Erica L. Green ve Michael Crowley / The New York Times
Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokratların muhtemel başkan adayı olarak ilk haftasında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Washington'a yapacağı resmi ziyaret sırasında ABD dış politikasının siyasi açıdan en bölücü meselesiyle yüzleşecek. Netanyahu'nun gezisi, İsrail-Hamas savaşında, özellikle de masum Filistinlilerin içinde bulunduğu kötü durum konusunda güçlü bir ses olarak ortaya çıkan Harris'in görüşlerine ışık tutacak. Harris bu yıl Alabama'nın Selma kentinde yaptığı bir sivil haklar konuşmasında “derhal ateşkes” çağrısında bulunarak ve İsrail'i Gazze Şeridi'nde “insani bir felaket” yaratmakla suçlayarak büyük ilgi topladı.
Gözler vereceği mesajlarda
Harris, İsrail lideriyle Beyaz Saray'da özel olarak görüşecek. Ancak görüşmeden önce ve sonra yapacağı açıklamalar, kasım ayında başkanlığı kazanması halinde İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü savaşa yaklaşımı konusunda vereceği sinyaller açısından yakından izlenecek. Perşembe günü Netanyahu ile görüşecek olan Başkan Joe Biden, İsrail'e Amerikan silah akışının durdurulması yönündeki ricalara direndiği için ilerici Demokrat seçmenler arasındaki popülaritesinin azaldığını gördü. Bu durum Michigan gibi seçimin kilit eyaletlerinde ciddi bir hasar yarattı. Demokratlar Harris'in bu damgadan büyük ölçüde kurtulacağını ve İsrail politikaları nedeniyle Biden'a asla oy veremeyeceklerini söyleyen liberalleri geri kazanabileceğini umuyor.
Biden'dan daha sert eleştiriyor
Beyaz Saray yetkilileri, Harris'in Netanyahu'nun çarşamba günü Kongre'nin ortak oturumunda yapacağı konuşmayı es geçmeyi planladığını ve bunun bu çabaya kesinlikle zarar vermeyeceğini söylüyor. Harris bunun yerine Indiana'da ülkenin tarihsel olarak en büyük Siyah kız öğrenci birliklerinden birinin ev sahipliğinde düzenlenecek bir etkinlikte konuşmak üzere uzun süredir verdiği sözü tutacak. Harris'in Gazze'deki savaşı Biden'dan daha sert bir şekilde eleştirdiği görülse de, görüşmede Netanyahu'ya mevcut politikadan farklı görüşler ifade etmesi beklenmiyor.
İkilinin görüşlerinin ne kadar farklı olduğu belli değil. ABD'nin İsrail üzerinde yeni bir baskı oluşturduğuna dair manşetlere neden olan ateşkes çağrısı bile Biden'ın pozisyonuyla tutarlıydı. Ancak Biden'ın üslubu ve insani acılara yaptığı vurgu, yönetimin savaşın maliyetini tartışma biçiminde ciddi bir dönüm noktası oldu. Yine de uzmanlar ve seçmenler Harris'in bu haftayı nasıl geçireceğinin yakından izleneceğini, özellikle de ABD'nin Filistinli sivil kayıpları sınırlandırmak için İsrail'e askeri yardımı şart koşup koşmaması gerektiği gibi yoğun bir şekilde tartışılan soruya ilişkin bir değişim işareti olup olmadığının takip edileceğini söylüyor.
"Siyasi dinamikler değişiklik yapmasını sınırlayacak"
Geçen sonbaharda Biden'ın İsrail'e silah sevkiyatına devam etmesini protesto etmek için Dışişleri Bakanlığı'ndan istifa eden Josh Paul, siyasi dinamiklerin Harris'in dramatik değişiklikler yapma kabiliyetini sınırlayacağı konusunda uyarıda bulundu. Ancak Harris'in “kesinlikle Biden'dan daha fazla pragmatizm göstereceğini ve kamuoyu önünde yaptığı yorumlarda geçen yıl Filistinlilere karşı çok daha insancıl bir yaklaşım sergilediğini” söyledi. Harris'in Netanyahu ile yapacağı görüşmede ABD'nin İsrail'in 7 Ekim'de Hamas'ın düzenlediği ve bin 200'den fazla kişinin ölümüne yol açan saldırıların ardından Gazze'de başlattığı savaşa verdiği desteği yinelemesi bekleniyor. Harris ayrıca Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre 38 bini aşan Filistinli ölü sayısıyla ilgili derin endişelerini dile getirecek ve Netanyahu'nun Hamas'la bir an önce ateşkes anlaşması yapmaya çalışması gerektiğini söyleyecek.
Harris'in Biden'ın İsrail'e yönelik politikasına karşı içeriden meydan okuduğuna dair bir kanıt yok. Ancak Harris, Gazze'de ölü sayısı arttıkça başkan da dahil olmak üzere yönetim yetkililerine Filistinlilere daha fazla sempati göstermeleri için baskı yapmıştı. Analistler, Harris'in Netanyahu hükümetine Biden'ın kişisel ya da diplomatik nedenlerle yapabildiğinden daha sert eleştiriler yönelterek kamuoyunda kayda değer bir rol oynadığını söylüyor.
"Biden gibi duygusal bir bağ paylaşmıyor"
Orta Doğu Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Khaled Elgindy, Harris'in Filistinlilere karşı “kamusal empati kapasitesi” gösterdiğini söyledi. Elgindy, “Bu, Başkan'ın kendisinin de açıkça mücadele ettiği bir şey. Ve empati sahte olarak yapabileceğiniz bir şey değildir. Bence insanlar bunu anlıyor. Ve bence en büyük fark da bu oldu" ifadelerini kullandı. Elgindy, Harris'in seçilmesi halinde ABD'nin İsrail politikasını değiştirmeye niyetli olup olmadığını bilmenin zor olduğunu söyledi. Ancak o ve diğer analistler, Harris'in kendisini Siyonist olarak tanımlayan Biden gibi İsrail'le aynı duygusal bağı paylaşıyor gibi görünmediğini belirtti.
Kampüs protestolarına destek
Harris ayrıca savaşı protesto eden kampüs aktivistlerine yönelik sempati ifadeleriyle bazı savaş karşıtlarını etkiledi ve İsrail yanlılarını kızdırdı. Harris The Nation dergisine verdiği demeçte “Gazze'ye bir tepki olarak insani duyguların tam olarak ne olması gerektiğini gösteriyorlar” dedi. Protestocuların kesinlikle reddettiği bazı şeyler söylediğini belirtirken, “bunun arkasındaki duyguyu anlıyorum” diye ekledi.
Bazı analistler kocası Doug Emhoff'un Yahudi olduğunu ve üniversite kampüslerinde ve başka yerlerde yükselen antisemitizme karşı aktif bir duruş sergilediğini belirtiyor. Ancak Yahudi Amerikalılar ABD'nin İsrail politikası konusunda keskin bir şekilde bölünmüş durumda ve eşinin kişisel görüşleri de belirsiz. Harris, Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve diğer ABD'li yetkililerin “soykırıma” yardım ettikleri gerekçesiyle maruz kaldıkları protestolardan büyük ölçüde kurtuldu.
Savaşı protesto etmek amacıyla kurulan ve çeşitli eyaletlerdeki seçmenleri bağlılık göstermeyen oylar kullanmaya teşvik eden ulusal bir grup Harris'e yönelik ihtiyatlı bir iyimserlik ifade etti. Harris'in yardımcıları, İsrail'e verdiği destekte tereddütsüz olduğunu söyledi. Harris, 7 Ekim'deki Hamas saldırısını da aynı güçle kınadı ve geçen ay saldırılar sırasında İsrailli kurbanlara karşı uygulanan cinsel şiddeti vurgulayan bir forum düzenledi. Ayrıca Amerikalı rehinelerin aileleriyle de bir araya geldi. Yardımcıları, Biden'ın İsrailli yetkililerle temas halinde olduğunu, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un yanı sıra İsrail'in eski savaş kabinesi üyesi Benny Gantz ile düzenli olarak görüştüğünü söylüyor. Harris, Biden ve Netanyahu arasındaki 20'den fazla telefon görüşmesine katıldı.
İsrail yanlısı kuruluşlarla çalışan ulusal güvenlik uzmanı Joel Rubin, Harris'in bu hafta attığı adımların statükoyu bozma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi. Obama yönetiminde dışişleri bakan yardımcısı olarak da görev yapan Rubin, “Soldaki insanlar başbakanla görüştüğü için ona kızabilir, sağdaki insanlar da Kongre'deki konuşması sırasında başbakanın arkasında oturmadığı için ona kızabilir. Ama o, sorumluluklarını dengeleyen bir Amerikan liderinin pozisyonunu alıyor" dedi.
© 2024 The New York Times Company