18 Kasım 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 21.03.2022 12:27 | Son Güncelleme: 21.03.2022 12:57

Çin, Ukrayna konusunda nabza göre şerbet veriyor

Çinli diplomatlar Ukrayna konusunda ABD'ye daha yumuşak bir tonda mesajlar verirken, iç siyasette Rus dezenformasyonunu yaymayı ve NATO’yu savaşı kışkırtmakla suçlamayı tercih ediyor
Çin, Ukrayna konusunda nabza göre şerbet veriyor

Chris Cameron / The New York Times

Çin'in ABD Büyükelçisi Qin Gang pazar günü yaptığı açıklamada, Çin'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını desteklemek için silah ve mühimmat göndermeyeceğini; Pekin'in krizi yatıştırmak için her şeyi yapacağını söyledi.

Qin'in Amerikalı bir kitleye yönelik yaptığı bu açıklama, Pekin’in özellikle ulusal ortamlarda savaşı tartışırken kullandığı tondan daha yumuşaktı. Bu sırada, üst düzey Çinli yetkililer ABD ve Avrupa'yı çatışmayı kışkırtmakla suçlamaya devam ediyor ve işgal için bir gerekçe olarak hizmet eden Rus dezenformasyonunu yayıyor. Açıklama ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden'in cuma günü Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinden sonra geldi.

Biden toplantıda, Pekin Rusya'ya savaşı için maddi yardımda bulunursa, Çin'in sonuçlarla karşılaşacağı yönünde bir uyarıda bulunmuştu. Çin'in retorik stratejisi Rusya'yı yurt içinde desteklemeye devam ederken, uluslararası bir kitleye barış ve gerilimi azaltmaktan bahsetmek olarak öne çıkıyor. Bu, Pekin'in Ukrayna'daki konumunu belirlemede yaptığı dikkatli hamleleri gösteriyor. Ancak ABD bu stratejiye şüpheyle yaklaşıyor.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken perşembe günü düzenlediği basın toplantısında Pekin’i tenkit etti. Blinken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınamayı reddetmesine rağmen, Çin'in krizde kendini tarafsız bir arabulucu olarak göstermeye çalışmasını eleştirdi. Blinken, “Özellikle Çin'in bir sorumluluğu var. Başkan Putin üzerindeki etkisini kullanmalı. Çin’in desteklediğini iddia ettiği uluslararası kural ve ilkeleri savunma sorumluluğu olduğuna inanıyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı, Çin’in ters yönde hareket ettiğini de sözlerine ekledi. Qin'in bazı sözleri daha üst düzey yetkililerin dili ile uyumluydu.

Pekin'in Moskova'yı çatışmadan geri çekme çabalarının, tarafsızlık konumundan daha etkili olacağında ısrar etti. Ve, Çin'in Rusya'nın işgalini alenen kınama fikrini naif olduğu gerekçesiyle reddetti. Qin, CBS kanalında yayınlanan Face the Nation programında "Çin'in Rusya ile olan güvenilir ilişkisi bir yükümlülük değildir" diye konuştu. Aynı zamanda Çin Başkanı Şi’nin bir noktada, Vladimir Putin’e çatışmadan vazgeçmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Ancak ülke içinde, Çinli yetkililer Rusya'yının dediklerini tekrarlamaya ve NATO'yu savaşı kışkırtmakla suçlamaya devam ediyor.

Aynı zamanda, işgale misilleme olarak Moskova'ya uygulanan yaptırımlar da eleştiriliyor. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, pazar günü Cezayir Dışişleri Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu sorunun kalbinde yatan şey Avrupa güvenliği ve NATO'nun doğuya doğru sınırsız genişleme hamlesi" dedi. Wang ayrıca Rusya'nın binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden olan Ukrayna'yı işgalini, Rusya'ya yönelik yaptırımlarla bir tuttu.

Yaptırımların haksızlığına vurgu yaptı

Wang, “Bölgesel ve uluslararası sıcak nokta meseleleri ele alınırken, savaş ile yaptırımların tek seçenek olmadığına; diyalog ve müzakerenin temel çıkış yolu olduğuna yaygın olarak inanılıyor” diye konuştu. Bir gün önce Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Le Yucheng de yaptırımları eleştirdi. Rusya'ya karşı küreselleşmenin bir silah olarak kullanıldığını ve Rus vatandaşlarının denizaşırı varlıklarına haksız yere el konduğunu vurguladı. Ayrıca, NATO'nun Soğuk Savaş'ın sonunda Doğu Avrupa'ya genişlememe taahhüdünü bozduğuna da yanlış bir şekilde parmak bastı. Esasen, bu teklif Sovyetler Birliği ile müzakereler sırasında yapılmış olsa da Amerikalı, Avrupalı ve Rus yetkililer tarafından imzalanıp Almanya'yı birleştiren nihai anlaşmada böyle bir hüküm yer almıyordu.

©️ 2022 The New York Times Company