağını belirtti. "Büyük bir saldırı çok ama çok riskli olur" diye ekledi. ABD'li yetkililer daha önce ABD'nin İsrail'in İran'a karşı herhangi bir saldırgan müdahalesine katılmayacağını zaten dile getirdi. Miller, Tahran'ın da Tel Aviv gibi krizin çok fazla tırmanmasını istemediğini aktararak, "Görünen o ki aslında her iki taraf da çok provokatif bir şey yapma riskini üstlenmeden bir şeyler yapıyor görünmek istiyor" diye konuştu.
Bir başka analist ise çatışmanın tırmanmaya hazır göründüğünü söyledi. Geçen hafta sonu gerçekleşen saldırı İran'ın İsrail'e yönelik ilk doğrudan saldırısıydı ve İsrail'in İran'ın Suriye'deki büyükelçiliğinin yanındaki bir binaya düzenlediği hava saldırısına misilleme olarak düzenlendi ki bu saldırı diplomatik bir yerleşke olması ve hedefin kıdemi nedeniyle önceki hedeflerden ayrılıyordu.
Yeni Zelanda'daki Otago Üniversitesi'nde Orta Doğu siyaseti alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Leon Goldsmith, "İsrail'in iç ve dış güvenliği süresiz olarak 'idare etme' statükosuna geri dönmeye hazır olmadığı ve İran rejiminin de varoluşsal bir tehdit hissettiği gerçeği göz önüne alındığında, ileriye dönük olarak gerilimin azaltılması için işaretler umut verici değil" dedi.