Damien Cave / The New York Times
Solomon Adaları başbakanı bugün hükümetinin Çin ile kapsamlı bir güvenlik anlaşması imzaladığını duyurmak için Parlamento önüne çıktı. Anlaşmanın bölgelerindeki barış ve uyumu olumsuz etkilemeyeceği veya baltalamayacağı konusunda ısrar etti.
Sogavare soruları havada bıraktı
Başbakan Manasseh Sogavare açıklamasını, üst düzey ABD'li diplomatlardan oluşan delegasyonun ülkenin başkentine gelmesinden sadece birkaç gün önce ve komşu Avustralya seçim döneminin ortasındayken yaptı. Zamanlamasının sebebinden bahsetmedi. İmzalı versiyonun daha önce sızdırılmış taslakla örtüşüp örtüşmediğini de söylemedi. Sızdırılan belge Çin kolluk kuvvetleri, askerleri, savaş gemileri ve hatta belki stratejik önem taşıyan Pasifik'te Pekin kontrollü bir askeri üssün açılmasına değiniyordu.
Asya-Pasifik bölgesinin istikrarı sarsıldı
Sogavere’nin gizliliği ve belirsiz bir güvenceleri kendi demokrasisini ve tüm Asya-Pasifik bölgesinin istikrarını sarstı. Anayasayı yeniden yazarak gelecek yıl yapılacak seçimleri ertelemek istediğini halihazırda belirten başbakan, protestolar patlak verirse artık Çin'e yaslanacak. Aynı zamanda, Çin lideri Şi Cinping ve ordusu, II. Dünya Savaşı’nda önemli rol oynayan takım adalara ayak basabilecek ve önemli gemicilik rotalarını kesebilecek.
Bölgede Çin’in etkisini araştıran Yeni Zelanda, Christchurch'teki Canterbury Üniversitesi profesörü Anne-Marie Brady, “Bu gidişatın seyrini değiştirecek” diyor.
Demokrasi-otokrasi savaşı
Eğer beklendiği gibi imzalanan anlaşma taslağa benziyorsa, demokrasi ve otokrasi arasındaki küresel rekabette uykularını kaybeden dünya liderleri için çarpıcı bir dizi olası emsali ortaya koyacak.
Çin’in bölgedeki askeri gücü arttı. Yani yabancı yatırımları veya diasporası tehdit altında olduğunda olası müdahaleleri için geniş bir yetki alanı kazandı.
Kasım ayında hem Çin çıkarlarını hem de Sogavare hükümetini hedef alan birkaç günlük şiddetli huzursuzluğun ardından, Çinli ve Solomon Adaları yetkilileri güvenlik anlaşmasının istikrarı sağlamak için gerekli olduğunu öne sürdü. Taslakta vatandaşlarından küçük işletmelere, altyapıya ve Çinli bir müteahhitin başkent Honiara’da inşa ettiği stadyumlara kadar Çin'e bağlı hemen hemen her şey; Çin birliklerini harekete geçmeye teşvik edebilir.
140 ülke Çin’den yatırım aldı
Çin yatırımlarının her yerde göründüğü bir dünyada, diğer birçok ülke Pekin güçlerine izin vermek için benzer bir baskıyla karşılaşabilir. 140'tan fazla ülke, Çin'in genellikle yollar, barajlar, demiryolları, limanlar ve spor tesisleri için büyük meblağlarda borç verdiği Pekin'in Bir Kuşak ve Bir Yol girişimine imza attı.
Birkaç Pasifik hükümetine danışmanlık yapan, Tazmanya Üniversitesi hukuk profesörü Richard Herr, Çin’in anlaşmayla hükümetlerin kapasitesinin olmadığını iddia ettiği yerlerde ekonomik varlığını korumak için askeri güç kullanma ilkesini oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Çin küresel düzeni değiştirmeyi amaçlıyor
Herr, Solomons Adaları anlaşmasının, Çin’in büyük projeleri tehdit edildiği halde onları koruma hakkı istediğini gösterdiğini belirtti.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nin Avustralya başkanı ve kıdemli danışmanı Charles Edel, anlaşmayı daha vahim ve daha kapsamlı bir şekilde anlattı:
"Dünyanın geri kalanı için ders, Çin'in küresel düzeni kendi lehine yeniden dengelemeye çalışmasıdır. Bu ticaret yollarının açılması, askeri bir tesis kurulması veya bir güvenlik anlaşmasının imzalanması anlamına gelse de Pekin demokrasinin, açık ve özgür dünyanın zararına, kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecek”.
Çin’in küresel yatırımları
Çin hükümetinin güvenlik ve ekonomik düzenlemeleri birleştirmeye çalıştığı tek yer Solomon Adaları değil. Bunu Cibuti'den Pakistan’a, Çin'in stratejik limanlara erişmesine yardımcı olan altyapı projelerini başlattığı Kamboçya'ya kadar yaptı. Ancak Edel, Solomon Adaları’ndaki anlaşmanın bazı yönlerden daha da endişe verici olduğunu düşünüyor.
Bunun sebebi ise ülkenin konumu. Yaklaşık 900 adadan oluşan ulus ABD’yi Asya'ya bağlayan nakliye şeritlerinde bulunuyor. Solomon ve komşuları uzun zamandır stratejik bir öncelik.
Edel "Çin ile Solomon Adaları arasındaki güvenlik anlaşması hiç yoktan var olmadı. Çin son on yılda varlığını artırdı ve etkisini Pasifik boyunca genişletti. Pekin bu süreç içinde bölgede gücünü dışa ve daha fazla yansıtmasına izin verecek askeri üslerin arayışına girdi. Amaçları Hint-Pasifik bölgesindeki siyaseti etkilemek” diyor.
Sogavare Çin’in ortağı
Çin hükümeti Sogavare'de istekli bir ortak buldu. Böylesine gizli bir anlaşmaya olan bağlılığı, küçük ülkelerde Pekin'e yakınlaşan tek bir politikacının dünya çapında nasıl jeopolitik riskler yaratabileceğini gösterdi.
Sogavare siyasi çalkantılardan kurtulan becerikli bir politikacı. 2019'da dördüncü kez başbakan olarak atandığında başkentte protestoları ateşlenmiş ve polisin öfkeli kalabalığa karşı göz yaşartıcı gaz kullanmıştı. Bu hoşnutsuzluğun bir kısmı genellikle huzursuzluk ve hayal kırıklığının yuvası olan ancak Sogavare'nin Çin'i çabucak kucaklaması nedeniyle daha da fazla odak noktası haline gelen kentin Çin Mahallesi'ne sıçramıştı.
Söz verilen yatırımlar daha yapılmadı
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesip Pekin’le diplomasiye başladı. O (ve Çinli yetkililer) 687 bin kişilik sıkıntılar yaşayan, genişleyen ada ulusu için bir yatırım seli vaat etti. Ancak şimdiye kadar selden ziyade bir damlama gerçekleşti.
Covid-19 ve diğer zorluklar her türlü hızlı büyümeyi engelledi. Ulus ise Çin'in yörüngesinde hareket etme kararından memnun değil. Kasım ayındaki protestolar, liderleri Çin'e karşı daha şüpheci olma eğiliminde olan Malaita eyaletinden gelen hayal kırıklığıyla tetiklenmişti.
Solomon Adaları halkı Çin’i istemiyor
Geçen yılın sonlarında yapılan bir ankette Solomon Adalılarının yüzde 90'ından fazlası ülkelerinin Çin yerine liberal demokratik ülkelerle yakın çalışmasını istediklerini, yüzde 79'u ise ülkelerinin Çin'den mali yardım almasını istemediklerini belirtti.
Avustralya hükümeti huzursuz
Bölge için sıklıkla tercih edilen güvence olan ve kasım ayındaki huzursuzluğu bastırmak için ekip gönderen Avustralya da eşit derecede mutsuz. Avustralyalı yetkililer taslak sızdırıldığında Sogavare hükümetine anlaşmayı imzalamaması için baskı yaptı.
Bugün, Başbakan Scott Morrison anlaşmanın kaç ülkenin Çin'in baskılarına karşı savunmasız olduğunu gösterdiğini söyleyerek suçu Pekin’e attı: “Bölgemizde uygulanmaya çalışılan baskı ve etki türü son derece gerçek”.
ABD'li yetkililer Sogavare hükümetini azarlamaktan da kaçınmaya çalıştı. Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü güvenlik anlaşmasının, Çin hükümetinin "çok az bölgesel istişare olan gölgeli, belirsiz anlaşmalar" sunduğu bir modeli takip ettiğini söyledi.
Sogavare’den egemenlik vurgusu
Sogavare, endişelerini dile getiren Avustralya, ABD veya diğer Pasifik Adası ülkelerini dinlemeye çok az ilgi gösterdi. Bugün Parlamento'da güvenlik anlaşmasının imzalandığını duyurduktan sonra "Bütün komşularımızdan, dostlarımızdan ve ortaklarımızdan Solomon Adaları'nın egemen çıkarlarına saygı göstermelerini istiyorum" dedi.
Hükümetteki eleştirmenleri ona güven oylamasıyla meydan okumanın daha fazla protestoya ve Çin'den yardım talep etme bahanesine yol açabileceğinden endişe ediyor. Sogavare'nin muhalifleri, Çin'in müdahale tehdidinin bile ülkenin demokrasisini baltaladığını söylüyor.
Parlamento muhalefet lideri yardımcısı ve dış ilişkiler komitesi başkanı Peter Kenilorea Jr. ise, “Bu anlaşma hiçbir şekilde Solomon Adaları'nın çıkarına değil. Pekin'in ve mevcut hükümetin çıkarına. Amacı onları iktidarda tutmak” eleştirisinde bulunuyor.
© 2022 The New York Times Company