24 Aralık 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 13.06.2022 17:06 | Son Güncelleme: 13.06.2022 17:44

Donald Trump hala bir tehdit

Amerikan sağını Donald Trump yaratmadı ancak onların vurdumduymaz beyaz milliyetçiliğe susadığı bir anda ortaya çıktı. Yalan söylemek Trump için hep hayati bir yetenekti ve onu siyasette iyi kullandı. Milyonlarca Amerikalı hala bir yalancıyı takip ediyor. Artık elimizde yalnızca hukuk sistemi kaldı
Donald Trump konuşma yapıyor. 26 Mart 2022. (Audra Melton/The New York Times)
Donald Trump konuşma yapıyor. 26 Mart 2022. (Audra Melton/The New York Times)

Charles M. Blow / The New York Times

Donald Trump bu ülkenin kanseri. Yalnızca davranış ve yönetim biçimi yüzünden değil, aynı zamanda ülkeyi temelden değiştirme şekli nedeniyle.

6 ocak isyanı

6 Ocak 2021 isyanını araştıran Meclis komitesi perşembe gecesi kamuya açık duruşmaların ilkini gerçekleştirdi. Duruşma metodik ve zaman zaman sansasyoneldi. Korkutucu ve aciliyet taşıyan merkezi tezin altını çizilerek desteklendi: Trump, farklı eylemlerinin yanı sıra, ABD Başkanı’yken Kongre Binası’ndaki ayaklanmayı kışkırtarak ABD’nin demokratik sürecini hedef aldı. Onun için küstah, şok edici, acayip, emsalsiz gibi sıfatlar kullanabilirsiniz ama bunların hiçbiri yaptığı şeyin devasa boyutunu kapsayamayacaktır.

Miami'deki bir silah etkinliği. 28 Mayıs 2022. (Damon Winter/The New York Times)

Rusya’nın otokratik yöneticisinin yardımıyla ofise gelen, otokratik fetişizmli başkan neredeyse gezegenin en güçlü ülkesinin hükümetini engelliyordu. Ancak Pew Araştırma Merkezi’nin şubat ayında yayınladığı ankete göre, 6 ocak isyanının hemen sonrasında şu ana kıyasla, daha fazla kişi Trump’ı isyandan sorumlu tutuyordu. 10 Cumhuriyetçiden 6’sı eski başkanın hiçbir sorumluluğu olmadığını belirtti. Bu oran bir sene önce yüzde 46 idi. Haziran 2021’de ise Cumhuriyetçilerin yüzde 66’sı Trump’ın 2020 seçimlerini “kesinlikle” veya “muhtemelen” kazandığını söylemişti.

Trump ve yalanları

Komitenin duruşması bu rakamların tersine dönmesine neden olabilir. Ancak tarihi bir rehber olarak alacaksak tarikatının sarsılmayacağını ve bozulmayacağını söyleyebiliriz. Trump’ın mirası tam olarak da bu: Siyasi hakikatimizin değişmesi. Perşembe günkü duruşmada net bir şekilde görüldüğü gibi birçok kişi Trump’a seçimi kaybettiğini ve geniş bir sahtekarlık yaşanmadığını söylemişti. Görünen o ki seçimi çalmaya çalışırken yanılsama içinde değildi. Seçimle ilgili kendi yalanına oynuyordu.

Yalan söylemek Trump için hep hayati bir yetenekti. Ancak siyasete girmeden önce bunu çoğunlukla varlıkları ve egosunu büyütmek, yeni para kazanan sosyal tırmanıcılara altın kaplama arzular satmak için kullanmıştı. Bütün markası, cafcaflı insanların cazibe algılarını paketlemek üzerineydi. O dünyada kuralları sıklıkla ekarte etti. Ancak siyasete girince, oradaki bazı kuralların finans dünyasından bile daha esnek olduğunu keşfetti. Başkanı kısıtlayan çoğu şey gelenekler ve göreneklerden oluşuyordu. Var olan kuralları kimse uygulamamıştı çünkü önceki başkanlar bunlara uymuştu. Bazı açılardan Trump’ın tek kısıtlaması, çoğunu kendi isteğiyle atayabileceği ve değiştirebileceği, diğer yetkililerin kuralları ihlal etmeye yönelik isteksizliğiydi.

Milyonlar bir yalancıyı takip ediyor

Gemisinden inip oranın yerel toplumuyla karşılaşan bir korsan gibiydi. Kültürün zerafetini veya ayinlerin tarihçesini takdir etmek yerine zayıflıklarına odaklandı. Onları sömürmek, gerekirse yok etmek için planlar yaptı. Amerikan sağını Donald Trump yaratmadı. Ancak onların vurdumduymaz beyaz milliyetçiliğe susadığı bir anda ortaya çıktı. Beyazlar yerini kaybetmekten ürküyor, kurgusal olanı apaçık kollarla benimsiyordu. Cumhuriyetçi Parti’nin değinmeye çekindiği ve anca fısıldayabildiği bu dürtülerin, tam olarak da taban seçmenin duymak istediği şey olduğunu hızlıca kavradı. Şimdi milyonlarca Amerikalı bir yalana kandı ve bir yalancıyı takip ediyor.

Bu, siyasetimizin hala Trump’ın gölgesinde seyrettiği anlamına geliyor. Ona itiraz etmekten veya kontrol ettiği çeteden korkan Cumhuriyetçi siyasetçiler Trump’a ayak uydurup yalanlarını birer papağan gibi tekrarlıyor. Hava geçirmez şekilde mühürlenmiş ve hakikate dirençli muhafazakar medyanın yankı odası, Trump’ın yalanları incelenmeden kabul edilene kadar propagandalarını tekrarlıyor.

Trump’ın gölgesindeki Demokratların iradesi

Demokratlar da Trump’ın gölgesinde yaşıyor. Joe Biden’ın Demokratik Başkan adayı olarak seçilmesinin sebebi en heyecan verici politikalara sahip olması değildi. Demokratlar Trump’ı çaresizce yenmek istiyordu ve Biden’ın en güvenli bahis olduğunu düşündüler. Biden 2020 seçimini kazandığından beri, koalisyonundaki birçok fraksiyon kendilerini rehin tutulan seçmenler gibi hissediyor. Ilımlı ve meşru olsalar dahi Biden’a yöneltilen hiç bir eleştiri serleştirilmemeli çünkü Beyaz Saray için bir kez daha seçime girmeye hazır görünen Trump’ın eline koz verilmemeli.

Elimizde yalnızca hukuki sistem

Trump seçilirse bu ülke kendi kendini parçalayabilir. Bunu size söylerken herhangi bir mübalağa etme niyetim yok. Halihazırda güçten uzakken bile dedikleriyle bu ülkenin hayatta kalabileceğinden emin değilim. Siyasi sistem Trump’ın etkisinde o kadar çok taviz verdi ki onu sorumlu tutup bu kabusu sonlandıramıyor. Artık elimizde yalnızca hukuki sistem kaldı ve yağa bulanmış bir eti avuçlarınızla kavramak Trump’ı yakalamaktan daha kolay. Seçmenlerin fikrini değiştirmek için çok geç olabilir. Ancak komitenin Adalet Bakanlığı’ndaki savcıların kanılarını değiştirmesini bekleyeceğiz. Trump Amerika'yı değiştirdi ama hala onu yok etmesini engelleyebiliriz.

© 2022 The New York Times Company