Ben Hubbard ve Aaron Boxerman / The New York Times
İsrail'in Lübnan ile olan kuzey sınırının her iki tarafında da savaş sesleri yankılanıyor. İsrail kasabalarında Hizbullah tarafından atılan roketlerin yaklaştığı uyarısında bulunan sirenler çalıyor. Lübnanlı siviller İsrail bombardımanından ve yeni bir savaş ihtimalinden korkarak köylerini terk etti.
Hamas'ın İsrail'in güneyindeki ölümcül saldırısını başlatmasından bu yana İsrail'in kuzey sınırı boyunca gerginlik artarken, İsrail ile Hamas'ın komşu Lübnan'daki İran destekli müttefiki Hizbullah arasında yeni bir çatışma çıkmasından korkuluyor. Uzmanlar böyle bir savaşın taraf olan herkes için büyük riskler taşıdığını söyledi. Gazze Şeridi'ne kara harekatı başlatmaya hazır görünen İsrail, iki cephede birden savaşmak ve Hizbullah'a karşı kendini savunmak zorunda kalabilir. Zaten derin bir ekonomik krizle sarsılan Lübnan, altyapıyı tahrip eden ve çok sayıda insanın ölümüne yol açabilecek yoğun İsrail hava saldırılarıyla karşı karşıya kalabilir.
"Bu bir varoluş savaşı"
Uluslararası müdahale potansiyeli riskleri daha da arttırıyor. Amerika Birleşik Devletleri İsrail'i desteklemek üzere Akdeniz'e karadaki hedefleri vurabilecek iki uçak gemisi gönderdi. Direniş ekseni olarak adlandırılan ve Orta Doğu'da İran destekli güçlerden oluşan ağdaki diğer gruplar da yeni bir savaşın içine çekilebilir. Lübnan'ın eski güvenlik şefi General Abbas İbrahim pazartesi günü verdiği bir röportajda "Büyük savaşlardaki hesaplar devletlerle ilgili hesaplar değildir. Bu bir varoluş savaşıdır: Ya İsrail kalır ya da bu eksen kalır" ifadelerini kullandı. Bölünmüşlüğün her iki tarafındaki liderler de riskleri vurgulayarak sert uyarılarda bulundular.
"Savaş suçları durdurulmazsa başka cepheler açılacak"
Pazartesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Hizbullah'a bu işe karışmamasını söyledi. Netanyahu, "İran ve Hizbullah'a bir mesajım var: Bizi kuzeyde test etmeyin" diyerek İsrailli milletvekillerine seslendi: Aynı hatayı tekrarlamayın, çünkü bugün ödeyeceğiniz bedel çok daha ağır olacak. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan pazartesi günü İran devlet televizyonuna verdiği bir mülakatta Gazze'ye saldırılarını sürdürmesi halinde İran'ın müttefiki bölgesel milislerin İsrail'e saldırabileceği uyarısında bulundu. Abdullahiyan, "Zaman çok hızlı tükeniyor. Filistinlilere karşı işlenen savaş suçları derhal durdurulmazsa, başka çoklu cepheler açılacaktır ve bu kaçınılmazdır" ifadelerini kullandı.
Kendilerini aynı takımda görüyorlar
Biden yönetiminin uçak gemilerini İsrail'e yaklaştırmasının bir nedeni de Hizbullah'ı ABD'nin olası bir müdahalesinden kaçınmak için çatışmaların dışında kalmaya ikna etmeye çalışmak. Son yıllarda Orta Doğu'da yaşanan değişimler, bir yerde yaşanan şiddetin başka bir yerde şiddeti ateşleme ihtimalini arttırdı. Bunun nedeni İran'ın farklı ülkelerdeki İsrail karşıtı güçleri giderek daha sıkı bir ağla örmeye çalışması. Gazze, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'de bir zamanlar büyük ölçüde ayrı ayrı savaşan silahlı gruplar artık kendilerini aynı takımda görüyor. Komutanlarının çoğu İran ya da Hizbullah'tan benzer eğitimler aldı ve üyeleri roketlerin ateş gücünü nasıl arttıracakları ve düşmanlarını insansız hava araçlarıyla nasıl gözetleyecekleri konusunda bilgi paylaşıyor.
İran bu ağa liderlik ediyor olabilir ama İslam Cumhuriyeti tarafından otuz yıldan uzun bir süre önce Lübnan'da kurulan Hizbullah başlıca uygulayıcı. Üyeleri 2011'de başlayan iç savaş sırasında Suriye'nin hükümet karşıtı isyancılara karşı güçlenmesinde kilit rol oynadı. Ayrıca Irak'taki İran yanlısı savaşçıların ve Yemen'deki Husi isyancıların savaş kabiliyetlerini arttırdı. İsrail, ABD ve diğer ülkeler Hizbullah'ı ve Gazze'deki Hamas da dahil olmak üzere bazı bölgesel ortaklarını terör örgütü olarak tanımladı.
En zorlu rakibi
İsrail, 2006 yılında binden fazla Lübnanlı ve 165 İsraillinin ölümüyle sonuçlanan bir aylık savaştan bu yana Hizbullah'ı en zorlu düşmanı olarak görüyor. Hizbullah üyeleri yüksek eğitimli, on binlerce roketten oluşan bir cephaneliğe sahip ve İsrail topraklarının derinliklerindeki hedefleri vurabilecek hassas güdümlü füzelere sahipler.
"Hamas'tan çok daha tehlikeli"
Hizbullah'ın yetenekleri tam olarak bilinmemekle birlikte, analistler 2006'dan bu yana, kısmen üyelerinin Suriye ve Irak'ta İslam Devleti grubunun cihatçılarıyla savaşma deneyimi kazanması nedeniyle, önemli ölçüde arttığını söylüyorlar. Emekli bir İsrail ulusal güvenlik danışman yardımcısı olan Orna Mizrahi, Hizbullah'ın hava savunma yeteneklerini de içeren cephaneliğinin onu İsrail için Gazze Şeridi'ni kontrol eden Filistinli grup Hamas'tan çok daha tehlikeli hale getirdiğini söyledi. "Uzun menzilli füzelere, hassas güdümlü füzelere, iyi geliştirilmiş siber yeteneklere sahipler" diyen Mizrahi, tüm bunların Hizbullah'a İsrail'deki sivil nüfusa çok daha geniş çaplı zarar verme kabiliyeti verdiğini söyledi.
İki tarafında kaybedecek çok şeyi var
Bununla birlikte, Netanyahu yönetiminin İsrail yargısını zayıflatmaya yönelik hamleleri nedeniyle aylarca süren bölünmenin ardından İsrail'in yeni keşfedilen birliğinin Hizbullah'ın saldırması halinde yardımcı olacağını da sözlerine ekledi. Analistlere ve eski İsrailli ve Lübnanlı yetkililere göre bölgedeki yüksek gerilime rağmen hem İsrail hem de Hizbullah bu noktada topyekûn bir savaştan kaçınmak istiyor çünkü her ikisinin de kaybedecek çok şeyi var.
Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği ve bin 400'den fazla kişinin ölümüne, yaklaşık 200 kişinin de Gazze'ye kaçırılmasına neden olan saldırının derin travmasını yaşayan İsrail, Netanyahu'nun Hamas'ı yok etme çabası olarak adlandırdığı konuya odaklanmak istiyor. Hizbullah'ın liderleri sık sık İsrail'in yok edilmesi çağrısında bulunuyor ancak örgüt on yıldan uzun bir süredir İsraillilerle savaşmaktan kaçınarak çabalarını başka yerlere harcamayı tercih ettiğini gösteriyor.
Carnegie Orta Doğu Merkezi'nde araştırma direktör yardımcısı olan Mohanad Hage Ali, "Hizbullah'ın topyekûn bir çatışmaya girmekten ziyade İsrail'e karşı güç ve caydırıcılık katmanları göstermek ve bölgesel düzeyde masada bir koltuk sahibi olmakla ilgilendiğini görüyorum. Kendilerine daha fazla güç ve nüfuz kazandıracak uzun vadeli bir stratejiyle daha çok ilgileniyorlar" değerlendirmesini yaptı. Şimdilik her iki taraf da İsrail'in beklenen Gazze işgalinin dinamiklerinin nasıl gelişeceğini görmek için bir bekleme oyunu içinde görünüyor.
Lübnan'ın eski güvenlik şefi İbrahim, Hizbullah'ın kırmızı çizgileri arasında İsrail'in Hamas liderliğini ortadan kaldırma çabası ya da Filistinlilerin ölü sayısının on binleri bulması olduğuna inandığını söyledi. İsrailli yetkililer Hamas'ın üst düzey yetkililerinden kurtulma niyetlerini çoktan açıkladılar ve Gazze yetkilileri ölü sayısının 2 bin 800'ü aştığını söylüyor.
Savaş ilerledikçe ve İsrail'in Gazze şehirlerini yerle bir eden hava saldırıları ile ölü ve yaralıları enkaz altından çıkaran kurtarma ekiplerinin görüntüleri Arap haber kanallarını doldurdukça, Hizbullah destekçileri arasında bir karşılık verilmesi yönündeki çağrılar da muhtemelen artacaktır. Hizbullah hakkında bir kitap yazan Joseph Daher, "Kilit mesele İsrail işgal ordusunun Gazze'ye ve özellikle de Hamas'ın yapılarına uygulayacağı şiddetin boyutu olacak" dedi.
© 2023 The New York Times Company