24 Mayıs 2025, Cumartesi
Haber Giriş: 07.05.2025 13:35 | Son Güncelleme: 08.05.2025 12:31

New York Times inceledi: Çin neden Fas'taki fabrikalara yatırım yapıyor?

Çinli otomotiv ve batarya üreticileri, Avrupa’daki yüksek gümrük vergilerini aşmak için Fas’ı üretim ve ihracat üssüne dönüştürüyor. New York Times'a göre Fas, düşük maliyetli iş gücü ve AB ile serbest ticaret avantajıyla öne çıkıyor
New York Times inceledi: Çin neden Fas'taki fabrikalara yatırım yapıyor?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Patricia Cohen / New York Times

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, geçen kasım ayında Brezilya’daki G20 zirvesinden dönerken Kazablanka’ya uğradı. Burada geleneksel bir karşılama olan hurma ve süt ikram edildi ve Fas Veliaht Prensi Moulay Hassan ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Kısa süreli bu ziyaret, Çin ile Afrika’nın en büyük otomotiv üretim merkezi olan Fas arasındaki ekonomik bağların güçlendiğinin bir göstergesiydi. Fas, Avrupa’ya yönelik ihracatlarda gümrük vergilerinden kaçınmak isteyen Çinli şirketler için giderek daha önemli bir geçiş noktası haline geliyor.

Son birkaç yılda, Çinli enerji, elektrikli araç ve batarya üreticilerinin Fas’a yaptığı yatırımlar hızla arttı. Bir tahmine göre bu alana 10 milyar dolar yönlendirildi. Batarya üreticisi Gotion High-tech gibi otomotiv alanında faaliyet gösteren onlarca Çinli şirket, Fas’ta faaliyete başladı.

AB ile serbest ticaret anlaşması var

Bu büyüme, yüksek gümrük vergileri, ticaret kısıtlamaları ve jeopolitik rekabetlerle şekillenen yeni küresel ticaret sisteminde, Avrupa Birliği ile serbest ticaret anlaşması olan Fas gibi ülkelerin oynadığı bağlayıcı rolün önemini gösteriyor.

Düşük ya da sıfır gümrük vergisine tabi ülkeler olarak statülerinden faydalanmak isteyen bu tür ülkeler, Batı’yı ya da Çin’i karşılarına almadan ticaret fırsatlarını değerlendirme yönünde dikkatli bir denge kurmak zorunda kalıyor. Ancak Trump yönetiminin küresel ticaret sistemine zarar vermesiyle bu yol çok daha hassas hale geldi.

Batarya teknolojisi, otonom sürüş ve eğlence yazılımları alanlarında birçok rakibini geride bırakan Çinli otomobil üreticileri, Latin Amerika, Asya, Avrupa ve Afrika’da küresel çapta büyüme hedefliyor.

Donald Trump’ın başkan seçilmesinden önce bile, ABD ve Avrupa, kendi elektrikli araç endüstrilerinin, ucuz fiyatlarla satış yapan Çinli şirketlerle nasıl rekabet edeceği konusunda endişeliydi. Geçtiğimiz yıl, Biden yönetimi Çinli elektrikli araçlara yüzde 100 gümrük vergisi uygulayarak bu ürünlerin ülkeye girişini fiilen engelledi. Avrupa Birliği de Çin’den gelen elektrikli araçlara yüzde 45’e kadar çıkan gümrük vergileri getirdi.

Avrupa'ya geçiş noktası

Bu tür ticaret engelleri, Çinli üreticilerin ithalat vergilerinden kaçınmalarını sağlayan Meksika, Vietnam, Tayland, Malezya, Hindistan, Endonezya, Türkiye ve Fas gibi ülkeler için fırsat yarattı. Çinli üreticiler için Fas, Avrupa Birliği’ne yönelik başlıca geçiş noktalarından biri.

Pekin’in “Fas’ın temel avantajlarından yararlanmak istediğini” söyleyen ekonomist ve Multipolarity Report’un kurucusu Alexandre Kateb, Fas’ın 20 yıldır “otomotiv sanayi ekosistemi” kurduğunu belirtiyor. Avrupa ve Afrika’ya komşu olan ülke, Tanger-Med gibi limanlara sahip gelişmiş bir ulaşım ağına ve batarya üretiminde kullanılan fosfat rezervlerine sahip. Ayrıca, temiz enerjiye geçiş süreci de hızla ilerliyor.

Auto World Journal’a göre Fas, 2023’te Avrupa Birliği’ne en fazla otomobil ihraç eden ülke olarak Çin, Japonya ve Hindistan’ı geride bıraktı.

Fransız otomobil üreticisi Renault, Avrupa’ya kıyasla daha düşük iş gücü ve enerji maliyetleri nedeniyle 20 yılı aşkın süredir Fas’ta üretim yapıyor. Chrysler ve Jeep markalarının sahibi olan Stellantis grubu da 2019’dan bu yana Fas’taki varlığını genişletiyor.

Chatham House’un Orta Doğu ve Kuzey Afrika programında yardımcı araştırmacı olan Ahmed Aboudouh, Çinli otomobil üreticileri için Fas’ın, ABD’ye yönelik gümrük vergilerinden kaçınmak isteyen üreticiler için Meksika’nın oynadığı role benzer bir işlev görebileceğini söylüyor.

Ancak Çin ile ABD ve Avrupa arasındaki gerilimin artması, Fas için ekonomik ve jeopolitik çıkarların her zaman örtüşmediği zorlu bir dengeyi beraberinde getiriyor. Washington, Çin’e yönelik tarifeleri yüzde 145’e kadar çıkardı.

Trump yönetimi, Fas’ı daha yüksek gümrük tarifeleri tehdidiyle, Çin’e karşı bir tercih yapmaya zorlayabilir.

Fas’ın “Çin’i önemli bir ortak” olarak gördüğünü söyleyen Aboudouh, Trump’ın Çin ile ticaret yapan ülkelere baskı uygulayabileceği riskinin farkında olduklarını belirtiyor.

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında sağladığı krediler ve yatırımlar, Fas’ın ekonomik kalkınmasına katkı sağladı. Bu kapsamda ülkeye yüksek hızlı tren hattı, güneş enerjisi santralleri ve Tanca’da 10 milyar dolarlık bir teknoloji merkezi inşa edildi. Bu yıl, Nijerya ile Fas arasında planlanan 26 milyar dolarlık doğal gaz boru hattında kullanılacak çeliği de bir Çinli şirket sağlayacak.

Aynı zamanda Fas için ABD ile stratejik ortaklık da öncelikli. Aboudouh’a göre Fas, NATO ile askeri tatbikatlar yapıyor ve ABD ile terörle mücadelede iş birliği içinde. Ayrıca F-35 savaş uçaklarını satın alma isteği bulunuyor. Aboudouh, Fas’ın Çin ile ilişkilerini “AB ve ABD pahasına” geliştirmeyeceğini vurguluyor.

Fas, 20 yıldır ABD ile serbest ticaret anlaşmasına sahip. Ancak Trump, neredeyse tüm ithalatlara uyguladığı %10’luk genel tarife ile Fas’ı da kapsadı. Buna rağmen, Meksika, Vietnam ve Tayland gibi ülkelere yöneltilen ek ve daha sert gümrük vergilerine Fas şu ana dek maruz kalmadı.

Bu arada Çin’in üretimi artmaya devam ediyor; bu durum Trump yönetiminin dikkatini çekebilir.

Aboudouh, Fas’ın uzun süredir ABD ve Çin arasında bir "denge politikası" izlediğini belirtiyor. Biden yönetimi, Çin yatırımları konusunda Fas’a belli bir tolerans gösterdi. Ancak Trump yönetimi altında bu manevra alanı daralırsa, Fas’ın daha temkinli davranabileceğini söylüyor.

© 2025 The New York Times Company