Rory Smith / The New York Times
Geoff Thompson sattıklarını satın almak isteyen pek çok insan olduğunu biliyor. Son birkaç haftadır gelen telefonlar ve e-postalar hiç şüphe bırakmadı. Ve gerçekten de bu hiç şaşırtıcı değil. Çok az sektör İngiliz futbolu kadar çekici ya da prestijli. Thompson da bu sektörün bir parçası.
Thompson'ın neredeyse on yıldır sahibi olduğu South Shields FC, İngiliz futbolunun altıncı kademesinde, Premier Lig'in göz kamaştırıcı ışığından ve uluslararası cazibesinden birkaç seviye aşağıda faaliyet gösteriyor. Ancak Thompson, takımı küçük olsa da, en azından herhangi bir ikinci lig İngiliz futbol kulübünün olmayı umabileceği kadar mükemmel bir yapıya sahip olduğu görüşünde.
Zor işlerin üstesinden geldik
South Shields, başkan olarak görev yaptığı dokuz yıl içinde dört kez üst liglere terfi etti. Takım kendi stadyumuna sahip. Thompson; tuvaletleri, kulüp mağazasını ve özel locaları modernize etmek için önemli miktarda para harcadı. Başarılı bir gençlik akademisi ve aktif bir hayır vakfı var. Thompson, "Zor işlerin çoğunu biz yaptık" dedi.
Geçen yıl yaşadığı kanser korkusunun ardından önceliklerini yeniden değerlendiren Thompson, isteksizce de olsa "bayrağı başkasına devretmesi" gerektiğine karar verdi.
Bir takımın varsa 'kahraman' olma şansın var
İşte bu noktada işler karışıyor. İngiliz futbolunu satın almak isteyen çok sayıda zengin insan var. Thompson'ın dediği gibi, bu işin eğlenceli kısmı. Bir takıma sahip olmak taraftarlarına "kahraman olma" şansı sunuyor. Birkaç hafta içinde ikisi İngiliz, ikisi Amerikalı olmak üzere en az dört talibin South Shields'i elinden almak istemesi oldukça dikkat çekici.
Bu işin iyi tarafı. Dezavantajı ise şu: Premier Lig özel sermaye şirketleri ve varlık fonları için bir oyun alanı haline gelirken, İngiltere'nin alt ligleri çok zenginlerin bile kendilerini fakir hissedebileceği bir yer haline geldi.
South Shields'in yükseldiği lig olan Kuzey Ulusal Ligi, büyük ölçüde yarı zamanlı takımlar ve yarı profesyonel oyuncularla dolu, ancak takımın maaş faturası hala yılda yaklaşık 1,2 milyon dolar. (Bu rakam bile ligdeki en yüksek rakam değil.) Thompson kulübe yaklaşık 10 milyon dolar yatırım yaptığını tahmin ediyor. Bunun çoğunu telafi edemeyeceğini de biliyor.
Memleketim için bir şey yaratmış olmak güzel
Bu rakamlara baktığında Thompson, tablonun iyi olduğunu dile getirirken, memleketi South Shields'de hazine değerinde bir şey yarattığı için mutlu olduğunu söyledi. Thompson sözlerinin devamını şöyle getirdi:
"Bu konuda kendimi iyi hissediyorum. Kulağa bir delinin sözleri gibi gelse bile"
Asıl zorluk, yerine geçecek ve aynı şekilde düşünen birini bulmak.
Kaybedilen bir kumar
İngiliz futbolu, çok sevilen piramidini yalnızca yukarıdan aşağıya doğru görmek gibi talihsiz bir alışkanlığa sahip. Paraya boğulmuş Premier Lig'den onun altındaki düzinelerce yarı profesyonel ve amatör lige doğru inildikçe, lig sisteminin derinliği ve genişliği sadece sporun popülerliğini değil aynı zamanda sağlığını da gösteriyor gibi görünüyor.
Piramidi aşağıdan yukarıya doğru gözlemlediğinizde ise farklı bir izlenim ediniyorsunuz: Dik, ürkütücü ve hızla daralıyor.
Her sezon sadece iki Ulusal Lig kulübü Premier Lig'e terfi edebiliyor ve bu sayede televizyon geliri yaratabiliyor.
Alt liglerden kurtulmak için tonla para harcanıyor
Portsmouth Üniversitesi'nde spor finansmanı alanında öğretim görevlisi olan Christina Philippou, "Kulüpler alt liglerden çıkmak için aşırı miktarda para harcıyor" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu da diğerlerinin rekabet edebilmek için benzer miktarlarda harcama yapmaları gerektiği anlamına geliyor. Ve bu da bir sarmal yaratıyor"
İngiliz futbolundaki bu kısır döngü, buna alışmış olanları bile şaşırtacak kadar ciddi bir durum. Leeds'in bir banliyösündeki Kuzey Ulusal Lig takımı Guiseley'in başkanı Gary Douglas, "Bazı takımların para harcadığını görüyorum ve şaşkına dönüyorum. Oldukça küçük seyircileri olan takımlar birdenbire devasa bütçelere sahip oldular" ifadelerini kullandı.
Takımlar borç batağında
Ancak bunun ne kadar riskli bir yatırım olduğu kulüplerin mali durumlarında görülebilir. Tam rakamların mevcut olduğu son yıl olan 2022'de, Ulusal Lig'in üç bölümündeki kulüpler toplam 25 milyon dolar zarar bildirdi. Ligdeki takımların üçte ikisi fiilen iflas etmiş durumdaydı ve borçları varlıklarını gölgede bırakıyordu. Bu durum büyük olasılıkla gelirlerin daha da düşük olduğu piramidin daha da aşağısında tekrarlanıyor.
Bazıları için kurtuluş, kaçış ve terfi ile gelecek. Ancak çok daha fazla takım - ve sahipleri - hayal kırıklığına uğramaya mahkum. Douglas gibi onlar da kendilerini maddi ve duygusal olarak bağlanmış ve ayrılamayacak durumda bulabilirler.
© 2024 The New York Times Company