05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 06.11.2025 21:34 | Son Güncelleme: 06.11.2025 21:36

Nadir toprak elementlerini koz olarak kullanan Çin, Avrupa’nın silahlanma girişiminin altını oyuyor

Avrupalı liderler, daha saldırgan bir Rusya ve giderek içe kapanan bir ABD karşısında ordularını yeniden silahlandırmak için yarışa girmiş durumda. Ancak bu hamlenin önünde büyük bir engel var: Çin’in kritik minerallere getirdiği kısıtlamalar
Fotoğraf: Marta Giaccone/ New York Times
Fotoğraf: Marta Giaccone/ New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Jeanna Smialek / New York Times

Çin, füzelerden jetlere, insansız hava araçlarından geniş yelpazede askeri donanıma kadar üretimde kullanılan nadir toprak elementleri ve kalıcı mıknatıslar pazarına hâkim durumda. Pekin, bu avantajını Washington ve Brüksel’le yürüttüğü ticaret savaşlarında pazarlık kozu olarak kullandı; gümrük vergileri ve ticaret engelleri konusunda yaptığı görüşmelere paralel olarak nadir toprak elementlerinin ihracatını sıkılaştırıp gevşetti.

Bu durum Avrupa’da hareketliliğe neden oldu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin “kritik mineraller konusunda bağımsızlık için çabalamak zorunda olduğunu” vurguladı. Ancak bu arada, Avrupa ticaret yetkilileri bloğun tedarikini güvence altına almak için Çinli muhataplarıyla yoğun görüşmeler yürütüyor.

Çarşamba günü, 27 AB ülkesinin büyükelçilerine, Çin’in Avrupa’ya nadir toprak ihracatını kolaylaştırmak amacıyla “genel lisanslar” konusunda müzakere etmeye istekli göründüğü söylendi. Ancak bu çözümün ne kadar hızlı hayata geçeceği ya da ne kadar kalıcı olacağı belirsizdi. Görüşmeler hakkında bilgi veren iki diplomat, AB’nin şu anda ağırlıklı olarak alternatif tedarik kaynakları bulmaya odaklandığını belirtti.

Avrupa Komisyonu sözcüsü Olof Gill, kısa vadede müzakerelerin amacının “Avrupa sanayisine daha fazla öngörülebilirlik sağlamak” olduğunu söyleyerek, “görüşmeler sürüyor” demekle yetindi.

Avrupa Çin'e olan bağımlılığıyla yüzleşiyor

Ancak bu gelişmeler Avrupa liderlerine, askeri açıdan silahlanma çabalarının giderek daha az güvenilir hale gelen Çin’le olan ilişkilere ne kadar bağımlı olduğunu açıkça gösterdi.

Avrupa Birliği Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü araştırmacısı Joris Teer, “Her şey buna bağlı. Kritik minerallerin akışı olmazsa yeniden silahlanma da olmaz” şeklinde konuştu.

Nisan ayında Başkan Donald Trump gümrük tarifelerini açıkladıktan sonra, Pekin hızla yedi nadir toprak elementi ve mıknatısın tüm dünyaya ihracatını kısıtladı. Geçen ay, bu listeyi genişletme tehdidinde bulundu; ancak Çin lideri Şi Cinping ve Trump geçen haftaki zirvede bu artışı bir yıl ertelemekte anlaştılar.

Yine de nisan ayındaki kısıtlamalar Avrupa'daki alıcılar için hâlâ yürürlükte ve Pekin hâlâ Brüksel’i sıkıştırıyor.

AB’nin kilit nadir toprak ithalatının yaklaşık %98’i Çin’den geliyor. Bu oran, ithalatının %80’ini Çin’den yapan ABD’den bile yüksek. Nadir topraklar dünyanın birçok yerinde bulunsa da çıkarılması ve rafine edilmesi son derece zor.

Avrupa'nın Çin'e olan bağımlılığından kurtulması kolay olmayacak

Avrupa Birliği bu bağımlılığı azaltmak için çalışıyor ve 2024’te yürürlüğe giren bir yasa ile yerli bir sanayi oluşturmayı hedefliyor. Ancak Çin’in madencilik ve rafinaj kapasitesinin yerini almak kısa vadede mümkün değil.

Danışmanlık firması SFA Oxford’tan analistler, madenlerin geliştirilmesi, rafinerilerin inşası, üretimin genişletilmesi ve NATO tedarik zincirine entegrasyonun sekiz ila on iki yıl süreceğini dile getiriyor.

Ancak savunma sanayisi söz konusu olduğunda Avrupa’nın bu kadar zamanı yok.

Avrupa ülkeleri, 2030’a kadar temel kabiliyetlerini geliştirmek için savunma harcamalarını artırmak üzere yarışıyor. Bu amaçla Avrupa Birliği, bütçe kurallarını gevşetti ve 150 milyar euro'luk bir kredi programını askeri yatırımları desteklemek üzere devreye aldı.

Kritik minerallere erişim eksikliği bu girişimi sekteye uğratabilir, jeopolitik dengeleri değiştirebilir ve Avrupa’nın geleceğini şekillendirebilir.

Brüksel Vrije Üniversitesi’nde savunma ve devletçilik programı başkanı Daniel Fiott, “Savunmada özerklik, malzemelerde özerklikle başlar” dedi.

Geçen yıl ekim ayından beri Çinli nadir toprak ihracatçıları, sattıkları malzemelerin Batı’daki tedarik zincirlerinde nasıl kullanılacağını yetkililere ayrıntılı olarak bildirmek zorunda. Bu kurallar sayesinde Çin, dünya genelinde hangi şirketlerin ne tür ve ne kadar nadir toprak elementine ihtiyaç duyduğunu görmeye başladı. Nisan ayında getirilen kısıtlamalar ise tedarik sıkıntısına yol açtı ve ısıya dayanıklı mıknatıs üretiminde kullanılan disprosiyum gibi elementlerin fiyatlarını hızla yükseltti.

Nadir toprak mineralleri, F-35 savaş uçakları, insansız hava araçları, denizaltılar, Tomahawk füzeleri, radar sistemleri ve hem ABD’de hem AB’de üretilen diğer askeri teknolojilerde kritik öneme sahip. Avrupa bu sistemleri yeniden silahlanma planları kapsamında stoklamayı planlıyordu.

Lahey Stratejik Çalışmalar Merkezi analisti Benedetta Girardi, “Buradaki Çin’in nihai amacı, ABD ve Avrupa’nın ilerlemesini yavaşlatmak. Birinin güvenlik sektörünü vurduğunda, diğerinin güvenlik sektörünü de vurmuş oluyor” ifadelerini kullandı.

AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, Pekin’in nadir toprak ihracatı için lisans zorunluluğu getirmesinden bu yana, AB şirketlerinin yaptığı 2 bin başvurudan yalnızca yarısının “uygun şekilde sonuçlandırıldığını” belirtti.

Çin, en son sıkı kontroller tehdidini geri çekmiş olsa da, bu tür tehditlerin kendisi bile bir uyarı niteliği taşıyor.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Kritik Mineraller Güvenliği Programı direktörü Gracelin Baskaran, “Hâlâ endişeliyim. Kısıtlamalarda bir duraklama bile bizi kırılgan bırakıyor” sözlerini kaydetti.

Baskaran, Avrupa, ABD ve müttefiklerinin henüz insansız hava aracı motorlarındaki disprosiyumu veya gelişmiş askeri teçhizatlardaki yüksek sıcaklığa dayanıklı mıknatıslar için gerekli samaryumu hızla ikame edebilecek durumda olmadıklarını söyledi.

Ancak Çin’in nadir topraklarda kurduğu hâkimiyetin yarattığı riskler netleşirken, Avrupa bu endişeleri somut adımlara dönüştürmekte zorlanıyor.

ABD ise nadir toprak üretimine yatırım konusunda hızla ilerliyor: Savunma Bakanlığı, MP Materials adlı nadir toprak şirketine 400 milyon dolarlık bir hisse satın aldı ve bu hafta Vulcan Elements ve ReElement Technologies’e yüz milyonlarca dolarlık kredi ve potansiyel hisse yatırımı açıkladı. Bu iki şirket, geri dönüştürülmüş nadir toprak minerallerinden mıknatıs üretmek için ortaklık kurdu.

Avrupa’da ise nadir toprak sektöründeki şirketler, ortak alımlar, finansmana erişim ve izin süreçlerinin hızlandırılması gibi önlemlerle yerel tedarik zinciri oluşturma çabalarının zamanında yeterli olup olmayacağından emin değil.

Bu nedenle diplomasinin kısa vadede Avrupa’nın belki de tek umudu olduğu değerlendiriliyor.

Teer, “Çinliler Avrupa’daki tüm yeniden silahlanma girişiminin altını oymaya çalışıyor. Bu, ne bir savunma yetkilisinin ne de bir sanayi temsilcisinin yüksek sesle söylemek isteyeceği bir şey” ifadelerini kullandı.

© 2025 The New York Times Company