Patrick Kingsley, Aaron Boxerman ve Hiba Yazbek / The New York Times
Gazzeli yetkililer, Filistinliler ve İsrailliler bölgeyi alevlendiren trajediden birbirlerini sorumlu tutarken, Salı günü Gazze'deki bir hastanede meydana gelen patlamada yüzlerce kişinin öldüğünü açıkladı. Gazze'yi kontrol eden Hamas, El-Ehli Baptist Hastanesi'ndeki patlamaya bir İsrail hava saldırısının neden olduğunu söyledi. Saatler sonra İsrailli yetkililer, Filistinli savaşçılar tarafından İsrail'e atılan roketlerden birinin fırlatıldıktan kısa bir süre sonra arızalandığını ve bunun 10 gündür devam eden savaşın en ölümcül olayı olabileceğini söyledi.
İnternette yayınlanan ve The New York Times tarafından doğrulanan fotoğraf ve videolarda yaralanan insanlar, alevler, acılı tanıklar ve ölülerin satıldığı battaniyeler, sırt çantaları ve yatakları görülüyordu. Gazze'de yaşayan Filistinli foto muhabir Ali Jadallah, çoğu ölü olan yaralıların başka bir hastaneye getirilişini izlediğini söyledi. Cesetlerin çoğunun tek parça olmadığını belirtti.
Öfkeli tepkiler
Bir kadın, yıkılan hastanenin enkazı arasında ilerlerken kaydettiği bir videoyu paylaşarak "Nereye gitmem gerekiyor?" diye sordu. Görüntülerin yanı sıra Hamas'ın İsrail'i suçlayan açıklamaları ve İsrail'in gecikmeli yalanlamaları Orta Doğu'da öfkeli tepkilere yol açtı, Beyrut'ta büyük protestolar düzenlendi ve Ürdün'ün başkenti Amman'da bir kalabalık İsrail Büyükelçiliği önünde ateş yaktı.
Batı Şeria üzerinde sınırlı yetkiye sahip olan Filistin Yönetimi'nin lideri Mahmud Abbas, Biden ile görüşmek üzere planladığı Ürdün gezisini yarıda kesti. İsrail ile resmi ilişkiler kurmayı değerlendiren Suudi Arabistan'ın Dışişleri Bakanlığı katliamdan İsrail işgal güçlerini sorumlu tuttu. İsrail ordusu ve Başbakan Binyamin Netanyahu salı gecesi yaptıkları açıklamada hastanedeki patlamanın Hamas'ın müttefiki olan İslami Cihat'ın başarısız bir roket fırlatması sonucu meydana geldiğini söyledi. İslami Cihat bu iddiayı reddetti. Geçmişte İslami Cihat da dahil olmak üzere Filistinli silahlı gruplar tarafından atılan roketler zaman zaman arızalanarak sivil mahallelere isabet etmişti.
Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü ölü sayısını 500 ya da daha fazla olarak açıklarken, bakanlık daha sonra bu sayıyı yüzlerce olarak değiştirdi. Hiçbir rakam bağımsız olarak teyit edilemedi ancak Anglikan Kilisesi tarafından işletilen hastaneden gelen görüntüler ve tanık ifadeleri sayının yüksek olduğunu açıkça ortaya koydu. İsrail uçakları Hamas'ın 7 Ekim'deki katliamına ve İsraillileri kaçırmasına misilleme olarak Gazze'yi bombalıyor. Bombardıman ve İsrail'in Gazze şehri dahil olmak üzere Gazze'nin kuzeyini boşaltma talimatı yüz binlerce insanı yerinden etti, binlercesini öldürdü ya da yaraladı ve bölgedeki insanların su, gıda, yakıt ve ilaç sıkıntısı çekmesine neden oldu.
2 milyondan fazla insan sıkışıp kaldı
Evlerinden kaçan insanlar sokaklarda uyuyor, yiyecek yüzünden kavgalar çıkıyor ve hastaneler giderek artan yaralı hasta seline bakamaz hale geliyordu. Bir haftayı aşkın süredir devam eden uluslararası görüşmelerden, hayati önem taşıyan malzemelerin bölgeye girişine izin verilmesi, bazı insanların bölgeden çıkmasına izin verilmesi ya da 2 milyondan fazla insanın kötüleşen koşullar altında sıkışıp kaldığı Gazze'de siviller için güvenli bölgeler oluşturulması konusunda bir anlaşma çıkmadı.
Yardım ve insan hakları grupları İsrail'in bombardımanlarına ve tahliye talimatlarına yönelik eleştirilerini arttırdı. İsrailli yetkililer konutları ve camileri vurduklarını, sivilleri öldürdüklerini ya da yaraladıklarını inkâr etmiyor, ancak Gazze'nin sivil altyapısıyla iç içe geçmiş olan Hamas yetkililerini, silah depolarını, tünelleri ve güvenli evleri hedef aldıklarında ısrar ediyorlar.
Gazze'deki hastane patlamasından önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği salı günü yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze'deki operasyonunda savaş hukuku ve uluslararası insan hakları hukukunun ihlal edildiğine dair her gün ortaya çıkan belirtilere dikkat çekti ve insanlara Gazze'nin kuzeyini boşaltmalarını söylemenin bir nüfusun zorla nakledilmesi olarak değerlendirilebileceğini, bunun da uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini söyledi.
600 binden fazla insan kaçtı
BM salı günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazzelilere bombardıman ve olası bir kara harekâtına hazırlanırken güvenlikleri için güneye gitmelerini söylemesinin ardından 600 binden fazla insanın kuzey Gazze'den kaçtığını söyledi. Ancak hava saldırıları güneyde ve güneye giden yollarda insanları öldürürken, tahliye güvenliğinin garantisi olmadı.
57 yaşındaki Mohammad Ayoub ve ailesi sadece birkaç kişisel eşyayla kuzey Gazze'den kaçarak Mısır sınırındaki Refah'a vardıklarında burayı da saldırı altında buldular. Ayoub, "Güvenli olduğunu söyledikleri bu bölgelerde bile sürekli bombardıman var. Ama Gazze'de artık güvenli yer kalmadı" dedi.
İsrail ordusu salı günü yaptığı açıklamada güneydeki Han Yunus ve Refah kentlerinde bombardımanı arttırdığını ve Gazze'deki yetkililerin bir gecede 80 kişinin öldüğünü söylediği saldırılar düzenlediğini açıkladı. Ordu sözcüsü Binbaşı Nir Dinar, İsrail'in sivil kayıplardan kaçınmaya çalıştığını ancak Hamas savaşçılarının Filistinli siviller arasında saklandığını ve Gazze'nin güneyinin, kuzeyden daha güvenli olduğunu söyledi.
Daha öncekiler bu boyutta değildi
Hamas ve İsrail daha önce de birkaç kez savaştı ancak hiçbiri bu boyutta değildi ve çatışma uluslararası ilginin giderek artan bir odağı haline geliyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz salı günü İsrail'e destek ziyaretinde bulunurken, BM Genel Sekreteri António Guterres'in de perşembe günü İsrail-Gazze savaşıyla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere bölgeye gitmesi bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Netanyahu salı günü saat 02:30'a kadar birkaç saat görüştü ve Blinken Filistinli liderlerle görüşmek üzere Ürdün'e gitti. ABD halihazırda İsrail'e yakın Akdeniz sularına 2 bin deniz piyadesi de dahil olmak üzere bir deniz gücü göndermiş durumda ve salı günü Savunma Bakanı Lloyd Austin ihtiyaç duyulması halinde bölgeye konuşlanmak üzere 2 bin askerin daha hazırlanması emrini verdi.
Hamas'ın saldırısı 7 Ekim'i İsrail tarihindeki en ölümcül tek gün haline getirdi ve Mısır, Suriye ve diğer bazı devletlerin sürpriz saldırısıyla başlayan 1973 Yom Kippur savaşından bu yana ülkenin güvenliğine yönelik en kötü ihlal oldu. Titizlikle planlanmış bir saldırıda binlerce Hamas savaşçısı sınır çitlerini aşarak birçok yerden İsrail'e akın etti, kasabaları, askeri üsleri ve bir müzik festivalini ele geçirdi, çoğu sivil ve bir kısmı ziyaretçi yabancılardan oluşan yaklaşık bin 400 kişiyi öldürdü ve yaklaşık 200 rehineyi Gazze'ye kaçırdı.
İsrail bu saldırıya, kendisini İsrail'i yok etmeye adamış bir örgütün savaşma kabiliyetini ortadan kaldırmaya kararlı olan Hamas'a karşı bugüne kadar yürüttüğü en yoğun bombardıman kampanyasıyla misilleme yaptı. Netanyahu geçen hafta her Hamas üyesinin ölü bir adam olduğunu ilan etti. Yetkililerin pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre bombardıman Gazze'de 2 bin 800'den fazla kişinin ölümüne yol açtı. BM İnsan Hakları Komiserliği ölenler arasında en az 14 BM çalışanı, 28 sağlık çalışanı ve 11 gazetecinin bulunduğunu açıkladı. Gazze yetkilileri, kurtarma görevlileri onları bulmaya çalışırken bin 200 kadar kişinin hala enkaz altında olabileceğini söyledi.
© 2023 The New York Times Company