Colby Smith / New York Times
ABD Merkez Bankası (Fed), Çarşamba günü yaptığı üçüncü toplantıda da faiz oranlarını değiştirmeyerek sabit tuttu. Yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump’ın vergilerinin enflasyonu ne ölçüde artıracağı ve büyümeyi ne kadar yavaşlatacağı konusunda artan belirsizlik nedeniyle temkinli bir yaklaşımı benimsedi.
Oy birliğiyle alınan kararla birlikte faiz oranları yüzde 4,25 ila 4,5 aralığında kalacak. Faizler, 2024’ün ikinci yarısındaki bir dizi indirimin ardından Aralık’tan bu yana bu seviyede tutuluyor.
Fed, Trump’ın ikinci döneminin ilk aylarında uygulamaya koyduğu politikaların neden olduğu ekonomik ve küresel finansal sistemdeki yüksek oynaklık ortamında toplandı.
Fed, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, işgücü piyasasının hâlâ “güçlü” olduğunu kabul ederken, ekonomik görünüme dair belirsizliğin “daha da arttığını” ve “daha yüksek işsizlik ve daha yüksek enflasyon risklerinin yükseldiğini” belirtti.
Mart ayındaki son Fed toplantısından bu yana, Trump yönetimi agresif yeni vergileri ilan etti ve ardından, ülkelerin Temmuz’a kadar ticaret anlaşmalarına varması için zaman tanıyarak bu kararları geri çekti. Yine de, yüzde 10’luk evrensel vergi yürürlükte kalırken, çelik, alüminyum ve otomobillere yönelik ek vergiler de uygulanıyor. Trump ayrıca Çin mallarına yüzde 145’lik asgari tarife getirdi.
Trump'ın politikaları piyasaları sarstı
Bu inişli çıkışlı süreç, finans piyasalarında dalgalanma yarattı. Wall Street, Trump’ın ticaret politikalarıyla ilgili çeşitli gelişmeleri ve Fed Başkanı Jerome Powell’a yaptığı faiz indirimi baskılarını sindirmeye çalışıyor.
Bu kargaşa, merkez bankası için zorluklar doğuruyor. Fed, hem Trump’ın politikalarının ekonomik etkilerini değerlendirmeye hem de sağlıklı bir işgücü piyasası ile düşük ve istikrarlı enflasyon hedefleri arasındaki dengenin nasıl sağlanacağını çözmeye çalışıyor.
Yetkililer, Trump’ın harcamaları kısmak ve göçmenleri sınır dışı etmek gibi politikalarının büyümeyi ne kadar zayıflatacağı konusunda giderek daha fazla endişeleniyor. Bazı şirketler, tüketicilerin geleceğe dair daha karamsar hale gelmesiyle satışlarda yavaşlama uyarısı yapmaya başladı bile. Bu belirsizliğin, iş dünyası faaliyetlerini daha da soğutmasından korkuluyor.
Fed faiz indirimi konusunda rahat değil
Ancak geçmişin aksine, Fed ekonomideki zayıflama sinyallerine karşı önleyici faiz indirimiyle yanıt verecek konumda değil. Bunun nedeni enflasyon. Pandemi sonrası dönemde yaşanan fiyat baskıları tam anlamıyla ortadan kalkmış değil ve Trump’ın vergileri bunları yeniden alevlendirme riski taşıyor.
Söz konusu vergilere bağlı olarak enflasyonda görülen sıçramanın geçici mi yoksa kalıcı mı olacağını söylemek için henüz erken. Şu ana kadar, Fed’in en çok önem verdiği piyasa temelli enflasyon beklentileri, bu artışın ardından enflasyonun kontrol altında kalacağını gösteriyor. Ancak yetkililer, sadece birkaç yıl önce yaptıkları gibi, enflasyonun kalıcılığını hafife alma hatasını tekrarlamak istemiyor. O dönemde yetkililer, pandemi kaynaklı arz sıkıntısının ardından enflasyonun düşmesini beklemiş, fakat enflasyon kalıcı olmuştu.
Fed faiz indirimi için neyi bekliyor?
Bu nedenle, merkez bankasının faizleri düşürme eşiği bu kez daha yüksek.
Yetkililer, faiz indirimine başlamadan önce işgücü piyasasında zayıflama olduğuna dair somut kanıtlar görmek zorunda kalabilir. Aylık istihdam artışı durma noktasına gelir ya da negatif seyrederse ve işten çıkarmalar artarsa, Fed bunun ardından faizleri düşürebileceğine daha güçlü şekilde ikna olabilir.
Ancak bu verilerin ortaya çıkmasını beklemek, Fed’in geç kalmasına yol açabilir ve bu da ileride daha agresif faiz indirimlerini gerektirebilir.
© 2025 The New York Times Company