Roni Caryn Rabin / New York Times
Yahudiliğin ve İslam dininin kutsal metinleri, domuz konusunda mutlak bir fikir birliği içinde; domuz tabudur, necis sayılır ve insan tüketimi için uygun değildir.
Yahudiler için domuz eti “treyf”tir, yani koşer’in tam zıddı. (Oksijen'in notu: Koşer veya kaşer, Yahudiliğe göre; yenilmesi ve kullanılmasında dinen bir sakınca bulunmayan ürünlerdir)
Domuzlar, koşer olabilmek için gerekli özelliklerden birine (çift tırnak) sahip olsalar da geviş getirme özelliğine sahip değildir.
Müslümanlar için de domuz haramdır. Kur’an’da leş ve kanla birlikte domuz yasağı defalarca vurgulanır.
Yeni tıbbi gelişme: Genetiğiyle oynanmış domuz organları
Şimdi ise biyoteknoloji şirketleri, böbrekleri iflas eden hastalara nakletmek üzere genetik olarak değiştirilmiş domuzlar yetiştiriyor. Uzmanlar bunu yaparken yeni bir soruyla yüzleşiyor; Yahudiler ve Müslümanlar, hayatlarını kurtaracaksa domuz organı naklini kabul edecek mi?
Her iki dinde de domuz yasağının sadece tüketimle sınırlı olup olmadığı tarih boyunca tam bir netlik kazanmadı. Ayrıca hem İslam hem de Yahudilikte Katoliklerdeki papa gibi tüm inananlar için bağlayıcı karar veren tek bir otorite de bulunmuyor.
Geçtiğimiz yıl İstanbul’da düzenlenen Organ Nakli Derneği Kongresi’nde farklı inançlardan akademisyenler, türler arası organ nakillerinin dini kabul edilebilirliği konusunu tartıştı.
Yahudi kanadı: %100 caiz
Yahudiler açısından yanıt kesin ve tartışmasız: Evet. Bu durum, “iki Yahudi, üç fikir” atasözünün işlemediği nadir konulardan biri. Washington Üniversitesi'nden İbranice uzmanı Prof. Rabbi Pamela Barmash konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'En dindar ve Ortodoks Yahudiler için bile %100 caiz' ifadesini kullandı.
Yahudilikte yaşamı koruma yükümlülüğü, tüm dini emirlerin üstünde gelir. Modern dönemde domuz yasağının sadece yemeğe yönelik olduğunu belirten Ortodoks Yahudi Cemaati Başkan Yardımcısı Rabbi Moshe Hauer, “Bir Yahudi, domuzdan yapılmış kalp kapağı da kullanabilir, domuz derisinden yapılmış Amerikan futbol topuyla da oynayabilir” dedi.
İslam’da eşik daha yüksek
Müslümanlar da yaşamın kutsallığına inanır ve İslam, hayat kurtarmak için bazı dini yasaklarda esneklik tanır. Ancak domuz tabusunun aşılması için çıta daha yüksek bir konumda bulunuyor.
İslam dini bu soruya sorularla yaklaşır; Gerçekten zorunlu bir durum var mı? Alternatif tedavi mevcut mu?
Böbrek hastaları örneğin diyalizle yaşamını sürdürebilir, fakat organ nakli olanlar hem daha uzun yaşar hem de daha kaliteli bir hayata sahip olur.
New York'taki İkra Camii İmami Ahmed Ali bu konuyla ilgili 'Bir insanın hayatını kurtarmak için gerekirse helal olmayan bir şey kullanılabilir. Ama doktor, başka bir çözümün mümkün olup olmadığına karar vermeli' değerlendirmesinde bulundu.
Kur’an domuz tüketimini yasaklasa da, metin genel olarak “hayvanın kendisi pis ve bozuk” olarak yorumlanır.
Ancak hayati zorunluluk söz konusuysa istisna yapılabileceğini belirten Wisconsin Tıp Fakültesi’nden İslam Biyotiği Uzmanı Dr. Aasim I. Padela, bazı dini otoritelerin sınırlı koşullarda domuz organlarını caiz gören fetvalar yayımladığını söyledi.
Tabunun kökeni nereden geliyor?
Domuzu aynı şekilde yasaklayan başka büyük din bulunmuyor. Araştırmacılar, Yahudi ve sonrasında İslam kültüründe bu yasağın nasıl kök saldığını tam olarak açıklayamıyor.
Arkeolojik bulgular, domuzların Orta Doğu’da 9-10 bin yıl önce evcilleştirildiğini gösteriyor. Bugünkü İsrail topraklarında bile M.Ö. 2. yüzyıla ait domuz kemikleri bulunuyor.
Harvard Üniversitesi’nden Julia Rhyder’a göre Yahudilikteki yasak, diğer bölgesel kısıtlamalardan farklı olarak bir kesinlik niteliğindeydi:
'Tek Tanrı, tek tapınak ve tek yasaklı yiyecek'
Zamanla domuz yasağı, Yahudi ve Müslüman kimliğinin ayırt edici bir parçasına dönüştü. British Columbia Üniversitesi’nden Rumee Ahmed, “İnsanlar namaz kılmasa da, oruç tutmasa da domuz yemez. Domuz, son sınırdır” diyor.
'Son çare domuz olabilir'
2023’te yapılan bir ankette, 5.000 Amerikalıya domuz yerine başka bir hayvandan organ nakli tercih edip etmeyecekleri soruldu. Katılımcı Müslümanların yarısı maymun veya inek, yüzde 40’ı ise köpek organını domuz organına tercih edeceğini söyledi.
Organ nakli alanında öncülerden Dr. Muhammad M. Mohiuddin, dindar bir Müslüman olarak 30 yıldır bu sorularla boğuştuğunu anlattı. Çocukken “domuz” kelimesini telaffuz ettiği için bile azarlandığını söyleyen Mohiuddin, birçok İslam alimiyle konuştuktan sonra şu sonuca vardığını belirtti:
“Önce diğer tüm tedavi seçenekleri denenmeli, ama hayat kurtarmanın son çaresi domuz organı olabilir.”
Chicago Üniversitesi’nden etik profesörü Laurie Zoloth ise bunun “yuh faktörü” olarak tanımlanan, toplumsal tiksintiyle ilgili olduğunu öne sürdü ve şu sözleri kullandı:
'Bazı şeyler caiz olabilir ama sosyal olarak onaylanmaz. İnsanlara küçük yaştan itibaren bunların iğrenç olduğu öğretilir'
© 2025 The New York Times Company
Kaynak: Gazete Oksijen

