Greg Bensinger / The New York Times
Twitter hiçbir zaman rasyonel ve incelikli konuşmalara uygun bir yer olmadı. Ama beterin beterini bekleyebilirsiniz.
Pazartesi öğleden sonra Twitter Yönetim Kurulu’nun Elon Musk’tan gelen devralma teklifini kabul kararı şu anlama geliyor: Platformu hasımlarına çamur atmak, insanların dış görünüşüyle dalga geçmek, menkul kıymetler hukukuna meydan okumak ve kripto paraları bıkıp usanmadan pazarlamak için kullanan bir adamın mülkiyetine girmek şirketin menfaatleri için en iyi seçenek.
Musk Twitter vizyonunun “ifade özgürlüğü için kapsayıcı bir alan” fikrine dayandığını söylüyor ancak kullanıcıların bu fikri iyi anlaması gerekiyor. Zira bu, dünyanın en zengin insanı olan milyarder Musk gibiler için ifade özgürlüğü demek. Pazartesi günü Twitter Yönetim Kurulu hisse başına 54.20 dolarlık teklifin kabulünü görüşürken Musk ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu yetkililerini “utanmaz kuklalar” ilan eden bir tweet atarak nasıl bir yönetim getireceğine dair ipucu veriyordu.
Ayrımcılık iddiaları
Musk halihazırda kontrolünde bulunan Tesla, SpaceX, Neuralink ve Boring Co. şirketlerinin idaresinde çok da sorumlu davranmadı. Pandeminin ilk aylarında sağlık yetkililerine burun kıvırdı ve “evde kal” uyarılarına “faşist” yakıştırması yaparak yerel sağlık düzenlemelerini ihlal edip Tesla çalışanlarını işe gelmeye zorladı. Tesla yıllardır ayrımcılık ve cinsel taciz iddialarıyla çalkalanıyor.
California Yüksek Mahkemesi’ne sunulan bir dava dosyasına göre, Musk iş yerinde ırkçı tacize maruz kalan çalışanlarından “vurdumduymaz” olmalarını istemiş. Tesla iddiaları reddediyor.
Yani birçok Twitter çalışanının şirketin başına Musk’ın geçmesi ihtimalinden korkması normal.
Elbette Twitter sunduğu hizmetlerde bazı iyileştirmelerin faydasını görebilir. Şu anda kurallar adil uygulanmıyor ve içerikler ırkçı “troller”, taciz ve dezenformasyonla dolu. Üstelik her ne kadar sıradan insanlara göre daha fazla kişiyi kendilerine inandırsalar da siyasetçiler ve ünlüler Twitter’ın dezenformasyona karşı yumuşak politika uygulamasından memnun görünüyor. Twitter’ın içeriği ılımlı hale getirmedeki alışıldık yaklaşım, tweet’lere uyarı etiketi koymak. Ancak bunları görmezden gelmek kolay, üstelik dezenformasyonun hasarını azaltmıyorlar.
6 Ocak Kongre baskınından önce ve sonra Donald Trump takipçilerini kışkırtmak için Twitter’ı kullandı. Şirket bu utanç verici olaydaki rolünden dolayı haklı olarak Trump’ı Twitter’dan engelledi ama benzer davranışları yıllardır görmezden geliyordu.
Şimdi bu kaynayan kazana bir de Musk geliyor. Aynı görüşte olmadığı birine “pedofil adam” demiş, kadınların vücuduna dair şakalar yapmış ve kendi işçilerinin sendika üyeliğini önlemeye çalışmıştı. Bunların hepsi yakında sahibi olacağı platformda yaşandı.
Görünüşe bakılırsa Musk içeriği daha ılımlı hale getirecek. Ancak bu tedbir Twitter’ı daha iyi bir yer haline getirmeyecek; aksine daha toksik yapacak. Zararlı konuşmaya karşı en iyi panzehrin daha fazla konuşma olduğu anlayışı sebebiyle, dürüst kullanıcılar trol ve bot hesaplar tarafından seslerinin eskisinden de sık bastırılmasını bekleyebilir. Musk “Spam botlar’ı ya yeneceğim ya da bu uğurda öleceğim!” derken umarım ciddidir.
Trump döner mi?
Bütün dünyanın endişelenmesi gereken bir diğer husus ise Musk’ın Trump’ı geri getirmesi. Pazartesi izin verilse bile Twitter’a dönmeyeceğini ve kendi Truth Social platformuna bağlı kalacağını söyledi ama eski başkanın sözünden dönmesine aşinayız.
Musk Twitter’ın fiilen bir kent meydanına dönüştüğünü söylerken haklı. Ancak kontrolsüz güce sahip bir başka milyarderin yönettiği Facebook’un akıbetini unutmayalım. Geçen yıl sızdırılan bilgiler Mark Zuckerberg yönetimindeki Meta’ya ait platformlardaki zararlı yorumlara dair delilleri görmezden geldiğini ortaya çıkardı. Halbuki bu tarz yorumlar ergenlere duygusal zarar vermiş ve kullanıcılardaki kaygı ve öfkeyi artırmıştı. Şirket aslında algoritmalarının son derece kusurlu olduğunu biliyor ama Zuckerberg yönetim kurulunda hakim hissedar olduğundan algoritmaların tasarım ve kullanımını değiştirme konusunda şirkete içeriden ve dışarıdan gelen baskılar sonuç vermiyor.
Peki insanlar Musk yönetimindeki Twitter’ı beğenmezse nereye gidecek? Tabii ki söz konusu rakipler gibi Musk’ın da Twitter’ı alma amacı ifade özgürlüğü değil. Asıl mesele megafonun sahibi olmak. Musk kendi paralı hayranlarıyla dev bir megafonu elinde tutacak, yatırımlarının reklamını yapmakta, doğru sağlık düzenlemelerine çamur atmakta ve kendisini eleştirenleri susturmakta özgür olacak.
Özgürce konuşacak olursak… Böyle bir Twitter kulağa daha iyi bir yer gibi geliyor mu gerçekten?
© 2022 The New York Times Company