Lily Kuo / New York Times
Yetkililer, daha az çalışma ve daha az baskı ile yaşama çağrısı yapan iki blog yazarını; evlenmemenin ve çocuk sahibi olmamanın mali açıdan mantıklı olduğunu söyleyen bir influencer’ı ve Çin’in yaşam kalitesi açısından hâlâ Batılı ülkelerin gerisinde olduğunu açıkça dile getiren bir yorumcuyu cezalandırdı.
Bu “sözde karamsar ve şüpheci” isimlerden bazıları on milyonlarca takipçiye sahipti. Son haftalarda hesapları askıya alındı veya yasaklandı. Çin’in internet düzenleyicisi, Eylül sonunda başlattığı yeni bir sosyal medya temizliği kapsamında iki aylık bir kampanya yürütüyor. Amaç, “aşırı kötümser duyguları” ve paniği kışkırtan ya da “çok çalışmanın faydasız olduğu” gibi yılgınlık aşılayan fikirleri yaymayı engellemek.
Devlet televizyonu CCTV kampanya hakkında yayımladığı bir başyazıda “Gerçekte, hepimiz işin ve hayatın getirdiği yorgunluk ve kaygıyı deneyimliyoruz. Ancak bu gerçek duygular saygıyı hak ediyor, daha fazla erişim uğruna bu durumlar kasıtlı olarak büyütülmemeli. İnternet, olumsuzlukların çöplüğü değildir” ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde yetkililer, sosyal medyanın gerçek dünyada şiddete veya zarara yol açabilecek öfke ve kutuplaşmayı körüklemesini nasıl önleyeceklerini tartışıyor. Çin’deki internet düzenleyici de kampanyasını benzer terimlerle çerçeveliyor, toplumsal cinsiyet veya grup kimlikleri üzerinden bölünmeleri kışkırtan mesajlar ya da kendine zarar vermeyi yücelten yayınlara karşı endişelerini dile getiriyor.
Influencer'lara 'siyasi' müdahale
Ancak Çin’in baskısı belirgin bir siyasi alt ton taşıyor. Liderliğin, ekonomik belirsizlik, ABD ile çalkantılı rekabet ve gençler arasında artan hoşnutsuzlukla boğuşan ülkede yılgınlığın yayılmasından duyduğu kaygıyı gösteriyor.
Son yıllarda bazı gençler, minimalist bir yaşam tarzını seçti ya da hedeflerinden tamamen vazgeçerek “hayatını akışına bırakma” yolunu tercih etti. Bu yaşam tarzını teşvik eden iki blog yazarının hesapları geçen ayın sonunda kapatıldı.
Pekin yönetimi, bu tür kötümserliğin yalnızca vatandaşları üretkenlikten caydırmakla kalmayıp, aynı zamanda Komünist Parti’ye yönelik eleştiriye de dönüşmesinden kaygı duyuyor.
Çin Medya Projesi direktörü David Bandurski “Temel sebep, birçok Çinli için kötüleşen ekonomik ve toplumsal görünüm. Bu da herhangi bir ülkede doğal kabul edilebilecek bir toplumsal tepkiye yol açtı” dedi ve ekledi:
“Liderlik, bu tür duyguların bulaşıcı olabileceğinden endişe ediyor”.
Yerel yönetimler ve sosyal medya platformları düzenleyicinin emirlerini uygulamak için harekete geçti.
Orta Çin’deki Zhengzhou şehrinde yetkililer, kenti 'olumsuz' şekilde gösteren iki sosyal medya hesabı sahibi hakkında soruşturma yürüttü. Xi’an’da yerel internet düzenleyicisi, konut fiyatları ve gayrimenkul düzenlemeleri hakkında “yanlış bilgi yayan” beş sosyal medya hesabı sahibini cezalandırdığını açıkladı.
Popüler mikroblog platformu Weibo, geçen hafta ekonomi ve devlet refah programları hakkında “söylenti yayan” 1200’den fazla hesabı askıya aldığını bildirdi.
İnternet düzenleyicisi ayrıca, münferit olayları daha geniş toplumsal sorunlara işaret etmek için kullanan paylaşımların ortadan kaldırılmasını emretti.
Çin’de insanlar genellikle hayal kırıklıklarını dile getirmek veya korkularını ve sorunlarını paylaşmak için bu tür paylaşımları kullanıyor. Okullarda yaşanan gıda güvenliği skandalları gibi son olaylar, halkın devlet yetkililerinin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini sorgulamasına yol açtı.
Son olarak, Çinli oyuncu Yu Menglong’un ölümü internet kullanıcılarının gündemindeydi. Geçen ay Pekin’de çok katlı bir binanın dışında cesedi bulunan oyuncunun “kaza sonucu düştüğü” açıklandı, annesi de bu açıklamayı destekledi. Ancak sonraki günlerde Çinli platformlar, yetkililerin bir cinayeti örtbas ettiği veya olayın intihar olduğu yönünde kanıtsız teorilerle dolup taştı.
Yu’nun ölümü, eğlence endüstrisindeki güç ve yolsuzluk ile polisin şeffaflığı hakkında sorular doğurdu. Weibo, Yu hakkındaki tartışmaları sınırladı ve onunla ilgili paylaşım yapan 1500’den fazla hesabı askıya aldı.
Çin devlet medyası da çevrim içi temizliği, umutsuzluğu tıklanma uğruna pazarlayanlara yönelik bir girişim olarak sunmaya çalıştı.
Ancak umutsuzluktan beslenen içerikleri engellemeye yönelik resmi çabalar, gerçek hayal kırıklıklarını da susturuyor olabilir.
© 2025 The New York Times Company