14 Mayıs 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 04.04.2022 12:47 | Son Güncelleme: 04.04.2022 13:07

Buça’da Ruslar gördükleri herkesi vurdu

Kiev banliyösü Buça'dan çekilen Rus kuvvetleri, geride ceset yığınları bıraktı. Yaralarını sarmaya çalışan siviller, içinden çıkamadıkları kabusu anlattı
Buça'nın uğradığı yıkım. 3 Nisan 2022 (İvor Prickett/ The New York Times)
Buça'nın uğradığı yıkım. 3 Nisan 2022 (İvor Prickett/ The New York Times)

 Carlotta Gall, Andrew E. Kramer ve Ivor Prickett / The New York Times

Savaşın ilk günleri bir grup Rus tankı Kiev'in banliyösü Buça’ya girdiğinde, Tetiana Pomazanko kasabaya Ukraynalı askerlerin geldiğini sandı. Onları görmek için ön kapısına çıktı. Ancak askerler 56 yaşındaki Pomazanko'ya ateş açtı. Mermiler evinin etrafındaki ahşap kapı ve çiti delik deşik etti. Pomazsanko anında öldü. Pazar günü, cesedi hâlâ  bahçede yatıyordu. 76 yaşındaki annesi onu elinden geldiğince plastik örtü ve tahtalarla örtmüştü. Annesi Antonina Pomazanko olanları, "Tanklar caddede ilerliyordu. Kızım bizden olduklarını sanıyordu" diye anlatıyor.

Pomazanko'nun öldürülüşü, Rus birliklerinin haftalarca süren şiddetli çatışmalar sonrası Ukrayna'nın başkenti Kiev'in dış banliyölerinden çekilmesinden günler sonra ortaya çıkan olaylardan sadece biri. Sivillerin kasten ve ayrım gözetmeksizin öldürüldüğüne dair artan kanıtlar artarken, Ukraynalılar ölülerini pazar günü hala bahçelerde ve yollarda buluyordu.

Adli tabip 100’den fazla ceset gömdü

Serhiy Kaplişni, işgalin başladığı 24 Şubat'tan 10 Mart'a kadar Buça’da çalışan bir adli tabip. Sonrasında bölgeden kaçan Serhiy, cumartesi günü Buça’ya döndü. Ekibinin şimdiye kadar çatışmalarda, Rus işgali sırasında ve sonrasında 100'den fazla ceset topladığını söyledi. Kaplişni, Buça'dan ayrılmadan önce çatışmalar kızıştı ve nihayetinde Rus ordusu kontrolü ele geçirdi. Bu süre zarfında 57 cesedi bir mezarlığa gömdüğünü söyledi. Bu insanlardan on beşi doğal sebeplerden öldü. Geri kalanlar ise yakın menzilli atışlar da dahil olmak üzere, ateşli silah yaralarından veya şarapnelden öldü. Cesetlerden üçünün Ukraynalı askerler olduğundan bahsetti.

“Bu bir kabustu”

Mart ayında kasabadan ayrılmadan önce, yerel bir kazı operatörünün Ortodoks kilisesinin bahçesinde toplu bir mezar kazmasını ayarladığını söyledi. Soğutma için elektrik olmadan morg dayanılmaz hale gelmişti ve başka bir çözüme ihtiyaç vardı: Bu bir kabustu. O gittikten sonra, toplu mezarın Rus işgali sırasında ölen insanların yaklaşık 40 cesediyle dolduğunu anlattı. Kasabada kalan meslektaşlarının bu cesetlerden bazılarını topladığını söyledi.

Bazı cesetlerin elleri bağlıydı

Pazar günü yaklaşık 10 metre uzunluğunda ve 2 metre genişliğindeki toplu mezara yapılan bir ziyarette, cesetlerin üzerine yığmak için yakınlarda kazılmış bir toprak yığını duruyordu. Bir köşede iki çift ayakkabı ve ince toprak tabakasından fışkıran bir kol, diğerinde ise bir el gözüküyordu. Yığının tepesinde, yarım düzine siyah ceset torbası duruyordu. Kaplişni günün sonunda şehre beyaz bir minibüsle döndüğünde yaklaşık 30 ceset daha topladığını söyledi. Cesetlerin on üç tanesinin elleri bağlıydı ve yakın mesafeden başlarından vurulmuşlardı.

Ukrayna'nın Buça kasabasının ana yolunda ezilmiş arabalar 3 Nisan 2022 (İvor Prickett/ The New York Times)

 

Ölümlerinin koşullarını bilmediğini ancak son zamanlardaki olayları göz önünde bulundurulduğunda, Rus ordusunun geri çekilmeden önce öldürdüğü mahkumlar olduklarına inandığını anlattı. Kaplişni, sivil giyimli ölü adamların ellerinin arkadan ve bir vakada da önden bağlı olduğunu cep telefonundaki fotoğraflardan gösterip “Onlar sivildi” diyor. Elleri bağlı sekiz cesedin bir evin avlusunda, beşinin ise bodrum katında yattığını anlatan Kaplişni, “Bakın, o gözünden vuruldu" diyerek bir fotoğrafı daha açıklıyor. 

“Gördükleri herkesi vurdular”

Pomazanko'nun 27 Şubat'ta sabah saat 10’da dikkatsizce vurulması, Rus birliklerinin Buça’daki ilk eylemlerinden biriydi. Annesi kızının cesedinin üstünü örttükten sonra, "Gece onu toprağa kısmen gömdüm. Bombardıman o kadar çoktu ki ne yapacağımı bilmiyordum" diyor. Pazar günü ölü kadının yün çoraplı ve galoşlu ayakları, avluda durduğu yolun yanındaki tahtaların altından dışarı çıkıyordu. Ölen kadının eski bir sınıf arkadaşı olan Svitlana Münih, gözyaşları içindeydi. Rus kuvvetler hakkında “Gördükleri herkesi vurdular. Annesi evdeyken gaz borusunu da vurdular" diye anlatıyor. 

Ruslar da Buça’da büyük kayıplar verdi

Rus birlikleri o gün kasabaya doğru ilerlerken korkunç kayıplar verdi. Buça’daki Vokzalnaya isimli ana cadde pazar günü ilerlenemez haldeydi. Cadde, tahrip edilmiş Rus tankları ile zırhlı araçları, devrilen kablolar ve yanmış enkazla dolup taşıyordu. Sakinler, Rus tankları bir drone saldırısı altındayken çok sayıda Rus askerin öldürüldüğünü söyledi. Mahalle sakinleri sokağın bir tarafındaki bazı evlerin alev aldığını, patlamadan sağ kurtulan Rus askerlerden bazılarının evlerin avlularına kaçtığını söyledi. Yakınlarda yaşayan Kostiantin Momotov, caddenin yukarısındaki bir evin bahçesinde bulunan iki cesedin muhtemelen Rus askerleri olduğunu söyledi. Yerdeki kamuflaj ceketini göstererek, askerlerin ordu üniformalarını ve botlarını çıkardıklarını ve muhtemelen yakalanmamak için sivil kıyafetler giydiklerini anlattı. Her iki adam da başlarından vurulmuştu.

Ruslar teker teker evleri aradı

Bazı sakinler, tank kolonuna yapılan insansız hava aracı saldırısından sonra Rus takviyelerinin 4 Mart'ta geldiğini ve kasabanın kontrolünü bir hafta içinde ele geçirdiğini söyledi. Rusların kontrolü ele geçirdikten sonra tanklarını ana kavşaklara ve halk avlularına park ederek, sırayla evleri aradıklarını anlattılar. Rus birlikleri, ana kavşaklardan birinde üç katlı büyük bir villada yaşayan İrina ve Roman Davidoviç’in evine el koyup avlunun her köşesine zırhlı araçlarını park etti. Rus askerlerin telefonlarına ve bilgisayarlarına el koyduklarını, evi ele geçirdiklerini, yataklardan şilteleri çekip ana oturma odasının zeminine serdiklerini söylediler. Davidoviç ailesi evin mahzeninde kaldı.

"İyi insanlar değillerdi"

Roman Davidoviç olanları, “Bodrumda oturuyorduk. Mermiler ve bombalar havada uçuşuyordu” diye tasvir ediyor. İrina Davidoviç, "Birçok Rus arkadaşım var ama bu adamlar iyi insanlar değildi” diyor. Adamlardan bazılarının 40'lı yaşlarında olduğunu ve deneyimli askerler gibi göründüklerini söyledi.

"Durmadan ateş ediyorlardı"

Pencereyi açan İrina, Rus askerlerin üst kattaki odalarda oturduklarını ve bu pencerelerden sokaktakilere ateş ettiklerini anlattı. Üzerinde parlak mavi yünlü bir ceket olan ceset, evin yanındaki kavşakta ezilmiş bir arabanın direksiyonuna yığılıydı. Kişinin nasıl öldüğü belli değildi, ancak araba zırhlı bir araç tarafından ezilmişe benziyordu. “Durmadan ateş ediyorlardı. Korkunç bir kaos yarattılar ve bir şeyler çaldılar" diyen İrina Davidoviç, askerlerin çoğunlukla çorap ve tişört aldığını söyledi. Ancak kocası, tanklarıyla birlikte evin iki kasasını avluya çekip onları kırdıkları alanı gösterdi. İrina Davidoviç, aralarında genç askerlerin de olduğunu anlattı. Vanya adında bir asker sadece 19 yaşındaydı. Çifte rüyasında yaralandığını ve eve gönderildiğini anlatmış. İrina genç asker hakkında “İşgalci olduklarını anlıyordu” diyor. 

“Ukraynalı askerler nerede?”

Emekli bir öğretmen olan 60 yaşındaki Galina Levitskaya, kasabada devriye gezen Rus askerleri ile hiçbir olumsuz deneyiminin olmadığını söyledi. Kibar olmaları ve yemek tayınlarını paylaşmaları yönünde emir aldıklarını düşünen emekli öğretmen, askerlerin tam da böyle davrandığını anlattı. "Çantalarımızı taşımamıza yardım ettiler" diyor. Sakallı ve siyah üniforma giyen bir Çeçen askeri biriminin kapı kapı dolaştığını, kapı açılırsa askerlerin genellikle sadece silah arayıp sonrasında da ayrıldığını belirtti. Levistskaya göre kapıyı kimse açmazsa, evlere zorla girerek aramalar gerçekleştirmişler. Diğerler Ukraynalılar ise çok daha kötü durumdaydı. Pazar öğleden sonra, bir sokakta topallayarak yürüyen 45 yaşındaki heykeltıraş Vitali Sinadin, Rus kuvvetlerinin üs olarak kullandığı küle dönmüş bir binada iki gün boyunca metal bir direğe bağlı olduğunu söyledi. “Beni dövdüler. Ukraynalı askerler nerede?”’ diye soran Sinadin, işgalin ilk günlerinde oluşturulan gönüllü birliklere hakkında, “Burada Bölgesel Savunma Gücü'nde kim var?” diyerek isyan etti. Uyluklarını ve sırtını kaplayan kırmızı/siyah çürük izi, ağır dayaklar yediği iddiası ile tutarlıydı.

Bisiklette vurulan sivil

Buça'nın batısını giden yolda, pazar günü ölü bir adam sırt üstü yatıyordu. Yeşil bisikleti yanına devrilmişti. Yüzünden vurulan adamın kafatasında büyük bir delik vardı. Polis, Dmitrivka Köyü'nün yakınındaki çam ormanına uzanan yolun ilerisinde, günün erken saatlerinde yüzü ve üniforması yanmış bir Rus askerin cesedini vurulmuş bir tanktan çıkardı. Belgeleri 22 yaşında olduğunu ve Sibirya’nın güneyi Buryatya’dan geldiğini gösteriyordu. Yok edilen tanklar, öğleden sonra geç saatlerde Kiev’deki kar fırtınası ile kaplandı.

 © 2022 The New York Times Company