Aaron Boxerman / The New York Times
İsrail geçen hafta bazıları yıllardır korkulan çok sayıda sert diplomatik darbe aldı. Ancak yurtdışında İsrail'e karşı yükselen tepkiler, ülkenin Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına ilişkin görüşleri dünyanın geri kalanından farklı olan İsrail halkını etkilememiş görünüyor. Daha bu hafta Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısı Kerim Han, Hamas'ın üç liderinin yanı sıra İsrail başbakanı ve savunma bakanı hakkında insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkarılmasını talep ettiğini açıkladı. Üç Avrupa ülkesi Filistin devletini tanıyacaklarını duyurdu ve İsrail uluslararası tepkilerin ardından Associated Press'in ekipmanlarına el koymaktan vazgeçti.
Ancak İsrailli liderler her şeyden önce, analistlere göre Gazze'de Hamas'la savaşı hala varoluşsal bir çatışma olarak gören halklarına bakıyorlar. Sağlık yetkililerine göre 35 binden fazla insanın öldüğü Gazze'deki yıkıcı askeri müdahalesi nedeniyle İsrail'e verilen uluslararası destek erozyona uğrarken, İsrailliler büyük ölçüde Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği saldırıların vahşetine ve o gün kaçırılan rehinelerin akıbetine odaklanmış durumda.
Netanyahu eleştirilerden yararlanacak
Siyasi analistler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ı kesin bir yenilgiye uğratamaması ya da Gazze'de kalan rehineleri geri getirememesi nedeniyle ülke içinde yaşadığı hayal kırıklığını azaltmak için artan uluslararası eleştirilerden yararlanmayı umduğunu söylüyor. Netanyahu'nun bazı önemli rakipleri, Han'ın tutuklama emri çıkaracağını açıklamasının ardından pazartesi günü Netanyahu'yu savunmak için bir araya geldi. Eski bir İsrailli diplomat olan Alon Pinkas, "İsrail sadece izole edilmiş değil, aynı zamanda bir tür kuşatma altında olduğunu hissediyor" dedi.
Kamuoyu desteğinin itici gücü korku
İsrailli yetkililere göre yaklaşık bin 200 kişinin öldürüldüğü ve 250 kişinin rehin alındığı İsrail'in güneyindeki katliamın anıları pek çok İsrailli için çatışmanın sürekli arka planını oluşturmaya devam ediyor. Aylar sonra, İsrail medyası hala sürekli olarak kurbanların, hayatta kalanların ve Gazze'de rehin tutulanların ailelerinin hikayelerini yayınlıyor. Brookings Enstitüsü'nde Orta Doğu Politikaları Merkezi'ni yöneten Natan Sachs, "İsrailliler o günün dehşetini yaşıyor ve yeniden yeniden bunları düşünüyorlar, ama aynı zamanda bunun bir gün tekrarlanabileceği ihtimalini de göz önünde bulunduruyorlar. Bu korku hem İsrail politikasının hem de politikaya yönelik kamuoyu desteğinin temel itici gücü" dedi.
İsrailliler arasında hoşnutsuzluk giderek artıyor ve birçoğu hükümetlerinin hayatta kalan ve ölen 128 rehineyi eve getirememesinden dolayı hayal kırıklığına uğramış durumda. Aralarında üst düzey İsrailli yetkililerin de bulunduğu diğerleri ise Netanyahu'nun sonu gelmez bir çatışmaya dönüşebilecek bu durum için net bir çözüm önerisi getirememesinden dolayı hayal kırıklığına uğramış durumda. Ancak ateşkes için yapılan çağrılar pek karşılık bulmadı. Aralarında Netanyahu'nun en önemli rakiplerinin de bulunduğu İsrailli liderler, BM yetkililerinin 800 binden fazla Filistinlinin yerinden edildiğini tahmin ettiği Refah'ta devam eden İsrail askeri operasyonunu genel olarak destekliyor. ABD'li yetkililer İsrailli mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde saldırıya ilişkin endişelerini defalarca dile getirdiler.
İspanya, Norveç ve İrlanda'nın çarşamba günü bir Filistin devletini tanıma kararı karşısında İsrailli yetkililer konuyu 7 Ekim'e geri döndürmeye çalıştı. İsrail büyükelçilerini geri çağırdı ve Dışişleri Bakanı Israel Katz, Hamas saldırısı sırasında beş kadın askerin kaçırılmasıyla ilgili görüntüleri şiddetli bir kınama sırasında onlara izleteceğini söyledi. Netanyahu ve sağcı koalisyonun diğer üyeleri yurtdışından gelen eleştirilere meydan okuyarak tepki gösterdi. Üç Avrupa ülkesinin Filistin devletini tanıma kararını terörizm için bir ödül olarak nitelendirdi ve UCM savcısını, Hamas savaşçılarının ve İsrail güçlerinin mevcut savaş sırasında suç işlediğini öne sürdüğü için eleştirdi. Netanyahu, "Hamas'ın canavarlarını dünyanın en ahlaklı ordusu olan İsrail ordusunun askerleriyle karşılaştırmaya nasıl cüret edersiniz?" dedi.
Ancak en büyük sorulardan biri, Netanyahu'nun ABD de dahil olmak üzere İsrail'in yurtdışındaki kilit müttefikleriyle bağlarına daha fazla zarar vermeden, yurtiçinde uluslararası eleştirilere karşı halkın şikayetini ne kadar süreyle körükleyebileceğidir. Sachs, "Politika açısından bu kesinlikle felaket ve uzun vadeli sonuçları olacak. Ancak siyaset açısından işe yarıyor olabilir" ifadelerini kullandı.
©️ 2024 The New York Times Company