Stephanie Nolen / New York Times
Bu yıl, HIV ile 44 yıldır süren mücadelenin dönüm noktası olması bekleniyordu. Onlarca yıllık araştırma ve milyarlarca dolarlık yatırımlar sonucunda geliştirilen yeni aşı yöntemleri, ilk kapsamlı klinik denemelerine başlamıştı. HIV’i vücutta yıllarca gizli ve tespit edilemez halde tutan mekanizmaları hedef alan tedavi çalışmalarında da önemli ilerlemeler kaydedilmişti.
En büyük umut ise, HIV’e karşı tam koruma sağlayan ve yılda sadece iki kez yapılan bir enjeksiyon olan Lenacapavir’di. İlacın, başta doğu ve güney Afrika olmak üzere hızla yayılması planlanıyordu. Özellikle hedefteki grup, geçen yıl dünya genelindeki yeni HIV vakalarının yarısını oluşturan 300 bin genç kadındı.
Ancak tüm bu planlar, Trump yönetiminin dış yardımlarda yaptığı kesintilerle yerle bir oldu.
'Geriye doğru koşuyoruz'
Uzmanlar, HIV salgınını bitirme umudunun bugüne kadar hiç bu kadar güçlü olmadığını söylüyor. Fakat şu anda Afrika genelindeki HIV programları, Amerika’nın daha önce sağladığı ilaçları tedarik etmeye, işten çıkarılan hemşire ve laboratuvar teknisyenlerinin yerini doldurmaya ve kapatılan önleme programlarını yeniden başlatmaya çalışıyor.
“Şu anda bambaşka bir dünyada olmalıydık,” diyor Güney Afrika Durban’daki AIDS Araştırma Merkezi’nden kıdemli araştırmacı Leila Mansoor ve sözlerini şu şekilde devam ettiriyor:
“2025 yılında yeni HIV önleme denemelerinin verilerini analiz edecektik, Lenacapavir’in salgını nasıl değiştirdiğini izleyecektik. Ama bunun yerine tam anlamıyla geriye doğru koşuyoruz.”
Klinik denemelere katılacak isimler bile hazırdı
Afrika’nın en çok etkilenen ülkelerinde HIV enfeksiyonlarının yeniden arttığına dair ciddi endişeler var. Ancak kayıp ABD fonlarına bağlı olan veri toplama sistemlerinin çökmesi, zararın tam boyutunu ölçmeyi imkansız hale getiriyor. ABD’nin sağladığı önleyici ilaç stokları ise hızla tükeniyor.
Başta Güney Afrika olmak üzere birçok ülkede, klinik denemelere katılacak hastalar hazır olmasına rağmen aşı denemeleri iptal edildi. Laboratuvarlarda bekleyen aşılar buzdolabında çürümeye terk edildi. HIV tedavisi ve aşı geliştirme alanındaki birçok araştırma merkezi kapılarına kilit vurdu, personel işten çıkarıldı.
Trump yönetimi, “Yabancı yardımlar yolsuz hükümetler ve şişirilmiş programlar tarafından boşa harcanıyor” savunmasını yapıyor.
Başkan ve müttefikleri, ABD’nin küresel sağlık alanında yıllardır “adil olmayan oranda” yük taşıdığını ve diğer ülkelerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini savunuyor.
Oysa ABD, HIV ile küresel mücadelede yıllık yaklaşık 6 milyar dolarlık, yani küresel harcamaların yüzde 75’ini karşılayan en büyük destekçi konumundaydı. Bu politika, dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un 20 yıl önce başlattığı bir insani sorumluluk projesinin devamıydı.
Ancak bugün, Trump yönetimi HIV araştırma ve önleme programlarını birer birer dağıtırken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Tedavi programlarına desteğin devam edeceğini” söylüyor. Ancak tedaviden ziyade önleme çalışmaları neredeyse tamamen askıya alındı.
Döngü kırılabilirdi
Bunların arasında, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) bu hafta onayladığı Lenacapavir’in Afrika’da yaygınlaştırılması planı da iptal edildi. Oysa uzmanlara göre, bu ilaç HIV’in küresel yayılımını durdurma konusunda bugüne kadarki en büyük şans olabilirdi.
Tarih boyunca HIV tedavileri ve önleme yöntemleri, geliştirildiği ilk yer olan Afrika’ya ulaşmakta yıllarca gecikti. Lenacapavir ise bu döngüyü kıracak bir umut olarak görülüyordu.
İlacın üreticisi Gilead Sciences, Afrika’daki klinik deneylerle eş zamanlı olarak ABD’de de onay başvurusu yapmıştı. Ayrıca Hint ve Mısırlı jenerik ilaç üreticilerine gönüllü lisans vererek, ilacın birkaç yıl içinde çok daha ucuza üretilebilmesinin önünü açmıştı.
Bu süre zarfında Gilead, üç yıl boyunca 2 milyon kişiye yetecek kadar ilacı kâr etmeyecek şekilde üretmeyi taahhüt etmişti. Ancak bu dozların yarısını, ABD Başkanı'nın AIDS Yardım Fonu (PEPFAR) alacaktı. Trump yönetimi ise PEPFAR’ın artık sadece hamile ve emziren kadınlara yönelik önleyici programları destekleyeceğini, diğer tüm önleme faaliyetlerini sona erdirdiğini açıkladı.
Diğer yarısı ise, Küresel Fon tarafından alınacaktı. Ancak ABD, bu fona olan desteğini de ciddi oranda kesmiş durumda. Geriye kalan tek seçenek ise, ilaçları Afrika ülkelerinin kendi bütçeleriyle satın alması. Ancak bu ülkeler, ABD fonlarının çekilmesiyle zaten sağlık bütçelerinde devasa açıklarla karşı karşıya.
İlacın nasıl finanse edileceği belirsiz
“Lenacapavir’i mümkün olan en fazla insana ulaştırma hedefimizden vazgeçmedik,” diyor Gilead Küresel Hasta Çözümleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Janet Dorling ve ekliyor:
“Ama değişen tablo, bunu farklı yollarla yapmamızı gerektiriyor.”
Ancak kulislerde, şirketin ilacı kimin satın alacağı ve nasıl finanse edileceği konusunda endişeyle panik arasında gidip geldiği konuşuluyor.
İlacın Afrika için belirlenen fiyatı resmi olarak açıklanmadı. Ancak bölgedeki HIV program yöneticileri, yıllık kişi başı yaklaşık 100 dolar civarında bir hedef fiyatın gündemde olduğunu ifade ediyor.
© 2025 The New York Times Company